8 Şubat 2015 Pazar

İnsan Şeytanı



 İnsan Şeytanı
Veysi ERKEN

     Her peygambere insan ve cin şeytanlarını Biz
  böylece düşman ettik ki, bunlar, aldatmak için
  birbirlerine yaldızlı sözler ilham ederler. Eğer 
  Rabbin dileseydi onlar bunu yapamazdı;
  onun için sen onları uydurduklarıyla baş başa bırak. En’am  6/112
                                      
                                                                                      
 Kur’an-ı kerimde insan ve insan olmayan şeytanlardan bahsedilir. Şeytanın temel fonksiyonu, insanı vazedilen ilahi ilkelerden uzaklaştırmaktır. İnancımıza göre insanın iblisin uşakları olan şeytanlarla mücadelesi yaratılıştan beri ( Hz. Âdem döneminden) süregelmektedir.
            Şeytan, insanı ilahi ilkelerden uzaklaştırmak için her türlü hile ve desiseyi rahatlıkla kullanabilecek yaratılışta olup kendisine mühlet verilmiş varlıktır. Kendisine verilen süre içinde insanı baştan çıkarmak ve onu vazedilen ilahi ilkeleri yaşamaz hale getirmek için sarf ettiği çabada kullandığı yöntemler ve girdiği kılıklar çoktur.
             Bu yöntemlerden en önemlisi “batıl”ı süsleyerek gerçekleri tersyüz etmektir. Özellikle “insan şeytanları”,  efendileri olan “iblis” gibi hakikatleri çarpıtmakta pek mahirdirler.
            Ülkemizin insanını iğva etmek ve onu ilahi ilkelerden uzaklaştırmak için insan şeytanları tarafından sarf edilen çabaların arttığını görmekteyiz. Dün “donsuz uyarıcı” lakaplı şeytanı, teferruatçıyı ve müftü eskisi kılıklı bir “beyaz şeytan”ı devreye sokan İblis bugün “halka rağmen…”cileri devreye sokmuş vaziyettedir.
            Ülkemizde pislik ve kargaşa üretmekle mahir olan “insan şeytanları” dünyadaki efendilerine yaranmak için yapmadıkları tahrifat kalmadı desek abartmış olmayız.
Geçmişte beyaz ve donsuz şeytanları kanalizasyonlarda şov yaparken dinlerdik. Bugün dişi ve erkek kılıklı halka rağmenci şeytanları izlemeye devam ediyoruz.
Hangi kanalizasyonu açarsak bunların kusmuklarıyla ve abus çehreleriyle karşılaşıyoruz.
İnsan şeytanları gerçekleri ne kadar maharetle çarpıtmaya çalıştığına istemeyerekten de olsa şahit oluyoruz.
             Neymiş efendim Kur’anda örtünmeyi emreden ayetler yokmuş. Bunu söylerken efendilerine ne kadar yaranmaya çalıştığını her akıl sahibi fark etmiştir.
Belki efendileri dünyalıklarına dünyalık katar.
             Kim bilir...
            Örtünün ilahi ilke olmadığını ispat etmek için kılıktan kılığa girmekte dişi şeytan, habire delil(!) üretme peşinde.
            Esasında halka rağmenci şeytanlara sorulması gereken çok soru vardır. Acaba siz kendinizin, ananızın, kocanızın, karınızın veya kızınızın çıplaklığından çok mu zevk alıyorsunuz? Herkesi kendi efendiniz olan İblisin emirlerine göre mi yaşatmak istiyorsunuz?
             Evet!
             “İnsan” sıfatlı şeytanlara sorulması gereken sorulardan bir kaçı bu şekilde olabilir bence.
            Esasına bakarsanız insan şeytanlarının yeryüzündeki efendilerinin istediği ve yapmaya çalıştığı şey insanları köleleştirmektir (madde, heva, heves vb sunulan imkânlar).
 Hürriyetin sembolü olan örtüye (erkek-kadın için) duyulan kin, nefret ve düşmanlığın arka planında bu düşüncenin olduğundan hiçbir akıl sahibinin şüphesi yoktur. Zira bütün ilahi kaynaklı dinler iffete önem vermiş ve insana örtünmeyi emretmiştir.
            Heva ve heveslerini ilah edinenler dünyadaki saltanatlarını devam ettirmek ve insandaki iffet ve namus kavramını ortadan kaldırmak ve behimî hayatlarını devam ettirmek için “insan şeytanları”nı kullanmaktan geri durmazlar.
            “Donsuz uyarıcı” ve “beyaz” sıfatlı şeytanlardan sonra yeni şeytanların şov dünyasına sokulması iblislerin saltanatının devamı içindir.
            Her şeye rağmen…
            Bilinmelidir ki, “insan şeytanları”nın şerrinden korunmak mümkündür.
İnsanın bu tür şeytanların şerrinden korunması ilahi ilkeleri bilmesinden ve onları hayatına tatbik etmesinden geçer.
Kısaca “Rahman’ın kulu” olmakla şeytanın şerrinden korunmak mümkündür.
             Haydi, insanlar Rahman’ın kulu olmaya, İslam’la İslamlaşmaya, ilahi ilkelerle arınmaya ve özellikle “İnsan Şeytanları”nın şerrinden korunmaya…
            Selam ve Sabırla... 18.05.1998       NOT: Bu yazı 1998 mahsulü olup o yılda yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?