10 Ağustos 2020 Pazartesi

Ne Zaman Güzel Bir İcraat Yapılsa veya Yapılmak İstense

 

Ne Zaman Güzel Bir İcraat Yapılsa veya Yapılmak İstense

 

Veysi Erken

 

            Rabbulalemin nasip ettiğinden dolayı çocukluğumdan beri yönetim faaliyetlerinin içinde yer aldım.

            En son merhum Muhsin Yazıcıoğlu döneminde MKYK üyeliği ve Yüksek istişare kurulu başkanı olarak görev ifa ettim.

             Bu uzun süreçte şunu müşahede ettim.

             Kim ki, bu ülkenin hayrına iş yapmaya çalışıyorsa engellenmeye çalışılıyor.

            Yetmişli yıllardan beri yıl yıl yazabilirim.

            Ama gereği yok.

  Sadece son dönemlerde yapılanları ve engellenen icraatları takip etmek yeterlidir.

             Misal olsun diye halk oylaması ve seçimleri inceleyiniz kâfi gelir..

            Yapılan yatırımları ve ülkenin lehine yapılan kanuni düzenlemeleri gözden geçirmek olay ve olguları okumaya yeter, artar bile 

            Maalesef ülkemizde etkin olan odaklar   menfiyi teşvik eder alkışlar, olumlu olan her şeyi kötüler.

            Tabii ki, etkin odaklar sadece dışarıda değildir. İktidar içinde de yuvalanmıştır .

             İki misal ile yetinelim.

             Şer zihniyet aile yapımızı tahrip eden her düzenlemeyi alkışlamıştır ve alkışlamaya devam ediyor.

            Olumsuz olan ve toplumun yapısını tahrip eden bu düzenlemelerin devamı için ilanlar veriyor, insanları kışkırtıyor, yönetimi tehdit ediyor. 

             İktidar da bulunanların içinde mevcut bir etkin parça bu olumsuz ve tahripkar anlayışı hem destekliyor hem de teşvik ediyor.

             İkinci misal ne zaman başkan veya ilgili birim yöneticisi ekonomimiz düzeliyor mealinde açıklama yaparsa hemen akabinde aynı zihniyet borsa, döviz, altın vs. alanlara müdahale ederek piyasayı felç ediyor ve fakirleşmemize yol açıyor.

            Tabii ki, bu şer yapıdan kurtulmanın yolları vardır.

            Yeter ki, kararlı, cesaretli, güven ve heyecan dalgası oluşturacak dürüst icraat ve yönetici atamalarında bulunmaktır.

            Yıllardan beri sürdürülen mücadelede bazı zaafiyetlerin oluştuğunu ve bu zaafların Siyonist haçlı zihniyetinin piyonları tarafından kullanıldığını görüyoruz.

             Takozların bertaraf edilmesi için yönetim birimleri dürüst, cesur, güven ve heyecan oluşturan şahsiyetlere donatılması ve iktidar yanlısı görünen eylem ve söylemleriyle zarar verenlerin tasfiyesi başarı için birinci adım olmalıdır.

             Böyle bir duruş piyonların tahribatını azaltacak ve ülkemiz dünyaya adalete dayanan bir nizam gelmesine öncülük edecektir. 

            Bilinen husus şudur. Osmanlı İslâm medeniyetinin muakkibi olduğu yok edilmeye çalışılmıştır.

            Biz bu medeniyetin takipçisi olmakla şeref duyduğumuzda Rabbulalemin bizi muzaffer kılacaktır.

             Zafer için ayrık otu olan içteki zararlıların tasfiyesi elzemdir.

            Bu anlamda halkın bilgilendirilmesi ve içteki çetenin faaliyetlerinin deşifre edil mesi en önemli adımdır.

    Böyle bir anlayış yürüyüşümüze hız kazandıracak, güven ve üretim ortamı oluşturacaktır.

            Zafer "iyyake nabudu ve iyyake nestain" diyen ve bunun gereğini yapanlarındır.

             Ve

             Unutulmamalıdır ki, en önemli icraat içteki Siyonist haçlı zihniyetinin piyonları ve uşakları olan bürokrat, akraba, akademisyen, sanayici, tüccar görünümlülerin tasfiyesiyle  gerçekleşecektir.

            Selâm ve sabırla...09.08.2020

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?