Obez Devlet (Hantal)
Veysi ERKEN
Birkaç
gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “OBEZ DEVLET” kavramından bahsetti
ve devletimizin obezleştiğini ifade etti.
Gerçekten
doğru bir ifadedir.
Bilindiği
üzere tıp dilinde Obezite, vücutta sağlığı bozacak ölçüde aşırı yağ ve anormal
yağ birikmesi olarak ifade edilir.
Bu
kavramın üzerinde siyaset ve yönetim bilimcileri durmalıydı. Muhalefet bunun
nedenlerini iktidar partisine sormalıydı diye düşünüyorum.
Bekledim.
Ne
siyaset ve yönetim bilimcilerinden ne de muhalefetten tıs yok.
Hep
lüzumsuz bir şekilde ahkâm keser muhalefet ve bilim adamları(!).
İşleri
güçleri farklı.
Ekseriyeti
iyi niyetten yoksun.
Bence
Obezite kavramı sorgulanmalıdır.
Evet
devletin bünyesi kanun, tüzük, yönerge, genelge vs. ile obezleştirilmiştir.
Hani bir zamanlar Cemil Çiçek de aynı itirafta bulunmuştu. Meclisin “kanun çıkarma Fabrikası”na döndüğünü
belirtmişti.
Bilinmelidir
ki, “kural çoğaldıkça hukuk azalır,
özgürlük alanı daralır”
Bu
açıdan bakıldığında obezliği azaltma iddiası ve taahhüdü ile iktidar olan AK
Parti döneminde "Obezite/ Hantallık”
azalacağına maalesef artmıştır.
Hem
mevzuat, hem bürokrat ve memur sayısı ve hem de yüksek idari binalar, sosyal
tesisler ile makam araçlarıyla devletin obezliği artmış ve bireyin hayatı felç
edilmiştir.
Obezliğin
artmasında rolü olanlar sevinirken halk gittikçe bizar olmuştur.
Son
dönem bu gözle değerlendirilmeli ve muhasebesi yapılmalıdır.
Üzülerek
belirtmeliğim ki, Şeyh Edebalinin “insanı
yaşat ki, devlet yaşasın” anlayışı yerine “devlet” denilen mekanizmayı obezleştiren anlayış tahkim
edilmiştir. Edilmeye devam edilmektedir.
Özellikle
son dönemde çıkarılan kanun, tüzük, yönetmelik veya genelgeler bireyin rahatını
arttıracak ve mutluluğuna katkı sağlayacak yerde onu bizar edecek, hayatından
bıktıracak durumdadır.
En
son çıkarılan kanunlara ve verilen demeçlere bakmak yeterlidir.
MTV ile ilgili
düzenlemede ölüm gösterilerek vatandaş sıtmaya razı edilmiştir adeta.
Aynı
şekilde “cam filmi” konusu da
böyledir. Altı milyon insan altı ay içinde alınan iki farklı karardan
mağdurdur, mazlumdur.
Vatandaşın
nefretini arttıran uygulamalardır MTV ve
“cam filmi”.
Bunlara
ilaveten “yüzdelik” kavramlarla
memur ve diğer çalışanlara yapılan zam sıralanabilir. Sendika ve kamu
temsilcileri çalışana eziyet etmiştir kararlaştırılan artış oranlarıyla.
Sayın
Cumhurbaşkanı.
Yıllar
önce asgari ücreti insanlık ayıbı
olarak nitelendirmiştiniz. O nitelemeniz doğruydu ve bugün de geçerlidir.
Bugün
bırakın asgari ücreti en düşük memur aylığı bile insanlık ayıbıdır desek
mübalağa etmemiş oluruz.
Hele
hele otuz beş yıldır sürüncemede bırakılan YÖK ve içinde yer alan yardımcı doçentlik
konusu tam bir garabet ve obezlik gerçeği.
Sayın
Cumhurbaşkanına buradan sesleniyorum ve çağrıda bulunuyorum.
Kullandığınız
ifade doğrudur.
Devlet
obezleşmiştir, hantallaşmıştır.
Hem
de çok çok çok çok obezleşmiştir.
Bunu
dile getirmek yeterli değildir.
İcraat
lazımdır.
Devleti
obezleştiren zihniyetten ve etraftan kurtulmak gerekir.
Etrafınızda
bulunanların bir kısmı sizi yanıltmakta ve devletin obezleşmesini
sağlamaktadır.
Bu
anlayışla bireyin mutluluğu ve memnuniyeti azalmaktadır.
Geliniz
elinizdeki yetkiyle obezliği ortadan kaldıracak mevzuat değişikliğini hemen
gerçekleştiriniz.
Kanun
Hükmünde Kararname yetkisini kullanarak YÖK, Odalar, Barolar, Birlikler ve
Bürokrasinin tamamını kapsayacak değişiklikleri hayata geçiriniz. Hem de birkaç
hafta içinde.
Maalesef
toplumda bu tür değişikliklerin etrafınızdakilerin engellemeleri yüzünden gerçekleşmediği
kanaati hâkimdir.
Umarım
ki, devlet OBEZİTEDEN kurtulur ve “insanı
yaşat ki, devlet yaşasın” zihniyeti hâkim olur.
Selam
ve Sabırla…