Mescidi Dırar İnşa Etmek İsteyenler var
Veysi ERKEN
Cami (mescid Müslümanlar) için hem ibadet hem de istişare mekânıdır. Hz. Peygamber döneminden itibaren mescitlere karşı ve fesad için yerler inşa edilmeye çalışılmıştır.
Mescidi dırar olarak Kur’an-ı Kerim’de ifadesini bulan bu yerler için Müslümanlar daima uyanık olmaya çağırılmıştır. Bu çağrı ayetlerde:
“Bir de şunlar var ki, zararlı eylemler gerçekleştirmek, inkârcılıklarını pekiştirmek, müminlerin arasına ayrılık sokmak ve daha önce Allah ve resulüne savaş açmış kişi lehine fırsat kollamak üzere bir mescid yapmışlardır. “Amacımız sadece iyi bir şey yapmaktı” diye de yemin edecekler. Allah şahit, onlar kesinkes yalancıdırlar.”
“Orada asla namaza durma! Daha ilk günden takvâ temeli üzerine kurulan mescid ise namaz kılman için elbette daha uygundur; burada gerçekten arınmak isteyen adamlar vardır. Allah da arınmaya çalışanları sever.”
“Binasını Allah’a saygı ve O’nun hoşnutluğunu kazanma temeli üzerine kuran mı daha iyidir yoksa binasını kaymak üzere olan bir uçurumun kenarına kurarak onunla birlikte cehennem ateşine yuvarlanan mı? Allah hakkı çiğneyenleri doğru yola iletmez.”
“Onların kurduğu bina, yürekleri paramparça olmadığı (yaşadıkları) sürece içlerinde bir huzursuzluk kaynağı olmaya devam edecektir. Allah her şeyi bilmekte ve hikmetle yönetmektedir. Tevbe 107-110” tefsirinde şu tespitte bulunulmaktadır. “…özellikle 109. âyette soyut bir anlatım biçimiyle ortaya konan ölçü dikkate alınırsa, burada temsilî bir örnekten hareketle şu mesaja ağırlık verildiği görülür: İkiyüzlü davrananlar arasında zararlı eylemler planlayan, inkârcılığı örgütlemeye ve müminlerin arasına ayrılık sokmaya çalışanlara karşı uyanık olunmalı, onların iyi niyet iddiaları ihtiyatla karşılanmalıdır; Allah’ın rızâsına takvâ esası üzerine kurulu işlerle erişilir ve Allah kötülüklerden arınmayı samimi olarak isteyen kişileri sever; ikiyüzlü davranmayı huy haline getirenlerin yürekleri kuşkunun esiri olur ve ölünceye kadar kendi kişiliklerini bulamadan bu kuşkunun girdabında bocalar dururlar; dünyada böyle bir bunalımı yaşadıkları gibi âhirette de acı bir sonla karşılaşacaklardır, zira onların akıllarınca başarı gibi görünen eylemleri aslında uçurumun kenarına yapılmış binadan farksızdır, kısa bir süre sonra bu bina onların cehenneme yuvarlanmaları sonucunu doğurur. https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Tevbe-suresi/1342/107-110-ayet-tefsiri
Buradan çıkarmamız gereken dersler vardır.
Yeryüzünde Allah’sız, Kur’ansız bir İslam(!) inşa etme peşinde olan Siyonizim dininin müntesipleri muhtelif şekil ve yöntemlerle Hz. Muhammed’i sav devre dışı bırakma faaliyetlerine devam etmekte ve yeni(!) mescitler inşa etme peşinde olmaktadır.
Bilinmelidir ki, değişik meşreplerde olan Müslümanlar kendilerine göre toplanma yerleri oluşturabilirler. Bu tabii bir şeydir ve bütün insanlar için geçerlidir.
Anca mescid (cami) yerine ikame edilmek istenen her yapı mescidi dırar hükmündedir ve Hz. Muhammed Mustafa’nın izinde olanlar asla orada namaza durmazlar, duramazlar.
Şimdi uyanık olma zamanıdır.
Şimdi mescidi dırar’ı anlatma ve kavratma zamanıdır.
Selam ve Sabırla…18.11.2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?