Başörtüsü ve Askerlik
Veysi
ERKEN
31
Ekim 2013 tarihli meclisteki celse “Başörtüsü”
konusunun çözüme kavuşturulmasında önemli bir adım. 2 Mayıs 1999 tarihinde
derinleştirilen ve yaraya dönüştürülen Başörtüsü konusu çözümlenmek üzeredir inşallah.
Bu konuda yüzlerce yazı yazdım.
Örtünmek
inancın gereği olup bireysel bir haktır tecezzi kabul etmez. Örtünmek isteyenin
mesleği, işi ve sosyal statüsü ne olursa olsun örtünme hakkı tartışılmazdır. Çözüme
katkı sağlayan, hatta sessiz kalarak onaylayanlara da teşekkür ediyorum.
Umarım
ki, emniyet, ordu ve yargı mensupları için yönetmelikle getirilen kısıtlamalar
en kısa zamanda ortadan kaldırılır ve örtünme konusu meşhur namıyla başörtüsü
mevzuu ve yarası daimi bir şekilde kapanır.
O
günleri görmek ve yaşamak arzusundayım. Rabbim o günleri gösterir inşallah.
Başörtüsü
konusu gibi yıllara sari bir diğer konu Askerlik konusudur. Bu konuda yazdığım
her yazıdan sonra yüzlerce mail alıyorum. Bu konunun gündemde tutulmasını ve
meclistekilerin bu konuda ses vermelerini istiyorlar.
Bu
konu yılların sorunudur. Kısmi çözümler getirilmiş ise de köklü ve kalıcı çözüm
üzerinde durulmamış ve durulmamaktadır. En son Manisa Milletvekili Sayın Hasan
Önen bu konuyu teklif haline getirmiş ve 6 Aylık sürenin 4 aya indirilmesini
teklif etmiştir.
Bu
teklifi desteklemekle birlikte bu sorunun kesin çözümü olmadığını ifade etmeliyim.
Bu konunun esas çözümü orduda askerliğin tanımına uygun bir yapıyı
düzenlemekten geçer.
Kanunda askerlik
“harp sanatı” olarak tanımlandığına
göre ordunun buna göre yapılandırılması ve teşkilatlandırılması bir
zorunluluktur ki, dinamik, teknolojik ve güçlü bir ordu olsun.
Kısaca
profesyonel askerlik kaçınılmazdır.
Artık bu yapı
oluşturulmalıdır ki, herkese zorla “harp
Sanatı”nı öğretmeye kalkışmayalım. Zorunlu askerlik yapanların kaçı harp
sanatını öğrenmiştir.
Hangi
mühendislik dalı, tıp, öğretmenlik, hemşirelik veya meslek dalı kendi alanında
bir yılda meslek kazandırabiliyor ve icrasına imkan veriyor gösterebilir
misiniz?
Eğitim süreleri
iki de bir uzatılsın tartışmaları neden açılıyor söyler misiniz?
Bütün
eğitimcilere ve vekillere sesleniyorum.
Mesleğinizi ve
vekillik etme tarzınızı kısa sürede mi öğrendiniz?
Cevap veriniz.
Askerlik
konusunda sessiz kalan bütün toplum kesimlerine sesleniyorum. Özellikle bütün
toplumu temsil eden vekillere hitap ediyorum.
Askerlik konusunu
çözünüz.
Palyatif bir
şekilde değil kalıcı bir çözüm bekliyoruz ki, kaçak ve bakaya kavramları
ortadan kalksın.
Bakaya ve kaçak
olarak nitelendirilenleri zorla kışlaya sokmanın bu ülkeye, topluma ve orduya
hayrı yok ve olamaz.
Yer yüzünde
milletimize hizmet edecek bir orduyu bakaya kalanlarla oluşturamazsınız ve
zorla harp sanatını öğretemezsiniz.
Sayın vekiller
artık gençleri anlayınız.
Etrafınıza
bakınız.
Özgür iradenizle
bu konuyu çözüme kavuşturmaya çalışınız.
Ve biliniz ki,
bedel 30 bin yaş 30’la bu konu çözülemez.
Günü değil
yarınları düşününüz.
Toplumda sayın
başbakanın ifadesiyle 600 bin bakaya kalan mutsuz gençleri, eşlerini,
çocuklarını ve dahi ailelerini düşününüz.
Her halde bu
konudan dolayı mutsuz olanların sayısı on milyonları bulur.
Haydi, adım
atmaya.
Tevfik Cenabı Allah’tan.
Selam ve
Sabırla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?