3 Mart 2015 Salı

Mehdici Anlayış



Mehdici Anlayış

Veysi ERKEN

              “İyi liderler başarıyı tanır ve ödüllendirirler, bu da yalnızca insanlara bir başarma duygusu vermekle kalmaz, onlara kendilerini önemseyen bir örgüte ait olma duygusu da kazandırır.”
                                                     John P. Kotter, Liderler Gerçekte Ne Yapar?, Liderlik,s.55.


             Her toplumun kendisine has zaafları olabilir. Bizim zaaflarımızdan birisi sorgulamama kültüründen kaynaklanan “mehdi” beklentisidir. Gerek fert, gerekse toplum olarak bir sıkıntıya düştüğümüzde bizi birinin veya birilerinin kurtarmasını bekleriz.
 Kendi çabamızla ayağa kalkma zahmetine katlanmayız veya katlanmak istemeyiz. Bu tarz düşüncenin pek çok tezahürü bulunmaktadır.
            Bu tezahürlerden birisi “özgür düşünme” yeteneğinin kaybolması biçimindedir. Başkalarının kalıplarını değişmez olarak görmek ve kullanmak işimize gelir. Konuşmalarımıza bile “falan dedi ki...” ile başlamayı marifet sayarız. Falanın dedikleri bizim beklediğimiz kurtarıcımızdır. Bir nevi mehdimizdir.
             Beklenen kurtarıcılık anlayışının bir başka tezahürü “hür teşebbüs” kabiliyetinin ortadan kalkması biçiminde karşımıza çıkar. Öğrencinin ödevinin annesi veya babası tarafından yapılması, eşyalarının ebeveyn tarafından satın alınması bu mantığın birer göstergesidir.
            Girişimcilik anlayışının ortadan kalkması sadece öğrencilerle sınırlı değildir. Üniversitelerden mezun olanların sırtlarını devlete dayama istek ve arzuları da beklenen kurtarıcı düşüncesinden kaynaklanmaktadır.
             Hep başkası yapsın, başkası düşünsün anlayışı mehdicilik düşüncesinin tezahürüdür. Bu düşüncenin gelişmesinde en müessir sebep “kölelik eğitimi”nin okullara hakim kılınmasıdır.
             Kölelik eğitimi felsefesinin hakim olduğu okullaşma düzenlerinde düşünme ve program geliştirme hep başkasından beklenir. Hatta düşünceler ve programlar dayatılır. Bireyler hazır lopçuluğa alıştırılır. Hazır lopçuluğa alışanlarda mehdicilik zihniyeti kaçınılmaz bir şekilde gelişir.
            Neticede beklenen kurtarıcı anlayışını yansıtan “mehdicilik” toplumu oluşturan fertlerin öz güvenlerinin kaybını beraberinde getirir. Ferdin “hizmeti” ve “faaliyeti” hep başkasından bekler duruma gelmesi kendilerini mehdi görenlerin ekmeğine yağ sürmektedir.
            Toplum gözünde mehdileştirilenlerin veya kendini mehdi görenlerin icraatları genel anlamda toplumun hayrına olmamaktadır. Kendileri gibi düşünmeyen ve yaşamak istemeyenlere “haddi” mehdilerce bildirilir.
            Mehdicilik anlayışının hakim olduğu kültürlerde yönetme gücünü elinde bulunduranların hür düşünmenin, bir başka ifadeyle demokratik düşünmenin önündeki engelleri çoğaltma çabasında oldukları görülür. Bunun başlıca sebebi, hür ve demokratik düşünme alışkanlığının kölelik eğitimini,dolayısıyla mehdileri yıkmasıdır.
            Mehdiliklerini korumak isteyenlerin yasaklama tarzındaki icraatlarının temelindeki sebep mehdiliğin elden gitmesi korkusudur.
             Netice-i kelam,olan biten karşısında pasif kalmak,benim işim mi diye sorumluluktan kaçınmak, ben mi düzelteceğim gibi safsatalar mehdicilik anlayışının sonuçlarıdır. Bu sonuçlar kitleleri uyuştururken mehdileri çoğaltmaktadır.
            Cenab-ı Allah encamımızı kendilerini mehdi sananlardan ve mehdicilik anlayışından kurtulmayanlardan korusun.
            Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?