CHP Demokrasi Müzesi Olsun*
Veysi ERKEN
CHP’nin gelişimin, değişimin ve kalkınmanın önünde bir engel olduğunu ve mensupları tarafından kapatılmasının milletimize yapılacak iyiliklerden birisi olduğuna dair epey yazı yazmış ve yöneticilerine çağrılarda bulunmuş birisiyim.
CHP’nin ebedi iktidarından yana olanların bile CHP’nin kapatılması ve müzeye dönüştürülmesi noktasına gelmiş olmaları sevindiricidir.
Can Ataklı haklı olarak bu konuyu gündeme getiriyor. Seçim sonrası yazdığı yazıda Can Ataklı “…………CHP’de kavga var. Bir olasılık partinin bölünmesidir. Ama CHP yine kalacak ve “Atatürk’ün partisi” psikolojisi partiyi ezecek.
Bu da yeni fikirlerin, yeni oluşumların önünün açılmasını engelliyor. O halde akılcı bir yol var. CHP’yi tamamen kapatmak. Atatürk’ün kurduğu ve yaşattığı Cumhuriyet’in ilk partisi olarak bir “demokrasi müzesi*” haline getirmek”
Ondan sonra yeni bir partiyi, yeni anlayışla, yeniden kurmak... Bu yeniden kuruluş biraz kural dışı olabilir. Nasıl yeni Meclis’in açılışını en yaşlı üye yapıyorsa, partinin en yaşlısı “geçici genel başkan” olarak atanır. Ardından partiyi yönetmek isteyen gruplar ortaya çıkar, her ilde tüm üyelerin katıldığı seçimle delegeler belirlenir, Kurultay toplanır, kıyasıya tartışılır ve partinin yeni çatısı ortaya çıkarılır.
CHP’de Türkiye de bir nefes alır. http://haber.gazetevatan.com/ Haber/ 383728/1/ Gundem, 15.06.2011, Vatan” tespitinde bulunmaktadır.
Buradan CHP’lilere bir daha sesleniyorum.
Yıllarca bizleri dinlemediniz. Bari içinizden birinin tespiti ve teklifi doğrultusunda hareket ediniz. CHP’yi müzeye dönüştürünüz ve yeni fikirlere ve teşkilatlanmalara katkı sağlayınız.
Can Ataklı’nın teklifini dikkate alır mısınız bilinmez ama şu teklifime kulak veriniz. Tabi ki, bu teklifim sadece size değil.
Teklifim meclise giren bütün partileredir.
Bundan önce yazdığım iki yazı toplumda kabul gördü.
Ülkemizin en öncelikli sorunları Anayasa ve özgürlükler bağlamında başörtüsü konusudur.
Yemin töreninin yapılacağı güne kadar AK Partinin, CHP’nin, MHP’nin ve BDP’nin Anayasa taslaklarını görmek istiyoruz.
Çağrım buna yöneliktir.
Metinlerinizle ortaya çıkınız.
Birbirinizi kollayarak hadi metnini ortaya koy demelerinden kaçınınız.
Toplum sizlerden laf değil Anayasa metni bekliyor. Metinlerinizi ortaya koyunuz ki, samimiyetiniz anlaşılsın ve metinleriniz tartışılarak geliştirilsin.
Bir diğer çağrım da baş örtüsü ile ilgili olmuştur.
Meclisteki yemin günü çok önemlidir. 2 Mayıs 1999’u hatırlayanlar bilir. O gün unutulmaz. Tekrarını istemiyoruz.
Leyla Zana tülbentle yemin edebileceğini ifade ediyor.
Gelin baş örtüsü konusunu istismar alanından çıkaralım.
CHP’li, AK Partili, MHP’li ve BDP’li bütün kadın vekillere sesleniyorum.
Örtülü bir şekilde yemin ediniz. Toplumun huzuruna katkı sağlayınız.
Yeni meclis yeni bir başlangıç olsun.
Yeni Anayasa bütün vatandaşların gönül huzuru ile kabul edeceği bir metin olsun.
Selam ve sabırla…………..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?