12 Ekim 2025 Pazar

İslam ve Mazlum Ülkelerin Birliği

İslam ve Mazlum Ülkelerin Birliği

Veysi ERKEN Dr.

Allah “… İyilik ve takva üzere yardımlaşın. Kötülük ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Maide-2” emrini ifa edeceğimize Siyonist haçlı zihniyetinin emir ve istekleri doğrultusunda yaşar hale getirildik.

Merhum Seyyid Kutub bu gerçeği “onlar abdesti bozan şeylere fetva veren ama Müslümanların siyasi, iktisadi ve içtimai durumlarına fetva vermeyen İslam’ı istiyorlar. Onlar Amerikancı İslam’ı istiyorlar” tespitiyle dillendirmiştir.

Evet;

Temel sıkıntı budur.

İslam ve mazlum milletlerin, ülkelerin, devletlerin birliğini, dayanışmasını, yardımlaşmasını istemiyorlar.

Siyonist haçlı zihniyetinin kurumlarının hâkim olmalarını, karar sahibi olmalarını istiyorlar ve dayatıyorlar.

BİR leş MİŞ M illetler bunun için vardır ve İslam ve mazlum halklarının yönetimlerini kendileri oluşturuyorlar ki, kararlarını uygulasınlar.

“Dünya beşten büyüktür” ve “One minüte” çıkışı bu düzenin sarsılmasına başlangıç oldu.

Gazze ve Hamas’ın şanlı direnişi ve cihadı Siyonistlerin düzeninin temellerini sarstı.

İnşallah Siyonistlerin düzeni yıkılacak, tasfiye edilecek ve mazlumların birliği, dayanışması, yardımlaşması gerçekleşecek.

Siyonist haçlı zihniyeti İslam topluluklarının tevhidini ve imkânlarını birlikte kullanmasını istememektedir. İçimizdeki ajanları, piyonları ve gönüllü uşaklarıyla birliği engellemektedir.

Unutulmamalıdır ki İslam ve mazlum ülkelerin birliğinden bahseden herkes açıktan hedef alınıyor.

Türkiye bugün İslam ve mazlum ülkeler arasında birliği, yardımlaşmayı, dayanışmayı istediği, kurmaya çalıştığı ve öncülük ettiği için hedef haline getirilmiştir.

Siyonist haçlı zihniyeti “hayır diyen Türkiye” istememektedir.

Gazze ile ilgili görüşmelerde de aynı oyun tekrarlanmak istenmiştir. Piyon yönetimler, sisiler, Salmanlar, Suudiler, Ürdün’ler, BAE’ler Siyonist efendilerine râm olarak karşı çıkmışlardır. PYD’sinden, Fetösuna kadar bütün şer yapılar da bunun için devreye sokulmuştur.

İt itliğini, puşt puştluğunu yapacaktır. Bu onların fıtratında ve şakilesinde mevcuttur. Milletin yanıldığı İslam adına içimize yerleştirilen örgütlerdir.

Millet “algı Operasyonu”na tabi tutularak FETÖ’yü ve benzer kukla yapıları Müslüman zannetmektedir. Hâlbuki bunlar Siyonistlerin içimizdeki uzantılarıdır ve birliğimizi istememektedirler.

Bilinmelidir ki, bu ve benzer örgütler yerli, milli ve İslami değil, Siyonist haçlı zihniyetinin maşalarıdır. Bu örgütlenmelerin tek gayesi vardır. Efendilerine hizmet ve kölelik etmektir.

Siyonist haçlı zihniyeti Türkiye’nin ve mazlum ülkelerin uyanması, gelişmesi, büyümesi ve dünya ülkelerine öncülük etmesini asla istememektedir. Onların istedikleri kölelik yapan topluluklardır. Müslümanların dertleriyle dertlenecek, İslam’ı Müslümanların hayatının nirengi noktası haline getirecek âlim ve yönetici istememektedir.

Merhum Seyyid Kutub’un tabiriyle Amerikancı İslam ve yönetici istiyorlar.

Ümidimiz ve cehdimiz Siyonist haçlı zihniyetinin uşaklarının telkin ettiği anlayıştan kurtulma yönündedir.

Tefekkür, tezekkür, taakkul eden her Müslüman fert ve yönetici sorumludur. Herkes vazifesini yapmaya gayret ederse İslam ve mazlum ülkeler arasında siyasi, iktisadi ve içtimai birlik kurulur. Böyle bir birlik insanlığın kurtuluşuna vesile olacağı gibi küresel Siyonist haçlı haydutluğunu sonlandıracaktır.

Dünya biliyor ki, Siyonist haçlı anlayışı dünyanın tamamını sömürmeye, köleleştirmeye ve tüketmeye çalışmaktadır.

Kurtuluş birlikte ve yardımlaşmadadır.

Allah “Size ne oldu ki birbirinize yardım etmiyorsunuz? Saffat-25” buyurmaktadır.

Sahi bize, Müslümanlara, mazlumlara ne oldu da yardımlaşmıyoruz?

Cevap bellidir. Zihinlerimiz ve yöneticilerimiz köleleştirilmiştir.

Felah zihinlerin özgürleşmesi, mazlumların birliği, yardımlaşması, dayanışması ile mümkündür.

Selam ve Sabırla… 12.10.2025

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?