İnsan Şeytanı
Veysi
ERKEN
Her peygambere insan ve cin
şeytanlarını Biz
böylece düşman ettik ki, bunlar, aldatmak
için
birbirlerine yaldızlı sözler ilham ederler.
Eğer
Rabbin dileseydi onlar bunu yapamazdı;
onun için sen onları uydurduklarıyla baş başa
bırak. En’am 6/112
Kur’an-ı kerimde insan ve insan olmayan
şeytanlardan bahsedilir. Şeytanın temel fonksiyonu, insanı vazedilen ilahi
ilkelerden uzaklaştırmaktır. İnancımıza göre insanın iblisin uşakları olan şeytanlarla
mücadelesi yaratılıştan beri ( Hz. Âdem döneminden) süregelmektedir.
Şeytan,
insanı ilahi ilkelerden uzaklaştırmak için her türlü hile ve desiseyi
rahatlıkla kullanabilecek yaratılışta olup kendisine mühlet verilmiş varlıktır.
Kendisine verilen süre içinde insanı baştan çıkarmak ve onu vazedilen ilahi
ilkeleri yaşamaz hale getirmek için sarf ettiği çabada kullandığı yöntemler ve girdiği kılıklar çoktur.
Bu yöntemlerden en önemlisi “batıl”ı süsleyerek gerçekleri tersyüz
etmektir. Özellikle “insan şeytanları”,
efendileri olan “iblis” gibi hakikatleri çarpıtmakta pek mahirdirler.
Ülkemizin
insanını iğva etmek ve onu ilahi ilkelerden uzaklaştırmak için insan şeytanları
tarafından sarf edilen çabaların arttığını görmekteyiz. Dün “donsuz uyarıcı” lakaplı şeytanı, teferruatçıyı ve müftü eskisi kılıklı
bir “beyaz şeytan”ı devreye sokan
İblis bugün “halka rağmen…”cileri
devreye sokmuş vaziyettedir.
Ülkemizde
pislik ve kargaşa üretmekle mahir olan “insan
şeytanları” dünyadaki efendilerine yaranmak için yapmadıkları tahrifat
kalmadı desek abartmış olmayız.
Geçmişte
beyaz ve donsuz şeytanları kanalizasyonlarda şov yaparken dinlerdik. Bugün dişi
ve erkek kılıklı halka rağmenci şeytanları izlemeye devam ediyoruz.
Hangi
kanalizasyonu açarsak bunların kusmuklarıyla ve abus çehreleriyle
karşılaşıyoruz.
İnsan
şeytanları gerçekleri ne kadar maharetle çarpıtmaya çalıştığına istemeyerekten
de olsa şahit oluyoruz.
Neymiş efendim Kur’anda örtünmeyi emreden
ayetler yokmuş. Bunu söylerken efendilerine ne kadar yaranmaya çalıştığını her
akıl sahibi fark etmiştir.
Belki
efendileri dünyalıklarına dünyalık katar.
Kim bilir...
Örtünün
ilahi ilke olmadığını ispat etmek için kılıktan kılığa girmekte dişi şeytan, habire
delil(!) üretme peşinde.
Esasında
halka rağmenci şeytanlara sorulması gereken çok soru vardır. Acaba siz kendinizin,
ananızın, kocanızın, karınızın veya kızınızın çıplaklığından çok mu zevk
alıyorsunuz? Herkesi kendi efendiniz olan İblisin emirlerine göre mi yaşatmak
istiyorsunuz?
Evet!
“İnsan”
sıfatlı şeytanlara sorulması gereken sorulardan bir kaçı bu şekilde olabilir
bence.
Esasına
bakarsanız insan şeytanlarının yeryüzündeki efendilerinin istediği ve yapmaya
çalıştığı şey insanları köleleştirmektir (madde, heva, heves vb sunulan imkânlar).
Hürriyetin sembolü olan örtüye (erkek-kadın
için) duyulan kin, nefret ve düşmanlığın arka planında bu düşüncenin olduğundan
hiçbir akıl sahibinin şüphesi yoktur. Zira
bütün ilahi kaynaklı dinler iffete önem vermiş ve insana örtünmeyi emretmiştir.
Heva
ve heveslerini ilah edinenler dünyadaki saltanatlarını devam ettirmek ve
insandaki iffet ve namus kavramını ortadan kaldırmak ve behimî hayatlarını
devam ettirmek için “insan şeytanları”nı
kullanmaktan geri durmazlar.
“Donsuz uyarıcı” ve “beyaz” sıfatlı şeytanlardan sonra yeni
şeytanların şov dünyasına sokulması iblislerin saltanatının devamı içindir.
Her
şeye rağmen…
Bilinmelidir ki, “insan şeytanları”nın şerrinden
korunmak mümkündür.
İnsanın
bu tür şeytanların şerrinden korunması ilahi ilkeleri bilmesinden ve onları
hayatına tatbik etmesinden geçer.
Kısaca
“Rahman’ın kulu” olmakla şeytanın
şerrinden korunmak mümkündür.
Haydi, insanlar Rahman’ın kulu olmaya, İslam’la
İslamlaşmaya, ilahi ilkelerle arınmaya ve özellikle “İnsan Şeytanları”nın şerrinden korunmaya…
Selam
ve Sabırla... 18.05.1998 NOT: Bu yazı 1998 mahsulü olup o yılda
yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?