Hayırsızların Dili
Veysi ERKEN
Yirmi küsur yıldır köşe yazıları
yazıyorum.
Yazılarımı takip edenler bilir.
Ülkemiz üzerine çullanmak isteyen
Siyonist haçlı ittifakının her daim piyon ve maşa kullandığını defalarca
belgeleriyle yazdım.
Kirli ittifakın hempaları Selçuklu,
Osmanlı, Babür, Memluk vb. dönemlerin tamamında olduğu gibi Cumhuriyet
döneminde de var olagelmiştir.
Özellikle ülkemiz ne zaman kendi
değerleriyle buluşup her yönü ile bağımsızlığını arttırmaya başlasa hempalar
hemen devreye sokulur.
Son dönemde de sergilenen oyun
aynıdır.
Özellikle “one minute” sonrasının
bütün eylemlerine bakın hempaları, piyonları, maşaları ön planda görürsünüz.
Gezi zekâlılar her zaman devreye
sokulmuştur.
Son yıllarımız bu hempa ve uşaklarla
mücadele ile geçmiştir.
Siyonist haçlı ittifakı “Hilal”e
olan kini bitmiş değildir.
Bunun için son yıllarda hep haşhaşi
taktiği uygulanmıştır.
Haşhaşilerin genel taktiklerinden
biri kim ne söylerse söylesin kendilerine ezberletilenlerin dışında ifade kullanmamalarıdır.
Bugün de taktik aynıdır.
Anayasa değişiklik metnini mevcut
metinle mukayesesini yaparak karar verelim dediğimizde hemen “tek adam”
diktatör” gibi ifadeleri söylerler. Bunun dışında hiçbir lafları yoktur.
Yalan, dolan, takiyye, iftira gibi
sıfatlar onların vazgeçilmezleri olduğundan kırık plak misali aynı şeyi
tekrarlamaktan vazgeçmezler, vazgeçemezler.
Çünkü onları kurgulayan efendileri
bunu istemektedir.
Değerli dostlar hayır kampanyasını
yürüten hayırsızlara bakınız. Hepsinin dilindeki kelimelere aynıdır.
Niyetleri efendilerinin niyeti
olduğu için yalan ve takiyye onlar için mubahtır, hatta gereklidir.
Bu gerçeklikten hareketle bütün
okuyucularıma tavsiyem şudur.
Aklınızı kullanarak hareket ediniz
ve oylamada bulununuz.
Bilmeliyiz ki, Aklını kullanmayan
pislik içindedir.
Bizler taakkul, tezekkür ve
tefekkürle mükellefiz.
Yalan ve takiyye üzerine sizlere
çağrıda bulunanlara itibar etmeniz halinde pislik çukuruna yuvarlanırsınız.
Bilmeliyiz ki, Anayasa değişiklik
teklifi sadece maddelerde iyileştirici ifadeler mevcuttur. Daha iyisi olabilirdi.
Olmalıdır da.
Benim kanaati şu yöndedir.
16 Nisan halk oylamasında çıkacak EVET’ten sonra bu anayasa tamamen milli
ve yerli değerler esasa alınarak topyekûn değiştirilmelidir.
Bu gerçekleşir mi?
Bir reklam ifadesiyle söyleyeyim.
“Sen
yeter ki hayal et”
Hâsılı kelam herkese tavsiyem yıkıcı
dil kullanan hempaların tuzağına düşmeden “hepimiz
aynı kilimin desenleriyiz” mantığı ile kuvvetli EVET mührünü vurma yönündedir..
Haydi, bir daha bir daha
EVET mührü.
Bu mührün sesi ülkemizi karıştıran
bütün Siyonist haçlı ittifakının ve hempalarının kalplerine korku salsın.
Pensilvanya’dan, Berlin’den, Hollanda’dan velhasıl her yerden duyulsun.
Çağrım bütün partilere gönül veren
akıllılaradır.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?