Edeb Ya Hu
Veysi ERKEN
Büyüklerimiz “edep insan için gereklidir yönetici için daha elzemdir” derlerdi.
Gerçekten de edep kişilik ve toplum için önemlidir.
Edep bireyin kişiliğinden daha çok
toplumun kişiliği, huzuru ve mutluluğu için önemlidir dersek abartılı ifade
kullanmış olmayız.
Atalarımız
“elif, dal ve be” harflerinden
oluşan “edeb” kavramını çok güzel
tanımlamışlardır.
İrfanî
tanıma göre edep, insanım eline, diline
ve beline hâkim olması, bir başka deyişle eliyle, diliyle ve beliyle
başkasına zarar vermemesidir.
Edep
kavramının tanımına göre hal böyle iken, ülkemizde “edeb”sizlik “tapınak
Şövalyeleri”nin uzantıları ve piyonları marifetiyle teşvik edilmekte ve
kutsanmaktadır. Piyonların marifetiyle topluma önderlik etmesi beklenenlerin
kişiliksizlikleri “özel hayat”
kavramı adı altında masum gösterilmeye çalışılmakta ve değerlerimiz
dinamitlenmektedir.
“Hizmetçi yaparsa
oruspuluk evin kızı yaparsa kaçamak”
anlayışı ile edepsizlik unutturulmak istenmekte ve yönetimdekilerin
edepsizlikleri örtülmek istenmektedir.
Yapmayın
etmeyin beyler ve bayanlar demeyeceğim. Sizler maşa ve “nüfuz ajanı” olduğunuz için yine emirleri yerine getireceksiniz.
Dudaklarınızdan dökülecek ve kalemlerinizden karalanacak kelimeler emirlerin
dışında olmayacak. Zira sizler talimli edebsizlersiniz.
Bilesiniz
ki, edepsizlik mızrağı ve edebsizliğiniz çuvala sığmıyor. Hayati Akkaya beyin ifadesiyle:
“Bir gidiş ki, durak
yeri sonu yok
Varsa seks yoksa seks
başka konu yok
Eski kız harama uçkur
çözmezdi
Şimdikinin, uçkur nerde
donu yok”
Harama
uçkur çözmemek için bir insanda cenabı Allah’ın vazettiği helal-haram inancının olması gerekir. Bu değerler bireyde yoksa donsuz da olabilir. Üzülerek belirtmeliyim
ki, piyon ve uşakların marifetiyle yaşatıldığımız ortam budur.
Dolayısıyla
oluşturulan ortamda zihinler iğfal edilmekte ve değersizleştirilmektedir.
Oluşturulan
ortamla zihin haritamız “değer”sizleştirildiği
için medya şeytanlarını -gözlerimizi fal
taşı gibi açarak- seyrediyor ve edepsizliği savunmalarını hayretle
izliyoruz.
Oluşturulan
ortamda piyonların dolmalarını yutanlar yapılan edepsizlikleri ve edebsizleri değil
onları tenkid edenleri suçluyor. Böyle bir medyadan ve şeytanlarından başka ne
beklenebilir.
Eskiden
“kenarına bak bezini al, anasına bak
kızını al” derlerdi. Şimdi diyorum ki “patronuna
bak yorumcuyu ve yazarı anla”.
Evet.
Gerçekten
yorumcu(!) ve yazarları(!) bu mantıkla anlamaya çalışıyorum.
Bir
tartışma programında kanunlarımıza göre
“zina” suç değil, sadece boşanma sebebidir, olanlar biz ilgilendirmez
ifadesiyle içine düşürüldüğümüz ahlaki derekeyi daha iyi anlıyorum.
Maalesef
ahlaki şirazemiz kaybettirilmiş ve kaybolmuştur. Artık şirazesiz bir toplumda
her türlü “edeb”sizlik tabii
karşılanması gerektiği anlayışı telkin edilmeye çalışılmaktadır.
Bunun
sonu ne olur dersiniz?
Kanaatimce
sodom ve gomorlaşmadır. Neticesi yok olmadır.
Unutulmamalıdır
ki, kendindeki güzel vasıfları terk eden toplumların sonu yok olmadır.
Bu
bir ilahi emirdir.
Okuması,
yazması ve aklı olan okusun ve edepsizliği savunmasın.
Hele
hele edepsizliği “milliyetçilik” veya “
tecessüs” kavramlarıyla hiç kimse "şal"lamasın.
Artık
“edeb”sizlik mızrağı çuvala
sığmıyor.
EDEB ya Hû diyorum.
Selam
ve sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?