Bitmeyen Dert:
Bedelli
Veysi ERKEN
Hüsnü beye duyarlığından dolayı
teşekkür ediyorum. BEDELLİ konusunu yıllardır gündemde tutmaya çalıştığım
doğrudur. Bedelli konusu gerçekte sosyal bir travmadır ve bu konunun acilen
köklü çözüme kavuşturulması gerekir. Bu konu ile ilgilenmeyen her vekilin
vebali olduğunu düşünüyorum.
Bu bağlamda konuyu kim gündeme
getiriyor ve çözüme odaklanıyorsa ona BEDELLİ mağdurları adına teşekkür
ediyorum.
BEDELLİ sosyal bir yaradır ve bunun
giderilmesi gerekir diyorum. Bunun sebepleri gayet açıktır. İsterseniz bu
konuya kanunlar açısından bakalım.
Anayasanın 72. Maddesinde “Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve
ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine
getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir” biçiminde tanımlanmıştır. Demek ki
vatan hizmetini Silahlı Kuvvetlerinin dışında da ifa etme imkânı vardır.
Buradan
hareketle Askere tabi tutulmayan kesimler vardır. Mesela Emniyet sınıfında
olanlar askerlikten tamamen eğitim sınıfında olanlar ise zaman zaman muaf tutulmaktadır. Esasında bu uygulama Anayasanın 10. Maddesinde
belirtilen eşitlik ilkesine
aykırıdır.
Tabii
ki BEDELLİ konusunu sadece bu bağlamda ele almıyorum. Bilindiği üzere askerlik
kavramı ''Askerlik harp
sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir'' biçiminde tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre
askerlik bir ihtisas mesleğidir ve herkes bu alanda ihtisas yapma durumunda
değildir ve olamaz. Zaten bu tanıma göre Silahlı kuvvetlerimizin vazife tanımı
yapılmıştır.
“"Silahlı
kuvvetlerin vazifesi; yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk
vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve
güçlendirilmesini sağlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla yurtdışında
verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır.”
denilmektedir.
Silahlı kuvvetlerin vazifesini
gereği gibi yapabilmesi donanımlı olması gerekir. Donanım demek her türlü
teknoloji, bilgi ve beceriyi gerektirir. Yaşı geçmiş olanların silahlı kuvvetlerin
ihtiyaç duyduğu şekilde bilgi, beceri ve donanım sahibi olması mümkün değildir
ve bu durumu her akıl sahibi kabul eder.
Yine mevcut mevzuata göre ihtiyaç
fazlası ve BEDEL kavramı söz konusudur. BEDEL konusu askeri kanunda yeni yer
almış değildir.İlk çıkarıldığı dönemden beri BEDELLİ söz konusudur. Zaman zaman
BEDELLİ gündeme getirilmiştir. Son düzenlemede YAŞ ve BEDEL yüksek tutulduğu
için uygulama işe yaramamış, zulmü arttırmış ve BEDELLİ bekleyenlerin sayısı
artmıştır. Hulasa 1111. Sayılı askerlik kanununun onuncu maddesi ile BEDELLİ
konusu şu şekilde düzenlenmiştir.
“ Madde 10 –(Değişik: 20/11/1984 -3081/1
md.)
Askerlik yükümlülüğüne tabi tutulma ve bu yükümlülüğün nasıl
yerine getirilmiş sayılacağına dair esaslar aşağıda gösterilmiştir. (Değişik:
16/4/1987 -3358/6 md.)
İhtiyaç fazlası yükümlülerle ilgili
işlemler aşağıda belirtilmiştir.
A) Bedel ödemeye istekli olanlar ile ilgili işlemler:
a) Temel askerlik eğitimini müteakip, her celp döneminde,
bedel ödeyecek yükümlü miktarı, Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyaç fazlası ve kamu
kurum ve kuruluşları tarafından istenen yükümlü miktarı dikkate alınarak
Genelkurmay Başkanlığınca tespit edilir.
b) Askerlik yükümlülüklerini bedel ödeyerek yerine
getirecekler istekle tespit edilir.
c) İstekli miktarı Genelkurmay Başkanlığınca tesbit edilen
miktardan fazla olduğu takdirde; bedel ödeyecekler, bedel ödemeye istekli
olanların tamamının iştirak ettirileceği kura ile tespit edilir.
d) İstekli miktarı, Genelkurmay Başkanlığınca tespit edilen
miktara eşit veya az ise; kuraya başvurulmaz ve bunların tamamı bedel ödeyerek
askerlik yükümlülüklerini yerine getirmiş sayılırlar.
e) Bedel ödemekten vazgeçen veya ödeme yükümlülüklerini
vaktinde yerine getirmeyen yükümlüler, kalan askerlik sürelerini Türk Silahlı
Kuvvetlerinde erbaş veya er olarak tamamlarlar.
f) Bedel ödeme esasları ve yükümlüler için uygulanacak
işlemler ile bedel verecek yükümlülerin tespiti işlemi
Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenir.”
Buraya
kadar ifade ettiğimiz mevzuat çerçevesinde BEDELLİ konusuna baktığımızda
BEDELLİnin çok acil bir ihtiyaç olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Askeri
uzmanları ifadelerine göre de BEDELLİ bekleyen 800 bin civarındaki genç ihtiyaç
fazlasıdır. Zaten bunlar kaçak, bakaya durumunda olup psikolojileri bozulmuş
gençlerdir.
GBT korkusu
gençleri perişan etmiştir.
Her
vatanseverin bu konuya el atması ve çözüme katkı sağlaması beklenmektedir.
Her konunun
torbalanmaya çalışıldığı bir zaman diliminde BEDELLİnin gündeme getirilmemesi
vekillerin ayıbıdır. Bu ayıp başta iktidar partisinin vekilleri olmak üzere
bütün vekiller içindir.
Umarım ki,
bu Ramazan sıcağında gönülleri GBT korkusu ile kavrulan işini, aşını ve eşini
kaybetme durumunda olan gençlerin sorununa kalıcı çözümün sağlanmasıdır.
Sağlıklı ve
kalıcı çözüm profesyonel askerlik, birikmiş ihtiyaç fazlalıklarını gidermek ise
BEDELLİ şarttır.
Hüsnü beye
bu konuyu gündeme getirdiği için bir daha gençler ve mağdurlar adına teşekkür
ediyorum.
Selam ve
Sabırla…
Teşekkür ederim
YanıtlaSilhttp://islamguzelahlaktir.blogspot.com/