Üniversite ile Bütünleşemeyen Şehir

Üniversite ile Bütünleşemeyen Şehir

Veysi Erken

NOT: Numan Kurtulmuşa katılıyorum. Askerlikle ilgili genel düzenleme yapılmalıdır. Ancak düzenleme yapılıncaya kadar acil bedelli çıkarılmalıdır BEDELLİ ASKERLİK konusunda epey yazı yazdım. Bu konunun gündemde tutulması şarttır. Zira bir milyona yakın insanımız BEDELLİ konusunda çözüm bekliyor. Bu spot BEDELLİ konusu çözüme kavuşuncaya kadar yazılarımın başında yer alacaktır. “BEDELLİDE YAŞ 25 BEDEL 15 BİN”

Doğrudur.

Kastamonu, üniversitesiyle bütünleşemedi.

2006 yılında kurulan 2011 yılına kadar 6000 civarında öğrencisi olan 2011-2012 öğretim yılından itibaren kapasitesini 3 Fakülteden 8 Fakülteye, öğretim üyesi sayısını 66’dan 200’e, 6000 öğrenciden 17000 öğrenciye arttıran, yüksekokullarını işlevselleştiren, araştırma merkezlerini arttıran, geliştiren ve üretim yapar hale getiren üniversite ile Kastamonu bütünleşemedi.

            Esasında üniversite ile bütünleşemedik diyenler bu durumu sorgulamalıdır. Rektör Sayın Seyit Aydın beyin atanmasıyla birlikte üniversitedeki Fakülte sayısının 3’ten 8’e, öğrenci sayısının 6 binden 17 bine yükselten, üç değişim programının açılmasını, üniversitenin yurt dışına açılım sağlamasını, yap işlet devret modeli ile yurt binasının yapımını, rektörlük binası inşaatının başlatılmasını, çarşı ve merkez laboratuarı yeterli bulmayanlar bütünleşmemeyi cidden sorgulamalıdır.

            Hakikaten üniversiteyle bütünleşemedik diyen Selçuk Aslan beye katılıyorum.

Sayın Aslanın “Kastamonu Üniversitesiyle bir türlü bir araya gelemediklerini, üniversitenin olmadığı bir ilde sanayinin gelişmesinden de söz edilemeyeceğini….

 İşadamlarının hepsinin profesör olamayacağını, kimi işadamının yabancı dilinin, kimisinin ise yurtdışı deneyiminin bulunamaya bileceğine dikkat çeken Arslan, “Bazı işadamlarımızın ithalat bilgisi de olmaya bilir.  Tüccarımız her şeyi bilmeye mecbur da değil. Bizim tüccarımız hem mimar olacak, hem mühendis olacak, hem de akademisyen olacak. Dünyanın hiçbir yerinde yok böyle bir şey. Ancak, üniversite-sanayi iş birliği sağlandığında tüm bu eksiklikler giderilmiş olur” dedi.

Komşumuz Karabük’ün üniversiteyle işbirliği konusunu başardığını, Karabük’te 35 bin civarında öğrencinin bulunduğuna işaret eden Selçuk Arslan, bizim ise merkezde 12 bin civarında öğrencimizin olduğunu, ilçelerle birlikte öğrenci sayısının 17 binlere çıkabildiğini söyledi.  

Karabük ile ilimizdeki öğrenci uçurumunun sorgulanması gerektiğinin de altını çizen Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer Kastamonu halkından, esnafından öğrencinin bir şikâyeti varsa biz kendimize çeki düzen verelim. Ama eğer tersiyse üniversite yönetimi kendine çeki düzen vermeli. Özeleştiri de yapmamız gerekli. http://www.kastamonupostasi.com/kposta3/index2.asp?fuseaction=home.dsp_news&catid=1&cid=34591  21.02.14” ifadeleri doğrudur.

            Önemli olan doğru olan ifadelerin gereğini yapmaktır.

            Elbette ki, öğrencinin, üniversite personelinin Kastamonu halkından şikâyeti yoktur. Olamaz ve beklenemez.

            Ancak bir öğretim üyesi olarak KATSO ve benzer kuruluşlardan benim beklentim var.

            Kastamonu üniversitesindeki gelişmeleri ve değişimi görmeleri ve desteklemeleridir. Tıpkı örnek olarak gösterdikleri Karabük gibi.

            Evet, Karabük üniversitesi hızlı gelişiyor doğru. Çünkü destek çok. Başta demir çelik sanayicilerinin desteği olmak üzere bütün sanayiciler destek vermekte.

            Acaba Kastamonu’da sanayiciler bu desteği veriyor mu?

            Bilinmelidir ki, Rektör Sayın Seyit Aydın beyin dönemi ile birlikte Kastamonu üniversitesinin vizyonu genişlemiş ülkenin geneline yayılmakla kalmamış dünyaya açılmaya başlamıştır. Bir başka deyişle Kastamonu üniversitesi yeryüzü üniversitesi olmaya adım atmıştır.

            Yeryüzü üniversitesi anlayışının lafta kalmaması için Kastamonu’nun zenginleri, sanayicileri, tüccarları bu gelişim ve değişime destek olmalıdır, işbirliğini bu yönde geliştirmelidir.

Tıpkı daha önceki yazılarımda ifade ettiğim gibi.

            Kastamonu’nun zenginleri ve sanayicileri İbrahim Çeçen’in, Süleyman Bölünmez’in, Eren Holding’in, DÇİ’nin üniversiteye katkı ve destek sağladığı gibi destek sağlamaları gerekir.

            İşte tam bu noktada soruyorum

Acaba KATSO olarak üniversiteye hangi katkıyı sağlamak istediler de engellendiler. Örnekleri var mı?

Yoksa engellemeler mi var?

            Soruyorum.

            Akademik, idari ve diğer hizmetlerin ifası gerekli personelin Kastamonu’ya gelişini kolaylaştırmak gayesiyle TOKİ marifetiyle yapılmak istenen evler için tahsis edilmek istenen arsa defterdarlıkça başka kuruma devredildi mi?

            Bu engelleme doğru mu?

            KATSO engellerin aşılması için hangi teşebbüste bulundu?

            Evet, ben de Sayın Arslan’a katılıyorum. Tenkit kolay, takdir ve destek zordur.

            Üniversite takdir ve destek beklemektedir.

            Kastamonu’yla üniversite bütünleşmelidir.

            Kastamonu üniversitesi yeryüzü üniversitesi haline dönüşebilmelidir.

            Hülasa;

            Gelişimi yeterli görmeyenlerin katkısı olmalıdır ki, üniversite gelişsin, ülkemizin ve Kastamonu’nun medar-ı iftiharı olsun.

            Selam ve Sabırla.