Özgürlüğün
Gereği: AÇIK ÜNİVERSİTE
Veysi
ERKEN
“Açık Üniversite”* ile ilgili yazım 15
Mayıs 1993 yılında Kamu Çalışanları dergisinde yayınlandı.
Yazıda
Açık Üniversitenin öğretim program ve dalları “genel, mesleki ve teknik
öğretimin her dalını kapsamalı” biçiminde ifade edilmiş idi.
Aradan
20 yıldan fazla bir zaman teknolojide büyük değişim yaşandı. Ülkemizin
imkânları arttı.
Artık
Açık Üniversiteyi hayata geçirme zamanı.
Esasında
zaman çoktan geçmiş bile.
Her
birey dilediği alanda ve programda kendini geliştirebilmelidir. Bilgi edinme ve
beceri geliştirmenin önündeki engeller ortadan kaldırılmalıdır.
Gecikmeye
rağmen AÇIK ÜNİVERSİTE projesi
hayata geçirilmelidir ki, toplumun bütün bireyleri dilediği zamanda, dilediği
alanda ve dilediği kadar bilgi edinme hakkını kullanabilsin.
AÇIK ÜNİVERSİTE yoluyla elde edilen
bilgiler ve geliştirilen beceriler sertifikalandırılmalı ve ilgili alanda
kullanılabilmelidir.
AÇIK ÜNİVERSİTE projesi her alanı
kapsayacağı ve bireye aynı zaman dilimi içinde farklı alanlarda bilgi edinme
hakkını sağlayabileceğinden dolayı “Açık
öğretim fakültesi” veya mezunlar için hayata geçirilmiş “sınavsız ikinci üniversite”
kavramından farklıdır.
AÇIK ÜNİVERSİTE projesi sınırlarla
çevrili değildir. Her fert kendi kabiliyeti ve zamanı ölçüsünde dilediği alana
erişebilmeyi içerir.
Türkiye’nin
buna ihtiyacı var.
Bu
öğrenim özgürlüğünün gereğidir.
Bilinen
bir gerçektir.
Sınırlamalar
azaldıkça bilgiye erişim kolaylaşır. Bilgiye erişim kolaylaştıkça insanlar
mutlu olur ve ülke kalkınır.
Genel
anlamda sınırlamayı isteyen öğrenim özgürlüğünü sindiremeyenlerdir.
“Halka
rağmen halk için” ilkesini benimseyen
despotik zihniyetliler öğrenim özgürlüğünün kısıtlanmasını marifet olarak görür
ve AÇIK ÜNİVERSİTE gibi projelere
karşı direnir.
Umarım
ki, bu ülkenin sevdalıları AÇIK
ÜNİVERSİTE projesini hayata geçirir ve insanımızın farklı meslekleri bir
arada öğrenmesinin yolunu açar.
Böyle
bir yol iş bulmayı ve becerileri işe dönüştürmeyi kolaylaştırır.
Bu
proje yerlidir.
Örnek
alacaksak kendi eğitim tarihimizdeki uygulamalardan örnekler alırız. Bu proje
de tarihten alınan bir örnektir.
Hayal
gibi görünse de bu proje gerçekçidir.
İlave
olarak “hayali olmayanın hakikati yoktur”
Yirmi
yıl öncesinin hayali bugünün hakikati olabilir.
Haydi,
yetkili ve etkililer.
İş
başına.
Projeyi
hayata geçirmeye, hayali hakikate çevirmeye.
Selam
ve Sabırla.
*ERKEN
Veysi, AÇIK Üniversite, Kamu Çalışanları Dergisi, Yıl 3, Sayı 29, Ankara 1993.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?