Arabalı Memurlar, Bir Araya Gelmek İstemeyenler ve Memura Kıyanlar
Veysi ERKEN
Memura Kim Kıydı
Aziz dostlar içinde yaşadığımız zaman dilimi ve zemin, gündemi hızlı bir şekilde değiştiriyor. Gündem adeta saatte değişiyor veya değiştiriliyor.
Bunun için saat başı yazı yazmak ve meramımızı siz dostlarla paylaşmak gerekir. Ama buna benim zamanım yok.
Buna rağmen bazı konular gündemden düşmüyor.
Geçenlerde memur sendikalarından bazılarına uğradım. Tabanın kendileri hakkında ne düşündüklerini sorduklarında duyduklarımı aktardım. Taban kendilerini sattıklarını söylüyor dedim. Bu ifade bana ait olmadığı halde elemanları hoşnut olmadılar.
Aziz dostlar bilirsiniz ki, kraldan fazla kralcılar olur her devirde.
Evet, herkes biliyor ki, sendika ağaları memura kıydılar. Esasına bakarsanız memur memura kıydı. Çünkü hakem kurulu memurlardan oluşturuldu. Başbakanın söylediği arabalı memurlar.
Memurlar mağdur ve en mağdur memur eğitimciler.
Peki, memur eğitimcilere kıyan kim?
Eğitimciler.
Biliyoruz ki, Kamu sen ve Memur sen’in genel başkanları eğitimci.
Hakem kuruluna seçilen öğretim üyeleri eğitimci.
O zaman eğitimcilerin tepkisi gerekmez mi?
Bence bütün eğitimciler sendikalardan istifa etmeli ve kendilerine kıyanlara kıymalıdır ki, ağalık bitsin?
Bir Araya Gelmek İstemeyenler
Kemal Kılıçdaroğlu ne kadar samimi bilemem. Davranışlarından gözlemlediğim kadarıyla iktidar olmak istiyor ve biliyor ki, halkla bütünleşemeyen veya halkı ikna edemeyen partiler iktidar olamıyor.
AKP’nin her kesime açılmak istediğini görüyor. Bunun için dindar veya Kürt bilinen kesimlere açılmak istiyor.Kanaatime göre doğru yapıyor. Bütün partiler bunu yapmalı diye düşünüyorum.
Bunun için bütün partilere çağrıda bulunuyor ve gelin Kürt sorununu birlikte çözelim diyor. İktidar partisinden beklediği cevabı almış.
MHP ve BDP’den umduğunu bulamamış.
Özellikle MHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile çay bile içmeyeceklerini ifade ediyor. Bana kalırsa yanlış bir tutum.
MHP’nin iktidarını isteyenler mutlaka halka açılmalıdır. Dindar veya Kürt ifade edilenleri de mensupları haline getirmeliler. Kılıçdaroğlunun talebini yanlış buluyorlarsa kendi çözüm önerilerini diğer partilerle paylaşmalılar.
Aynı şekilde BDP’liler de harekete geçmeliler. BDP’liler de Türk’lere ve dindarlara kapılarını açmalılar.
Huzura katkı sağlamanın başka yolu yok.
Bir araya gelmeden ve şiddet reddedilmeden bir sorun çözülemez.
Bu ülkenin bütün sevdalılarına duyurulur.
Arabalı Memurlar
Sayın Başbakan buyurmuş bazı memurların arabaları hatta ikinci arabaları varmış. Doğru söylüyor. Bazı memurların kollarında yüz bin liralarla ifade edilen saatleri veya kol düğmeleri de varmış.
Elhâk doğru.
Hatta bazı memurların eşit maaşı olsun(!) diye birden fazla görevleri de varmış. Mesela bir memur bir yerde müsteşar, başka yerde yönetim kurulu üyesi, ötekinde denetim kurulu üyesi olabiliyormuş.
Eşit işe eşit ücret başka nasıl sağlanır.
Memurların sadece arabaları değil başka şeyleri de var denilse yeridir. Hepsini tek tek saymayayım. Sadece memurların mı elbette değil.
İktidar mensuplarının yakınlarının da evleri, arabaları, yatları, katları veya gemicikleri vardır.
Bu ülke hanı yağmadır?
İktidara gelenler sıra bizde mantığıyla hareket ediyorlar ki, arabaları, yatları, katları seven memurları istihdam ediyorlar.
Ne diyelim.
Sadece Başbakan doğru söylüyor diyelim.
Sonuç olarak ilahi adalet hepimizi bulacak.
Birden fazla konu olunca ancak bu kadar olur.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?