Ortaöğretime Geçiş Konusu
Veysi ERKEN
Geçenlerde Milli Eğitim Bakanı bir
açıklamada bulundu.
“Temel eğitimden ortaöğretime
geçişte veliye beş okul önerilecek ve
nitelikli liseler için ayrıca bir sınav yapılacak” ifadesini kullandı.
Tabii ki, bu açıklamaya istinaden
aklı evveller uzman(!) sıfatıyla hemen yorum yapmaya başladılar.
Yok, sınav şöyle olmalı. Öyle değil
böyle olmalı. Vs.
Uzman sıfatıyla ekranlarda arz-ı
endam edenlerin konuştuklarını dinledikçe bu konuda yazmanın faydasız olduğunu
düşünüyorum.
Bu düşüncemden dolayı temel
eğitimden ortaöğretime geçiş ile ilgili
ifadeleri kale almadım.
Ancak dostlar illaki konuyu yazman
gerekir diye ısrar edince bir kenarından temas edelim dedik.
Yazsak da, maalesef medyanın eğitim
uzmanı diye piyasaya sürdüklerine itibar ediliyor bu ülkede.
Anlayacağınız nüfuz ajanları itibarda.
Gelelim asıl konuya, geçiş konusuna.
İsmet Yılmaz’a şu soruyu yöneltmek
gerekir.
Sayın Bakan.
Bakanlığın görevi Türkiye’deki bütün
okulların niteliklerini en üst seviyeye çıkarmak değil midir?
Okulları nitelikli-niteliksiz
ayırıma tabi tutmak doğru mudur?
Bu yaklaşım eğitimdeki kırılgan
yapıyı arttırmayacak mıdır?
Neden okulları nitelikli ve
niteliksiz kategorilerine ayırt ediyorsunuz?
İlave olarak Türkiye’nin bütün
sathında yeterli nitelikli kapasiteyi oluşturmak bakanlığınızın görevi değil
midir?
Bize göre eğitimde tekelcilik
olduğundan bakanlık olarak temel göreviniz okulla alakalı nitelik ve kapasiteyi artırmaktan ibarettir.
Bakanlık bu iki alanda (kalite ve kapasite) yoğunlaşırsa veli
tercih özgürlüğünü kullanabilecek, adamcılık, sahte adrese dayalı okul tercihi kavramı
ortadan kalkacaktır.
Kanaatime göre yol yakınken hatadan
dönmek fazilettir.
Geçiş sınavından tamamen vazgeçiniz.
Tabii ki, geçiş sınavı bütün öğretim
kademeleri arasından kaldırılmalıdır.
Ortaöğretimden Yükseköğretime
geçişten de sınav kaldırılmalı, Türkiye olarak kapasite ve nitelik artışı
üzerinde odaklanılmalıdır.
Konuya sadece temel eğitimden
ortaöğretime geçiş için sınırlandıracak olursak karşımıza zorunlu 12 yıllık
öğretim sorunu çıkar.
Esasında ülkemizde temel ve
ortaöğretim birlikte düşünülmekte ve 4+4+4 şeklinde kademelendirilmektedir.
4+4+4 kanunen bir zorunluluk kabul
edilmektedir.
Zihniyet bu olduğuna göre ilk
dörtten ikinci dörde geçişte nasıl ki, geçiş sınavı değil, tercih esas
alınıyorsa, ikinci dörtten üçüncü dörde de sınav değil tercih olmalıdır.
Ve tercih için üçüncü dörtlük için
yeterli nitelikte ve kapasitede okul kurulmalıdır.
Birey veya velisi dilediği okulu
seçebilecek fırsat ve imkâna sahip kılınmalıdır.
Bu konuda bütün insanımızı aklıselime
davet ediyorum.
Beş tercih ve nitelikli okullar için
sınav konusunda söyleyeceğim tek şey şudur.
İnsanımız bilgi edinme ve beceri
geliştirme hak ve özgürlüğünü sınırsız bir şekilde kullanabilmelidir.
Ülkenin her bireyi kaliteli,
nitelikli ve ülke sathının her yerine adilce dağılmış okul kapasitesine sahip
kılınmalıdır. Bu hak ve özgürlük gereğidir.
Devletin görevi hak ve özgürlüğün
önündeki mâniaları, bariyerleri ve setleri ortadan kaldırmasıdır.
Bakanı ve bakanlığı görevlerini
yapmaya davet ediyorum.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?