17 Şubat 2017 Cuma

Marazalar İstemezse de EVET



Marazalar İstemezse de EVET

Veysi ERKEN

            Anayasa değişikliği teklifi maalesef yanlış zeminde tartışılıyor.
            Defalarca ifade ettim.
            Her halde bu konuyu 16 Nisan 2017 tarihine kadar tekrarlamak mecburiyetinde kalacağım.
            Bunu sebebi gayet açıktır.
            Biz bu tartışmaları metinler üzerinde yapmalıyız dedikçe EVET demeyeceğini söyleyenler konuyu yanlış bir zemine çekiyorlar.
            İşleri güçleri marazalık.
            Bunların tıynetleri bu.
            Gelin  tartışmayı değişiklik teklifi ile kazandırılmak isteneni madde madde tartışalım dediğimizde hemen hayır diyorlar.
Çünkü maddeleri tartışacak mecalleri ve bilgileri yok.
Konuyu hemen hain, işbirlikçi gibi kelimelerle dağıtıyorlar.
Maraza çıkaranlara diyorum ki, hain ifadesini ilk kullanan Kılıçdaroğludur. Buna niçin karşı çıkmıyorsunuz dediğimizde konuyu hemen saptırıyorlar.
Bilinmelidir ki, değişiklik teklifine EVET diyecek vekilleri ve dolayısıyla temsil ettiklerini hainlikle suçlayan Kılıçdaroğludur. Bu kabul edilir bir şey değildir. Haberin linkini veriyorum. Bu ifade canlı yayında kullanıldığı için binlerce linkte karşınıza çıkar. İşte linklerden birisi:
            Kılıçdaroğlu gibiler neden hep maraza çıkarıyorlar?
Neden maraza çıkardıkları belli.
            Marazalık büyüklerinden miras kaldı.
            Ya onların peşine takılanlar. İşte onları tahlil etmek gerekir.
            Kılıçdaroğlu ve benzerlerinin neden maraza çıkardıklarını 70’li yılları hatırlayan ve yaşayanlar bilir.
            Bunu Rauf Tamer köşe yazılarında işliyordu.
Rauf Tamer köşe yazılarının bir kısmını  “Solun Namusu” isimli kitapta toplamıştı. Marazalıkların anlatıldığı bir kitap.
            Kitap kısa sürede tükenince Rauf Tamer okuyucu dili ile yeni bir yazı kaleme almış ve yazısında “Solun Namusu” var mı? Cevap Yok. “Solun Namusu” var mı? Cevap Hayır. “Solun Namusu” var mı? Cevap kalmadı gibi ifadeler kullanmıştı.
            Benzer sorular EVET demeyeceklere de sorulmalıdır.
            Zira algı operasyonu ile ancak böyle baş edilir.
            Bilinmelidir ki,  EVET demeyeceğini söyleyen yazar, çizer, gazeteci, aydın(!),akademisyen, sanatçı, patron vesairenin ekseriyeti Anayasanın mevcut maddelerini ve değişiklik metnini mukayeseli bir şekilde okumamışlardır.
            Okumadıkları için -efendilerinin istek ve emirleri doğrultusunda- konuyu başka zemine çekiyorlar.
            Bunlara söyleyeceğim şudur.
            Sorularıma dürüst cevap veriniz.
            Namuslu cevap veriniz.
            Metinleri okuyarak mı karşı çıkıyorsunuz.
            Sizi edebe davet ediyorum.
            İlla EDEP.
            EVET diyecekler de sözüm şudur.
            Tuzağa düşmeyiniz.
            Tartışmayı ilkeli bir şekilde metinler üzerinde götürünüz.
            Bunu yapabilirseniz ülke kazanacak, EVET’ler ülkeyi daha doğru bir istikamete kavuşturacak.
            Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?