Büyüklerini Rab Edinenler
Veysi ERKEN
Her
şeyin “edeb”i vardır.
Atalarımız
“edeb yâ hû” derlerdi.
Edeb, kişinin
elinden, dilinden ve belinden kimseye zarar gelmeme halidir. Bu hâl “HÛ”ya bağlı ise mümkün olur.
Edeb
yazıda da söz konusu olmalıdır.
Yazı
yazanlar, bir kavram veya bir başka konu ile ilgili yazı yazıyorlarsa, o konuyu
veya kavramı iyi tahkik etmeleri beklenir.
Aksi
takdirde faydalı olacaklarına zararlı olabilirler.
Özellikle
son zamanlarda FETÖ’yü bahane ederek İslami
kavramları veya müesseseleri esas alarak İslami
hayata saldırmayı marifet zannedenler çoğalmıştır.
Bilerek,
malum gazetelerde yazanları, televizyonlarda yorum yapanları kast etmiyorum.
Onlar zaten görevli, Siyonist haçlı zihniyetli efendilerinin ve patronlarının
emirlerine amadedirler. Verilen emir ve talimatlarla yorum yapıp yazı
yazıyorlar. Diğerlerini kast ediyorum. İyi niyetli olabilirsiniz. Lütfen konu
edindiğiniz kavram ve alanı tahkik ediniz ve buna göre yazı yazınız.
Böyle
bir girizgâhı şunun için yaptım.
FETÖ
tipi örgütlenmeleri hala İslami sosyal gruplar gibi göstermek isteyenlerin
yazılarını okuyoruz.
Biliniz
ki, büyüklerini RAB edinen bütün
grupların İSLAMLA ilgisi yoktur. Bu
durum "Onlar Allah’ı bırakıp,
kulları durumundaki bilginlerini ve rahiplerini Meryem oğlu Mesih’i helâller ve
haramlar ortaya koyan itaati zaruri otoriteler kabul ederek ilâh haline
getirdiler. Hâlbuki onlara, candan Müslüman
olarak bağlanacakları, yalnız bir tek ilâha saygıyla kulluk ve ibadet etmeleri
emrolunmuştu. Hak ilâh yalnızca O’dur. Allah, müşriklerin, ilâhlığında,
otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında kendisine ortak koştukları şeyden
münezzehtir. Tevbe-31”
Ayet
gayet açıktır. Büyüklerinin ortaya koyduğu hükümleri “kutsayan” veya “mutlak emir” gibi telakki eden sapıklığa
düşer.
Her
Müslüman’ın değişmez ölçüsü Kur’an-ı Kerimdir. Hz. Peygamber vahyedileni tebliğ
etmiş ve uygulamıştır.
Vahyedileni
bırakıp büyüklerinin söz ve eylemlerini mutlaklaştıranlar şeytanların peşine
düşmüşlerdir.
Kur’an-ı
Kerim’de şeytanlar “ins” ve “cin” şeytanı olarak
nitelendirilmiştir.
Özellikle
“insan şeytanları”, Rahmanın
kullarını, insanları aldatmakla meşguldürler.
FETÖ
denilen yapı şeytan olan efendilerinin emriyle insanları iğva etmiş ve her şeye
düşman haline dönüştürmüştür. Nitekim şeytan
“Sonra (pusu kurup) onlara önlerinden,
arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu
şükreden (kimse)ler bulamayacaksın. Araf 17” dediği gibi insanlara
yaklaşmışlar, kandırmışlar, yaptıklarını süsleyerek milleti perişan
etmişlerdir.
Bu
yapı şeytan olan efendilerinin emriyle “Hani şeytan onlara yaptıklarını
süslemiş ve “Bu gün artık insanlardan
size galip gelecek (kimse) yok, mutlaka ben de size yardımcıyım.” demişti.
Fakat iki taraf (savaş alanında) yüz yüze gelince (şeytan), gerisingeriye
dönüp, “Ben sizden uzağım. Çünkü ben
sizin görmediğiniz şeyler (melekler) görüyorum. Ben Allah’tan korkarım. Allah,
cezası çetin olandır” demişti. Enfal 48”
Hâsılı
kelam, sadece FETÖ değil, adı sanı,
sıfatı ne olursa olsun cenabı Allah’ın vahyini ve onun uygulaması olan Hz.
Peygamberin sünnetini öncelemeyen her yapı İSLAMİ
değildir.
Allah’ın
vahyini ve onun uygulaması olan Hz. Peygamberin sünnetini öncelemeyen bu tür
yapılar merhum Ömer Lütfi Mete’nin tabiriyle “Allah’sız Müslümanlık” peşinde koşan ve “Allah’a inanıp, Allah yokmuş” gibi bir hayat yaşayan ve
şeytanların payandası haline düşmüş mahlûkların yapılarıdır.
Adı
sanı ne olursa olsun bu yapıların tamamı İSLAM düşmanları tarafından
oluşturulmuş, büyütülmüş, kullanılmıştır.
FETÖ
kullanılmaya devam ediliyor. Posa haline dönüşünce bir kenara fırlatılacağından
emin olunuz.
Lütfen
bu yapıları İslam’la özdeşleştirmeyelim. Bilinmelidir ki, bunları İSLAMLA özdeşleştirenler art
niyetlilerdir.
Selam
ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?