13 Aralık 2012 Perşembe

Sayın Başbakana Açık Mektup



Sayın Başbakana Açık Mektup
Veysi ERKEN

            Ustalık dönemi olarak nitelendirdiğiniz Haziran 2011 seçimlerinden sonraki devirde yanlış uygulamalar artmıştır. Millet çıraklık dönemindeki samimiyeti mumla arıyor.
            Yapılan yanlışlıkların tamamını sıralamak için yerimiz dardır. Milletin vicdanında sükûtu hayal oluşturan yanlış uygulamaların bir kaçını şu şekilde sıralamamız mümkün.
            Bedelli askerlik ve vicdani ret konusunun savsaklanması. Hatadan dönülmesi için yaşın 20’ye bedelin 5-10bin TL’ye çekilmesi gerekir.
            Zorunlu askerlik yerine profesyonel ve dinamik bir askerlik sistemine geçilmemiş olması. Bununla ilgili vekillerinizin açıklamaları yeterli.
            Milletvekillerine sağlanan ayrıcalıklar ve maaş artışları. Hem emekli maaşı hem de yüksek vekillik maaşı Allah’tan reva mı?
            Başörtüsü ile ilgili son çıkardığınız yönetmelik. Bakanınızın demeci: “Konuyla ilgili NTV’ye açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, şunları söyledi:”Diğer okullarımızda ise Kuran-ı Kerim seçen çocuklarımız yani Kuran-ı Kerim’in kendi usul ve adabına uygun bir şekilde başlarını örtebilecekler. Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz ne yaptığımızın farkındayız, yani bu hükümet yönetmeliği olduğuna göre aslında eğer öyle bir niyeti olsaydı bütünüyle bu yönetmelikte onu serbest hale getirirdik. http://www.yeniasya.com.tr/haber_detay2.asp?id=45639
            Eşit işe eşit ücret adı altında bürokrasiye yapılan süper artışlar. Misal üniversitede bir sekreter öğretim üyesinden daha fazla maaş alır hale geldi. Üniversitelerden ayrılma çabaları arttı.
            Kamuoyunda şike kanunu olarak bilinen düzenlemeler. Bir günde yapılanları herkes biliyor.
            Uludere’yi kürtaja benzeterek cinayet olduğunu ifade etmiş olduğunuz halde gereği için hiçbir ilerlemenin olmaması. Toplumda derin yaralar açıyor.
            Anayasa değişikliği ile ilgili çalışmaların yapılmamış olması. Meclisteki çalışmaların sonuç vereceğine kimse inanmıyor.
            Yükseköğretimle ilgili düzenlemelerin yapılmaması.
            Kamu Hastaneleri Birliği adı ile oluşturulan birliklerdeki astronomik ücretler. Hastanelerde görevli olmayanların yaptıkları sözleşmeler.
            Katkı payı adı altında hastalardan kesilen paralar. Katkı payı ilaç paralarını neredeyse geçecek.
Bürokraside oligarşik yapının devam ettirilmesi. Bir müsteşarın hem müsteşar, hem bir başka kurumda yönetim kurulu üyesi olması gibi. Bir koltukta elli karpuz.
            Koluna dörtyüzbin liralık saat takanın toplu sözleşmede hakem olması ve memurlara yapılan haksızlıklar. Memurlar sendika ağalarını da unutmuyor.
            Büyük şehir belediyeleri ile ilgili yapılan düzenlemeler ve köylerin mahallelere dönüştürülmesi. Mademki Büyük şehrin bu kadar getirisi var kalan diğer illeri de birleştirerek büyük şehirlere dönüştürün bari.
            İnsan hakları ihlallerinin ve işkencelerin devam etmesi.
            Sayın Başbakan yapılan diğer yanlış uygulamalardan da bahsetmek mümkün. Vakit varken bunlardan vazgeçiniz.
            Sizin yanlış bilgilendirildiğinize inanıyorum.
            Halkın duygu ve düşüncelerini doğru bir şekilde anlamak için size yanlış bilgiler aktarmayacak danışmanlara ihtiyacınız vardır diye düşünüyorum.
            Aksi takdirde partinizin akıbeti ANAP ve DYP gibi olacak.
            Umarım ki, yazdıklarım size ulaşır.
            Sizlerden milleti rahatlatacak adımların atılmasını bekliyoruz.
            Selam ve Sabırla…

           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?