Evrensel Kraliyet ve Evrensel Terör
Veysi ERKEN
Meramımı
anlatmak için bazen eski yazılarıma dönüyorum. Coğrafyamızı harabeye çeviren
örgütlerin birer maşa olduğuna hep inanmışımdır. Olanı biteni zihnimizi allak
bullak eden satılmış medya ve kalemşorlarla değil, objektif okumalarla anlamaya
çalışırsak küresel terörü anlarız. Adları ve sıfatları farklı olsa da şiddeti,
hendeği, barikatı ve yıkıma teşne olan örgütler evrensel kraliyet peşinde olan
küresel haydutların maşasıdır, piyonudur.
Yıllar önce de bu durum aynı idi. İşte o yazılarımdan
biri.
“Günümüzün dünyasında “evrensel terör” vardır. Bu
terörün müsebbipleri Tapınak Şövalyeliğini devam ettiren ve bin yedi yüzlü
yıllardan beri “yeni dünya düzeni”
peşinde koşan “Evrensel Kraliyetçiler”dir.
“Mabet
ve Loca” isimli eseri okuyanların hemen fark edebilecekleri bir durumdur
evrensel terör. Evrensel terörün arka planında “evrensel kraliyet” anlayışı
yatar. Evrensel kraliyet peşinde olan bir avuç tapınakçı bütün dünya
ülkelerinde maşaları vasıtasıyla insanlara kan kusturmaktalar.
Evrensel
kraliyetin peşinde olanlar için her yol ve her eylem mubahtır. Amaçlarını
gerçekleştirmek için her düzeni ve düzenbazlığı oluşturmaktan geri durmazlar.
Son marifetleri “Küresel Komutanlık” hayaliyle ilgilidir. (Yeni Şafak
25.10.2001) Felsefeleri Makyavelist görüşe paraleldir. Kim bilir belki Makyavel
de onlardan birisidir.
Meşhur
on bir Eylül eyleminden beş yıl önce Kisenger’in söylediği şu söz
unutulmamalıdır. İki bin on yılına kadar Afganistan ve Pakistan diye devlet
olmayacak. (Bu konuyu gündeme getiren Erol Mütercimlerdir. Maalesef TV
kanalları bunu işlemekten imtina etmektedir.)
Evrensel
kraliyet peşinde olan tapınakçılar her ülkede kendi çıkarlarını ve
politikalarını koruyacak ve devam ettirecek piyonlar kullanırlar. Nasibini
almayan ülke yok gibidir. Genel anlamda ülkelerde istihdam edilen piyonlar o
ülkenin kültürüne ve insanına yabancı olanlardan seçilir ve ona göre
yetiştirilir.
Tapınakçıların kurdurdukları kolejlerden ve
liselerden mezun olanlar arasından özenle seçilen piyonlar zamanı gelince yönetimde
söz sahibi haline getirilmeye çalışılır. Bunun farkına varamayan halk piyonları
kendinden sayar ve onları yönetimde söz sahibi yapar.
Yarım
asra yakın bir zamandan beri Kisenger’in himayesine mazhar olmuş ve Bilderberg
toplantılarına katılmış kişilerin bilinmesi Evrensel Kraliyet peşinde olanların
piyonlarını anlama ve deşifre etmek babında önemlidir.
Uluslar
arası terörü ve teröristleri anlamak için terörle Evrensel Kraliyet arasındaki bağın
bilinmesine bağlıdır. Bu bağı kuramayanlar mevzii olarak gerçekleşen hadiseleri
doğru okumakta ve yorumlamakta zorlandıkları görülür.
Günümüzün
dünyasında Evrensel Kraliyet anlayışında olanların sahip olduklar dev finans
merkezleri ve bankaları vasıtasıyla her türlü terör eylemini gerçekleştirdikleri
bir vakıadır. Para onlarda, silah onlarda, güç onlarda. Üstelik her ülkede
piyon hazır.
Ülkeler
Piyonlar tarafından merkez tapınağın emelleri ve hedefleri doğrultusunda
yönlendirilir.
Medya olarak bilinen iletişim vasıtaları
yönlendirilmede en etkin silahtır. Beyinler onunla iğfal edilir. Zihinler
onlarla alt-üst edilir.
Ülkelerin
içine düştüğü girdabı ve yaşadığı kaosu çözmek tapınağın ve piyonların
tanınması ve etkisizleştirilmesiyle mümkündür. Hadiseye kendi ülkemiz açısından
baktığımızda insanımıza büyük görevlerin düştüğünü görmekteyiz.
İnsanımız büyük tapınağın emir kulları
durumundaki piyonları hayatından çıkarmak mecburiyetindedir.
Peki,
bu piyonlar bilmek mümkün mü?
Elbette
mümkün.
Malum mabedin ve Bilderberg toplantılarının
müdavimleri Oktay Sinanoğlu Beyin tabiriyle Tutiyi Garbiyyun(Batının
Papağanları) Evrensel Kraliyet peşinde olan tapınağın piyonlarıdır. Haydi,
onları siyaseten hayatımızdan çıkarmaya.
Sahi
“Erkek(!)ler” taifesi bu arada ne yapıyor dersiniz?
Cevabını hemen vereyim.
Erkekler
Evrensel Kraliyetçilerin ECURUFYA*’sında her türlü mukaddesin ortadan
kaldırılması için “Terminatör”lük rolünü üstlenmiş durumunda olup icra-ı
sanatlarını yürütmekteler.
Selam ve Sabırla... 15.12.2002”
* Bu tabir merhum Ahmet KABAKLI hocamıza
aittir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?