Öğretim Kademeleri Arasında Geçiş Sınavları Sorunu
Veysi ERKEN
Değerli dostlar
Cumhurbaşkanı TEOG kaldırılmalı
ifadesini kullanınca hemen bir tartışma başlatıldı.
Eğitim sisteminden anladığını
söyleyen pek çok “nüfuz ajanı”
devreye sokuldu.
TEOG
kalkmalı veya TEOG benzeri sınav olmalı diyenlerin yazdıklarını okuyorum,
söylediklerini dinliyorum ve üzülüyorum.
Maalesef konuşturulanların
ekseriyeti “sömürge zihniyeti” ile
yetiştirilmiş kişilerden oluştuğunu görüyoruz.
“Kültürel
bağımlılık”la “zihinleri işgal
edilmiş”lerden, paralı veya parasız “nüfuz
ajanları”ndan hayır gelmez.
Bunların tamamına yakını bizim
kültürel kodlarımızdan habersiz veya düşmanıdır.
Bunun için diyorum ki, Sayın
Cumhurbaşkanı sağlıklı bir yapı oluşturmak istiyorsa “zihinleri işgal edilmemiş” yerli düşünen kişilerle istişare etmesi
gerekir.
Aksi takdirde “geçiş sınavları”nın sadece adı değişmiş olur.
Öğretim kademeleri arasındaki
geçişlerle ilgili yıllardır yazı yazıyorum.
1993’ü esas alırsak o yıldan beri
yüzlerce yazım yayınlandı.
Bilimsel makale olarak da yazılarım
var.
Özellikle “sınavsız ve sınırsız üniversite” başlıklı köşe yazılarım bu
konudaki çözüm önerimi anlatmaya yeter.
Arzu edilmesi halinde ilgili bütün
birimlere konuyu çözümleriyle izah etmeye hazırım.
Mümkün olduğu kadar zihnimi
işgalcilere kaptırmıyorum.
Bunun için çözüm önerilerim ve
tahlillerim bizim değerlerimizin ilkelerine istinat ediyor.
Talim ve terbiye tarihimizi okumaya
ve tahlil ettiğimde şunu görüyorum.
Bizim
değerlerimize göre bireyin sınırsız ve sınavsız bilgi edinme ve beceri
geliştirme haklı vardır.
Bilgi ve beceri geliştirme alanını
oluşturma ile ilgili kendini görevli addeden devletin bir tek görevi vardır.
Bilgi edinme ve beceri geliştirme
alanlarının kapasitesini ve kalitesini “talep”e
göre arttırmak ve çeşitlendirmektir.
Birey kendi kapasitesine göre
bilgilerden edinebilmeli ve becerilerini geliştirerek kendine, çevresine ve
insanlığa faydalı olabilmelidir.
Dolayısıyla kademeler arasında TEOG,
YGS, LYS gibi geçiş sınavları olmamalıdır.
Ülkemizin her köşesinde eğitim
programları çeşitlendirilmeli ve her bireyimiz bunlardan faydalanmak istediği
oranda faydalanabilmelidir.
Mesleki beceri kazandırma
programları çok çeşitlilik esasına göre küçük yaşlara hitap edecek şekilde
olmalıdır.
Özellikle yükseköğretim düzeyinde sınırsız ve sınavsız alan seçimi olabilmelidir.
Bilindiği üzere bugün
yükseköğretimde “sınavsız ikinci
üniversite”, “uzaktan öğretim”, “yan
dal” ikinci ana dal” gibi programlar adı altında öğrencilere veya mezunlara
imkan sunulmaktadır.
Bizim analizlerimiz bu gibi
programlar yerine bireye “sınavsız ve
sınırsız tercih” özgürlüğünün tanınmasıdır.
Bilinmelidir ki, bilgi edinme
hakkını her ne sebeple ve her ne ad altında olursa olsun engellemek veya
daraltmak zulümdür.
Özellikle bu konu ile ilgili tüm
etkili, yetkili ve sorumlulara sesleniyorum.
Çözüm üretmenin yolu “zihinlerimizi işgalden” ve “kültürel
bağımlılıktan” kurtarmaktan geçmektedir.
Bize dayatılan ve önerilen çözümler “sömürge zihniyet”e sahip kişilerce
olduğu müddetçe sağlıklı sonuç elde edilemez.
Yerli olduğunu zanneden ve düşünen
herkese söyleyeceğim şudur.
Bizim temel değerlerimizde “bilen bilmeyenden üstün” kabul edilmiş
ve bu düstur çerçevesinde herkese bilgi edinmenin yolu sınırsızlaştırılmaya
çalışılmıştır.
Bireyin önüne TEOG, YGS, LYG gibi
manialer, barikatlar ve setler konulmamıştır.
Hasılı kelam,
Özgür zihinlerin inşası için haydı
TEOG, YGS, LYS barikatlarını kaldırmaya ve bütün alanlarda kapasite ve kaliteyi
arttırmaya var mısınız?
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?