Göğsü Kabaran Meral Ve Yavuz masayı desteklemekten vazgeçer mi?
Veysi ERKEN
Geçenlerde Meral Akşener yanına Ankara’yı entübe eden Mansur Yavaş’ı da alarak Kahramanmaraş’a gitti.
Deprem felaketinin dehşetini görmek ve yapılanları/ yapılabilecekleri teşhis için. Akşener: “İlk gördüğümüz manzara gerçekten büyük bir afetti. İlk geldiğimde gördüklerimin üzerine bugün gördüklerim, samimiyetle söylüyorum depremzede olarak söylüyorum, gerçekten göğsümü kabarttı, kendimi çok iyi hissettim.“ https://medyascope.tv/2023/03/12/aksener-ve-yavas-kahramanmarasta-erdogan-birakin-artik-suculuk-buculuk-islerini/ diye yapılanların takdir edilmesi gerektiğini ifade etmiş oldu.
Akşener samimi mi?
Samimiyse masadakilerden ve zihniyetlerinden bir hayır gelmeyeceğini bilmelidir ve orayı terk etmelidir.
Neyse. Kanaatime göre samimi değil ve asla olamaz, masayı terk edemez..
Umarım ki, beni ve benim gibileri yanıltır.
Bizi yanıltması için “kumar masası” olarak ifade ettiği masayı ve orada oturanları terk etmesi gerekir
Aksi takdirde “samimiyet”in eserinin olmadığını tekrar tekrar teyit etmiş olur.
Zira Meral Akşener’in 1995 yılından beri icraatları, sülalesine Kılıçdaroğlunu vasiyet etmesi, yabancılarla gizli görüşmeleri ortadadır.
Bizler samimi icraat ve “el”lerin kurdurduğu masanın terkini bekliyoruz. Bu samimiyet testidir.
Aynı test Yavuz Ağıralioğlu için geçerlidir.
Hatta Meral’in partisinden istifa edeceği söyleniyor. Bana kalırsa samimiyetini istifa ederek değil, Masayı ve Kılıçdaroğlunu desteklemediğini dile getirerek göstermelidir.
Yıllar öncesinden tanıdığım Yavuz Ağıralioğlundan böyle bir tavır bekliyorum.
Umarım ki ismi gibi yavuz olur.
Yıllardır dillendirdiğimiz bir ilkemiz vardı ve var. “Zalime karşı Yavuz, Mazluma karşı Yunus”
Yavuz bunu uygulamalı ve Türkiye’ye muhalefet edenlere karşı “yavuz”luk tavrını sergilemelidir. Bu tekerleğin tümsekte kalmaması için. Hani merhum Necip Fazıl:
“Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!
Mehmed'im, sevinin,
başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!” diyor ya. Bizler de Yavuz ve Yavuz
gibilerinden sesler, davranmalar ve haykırışlar beklemekteyiz ki, tekerlek
tümsekte kalmasın, yarınlar bizim olsun.
Haydi, Meral ve Yavuz.
Şimdi samimiyet zamanıdır.
Selam ve Sabırla… 15.03.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?