26 Mayıs 2017 Cuma

Adalet Özgürlük Güven



Adalet Özgürlük Güven

Veysi ERKEN

            Çarpık zihniyetle mücadelede en önemli husus adalet, özgürlük ve güven niteliklerinin olmasıdır.
            Mücadele teşhisin doğru konulması ile başlar ve tedavi yönteminin uygulanmasıyla devam eder.
            Bu anlamda FETÖ denilen çarpık ve sapık zihniyetle mücadelede de teşhis ve tedavinin doğru olması gerekir.
            Yıllardır ifade ediyorum.
            Bugün fetö denilen sapık yapı ile ilgili teşhis yanlış konulmuş ve tedavi süreci geç başlatılmıştır.
            Yıllarca bu lanetli yapı bir cemaat olarak görülmüştür.
            Bu yanlışlık olmamalıydı.
            Bilindiği üzere bütün gizli örgütlenmeler yabancı menşelidir.
            Fetö de böyle bir örgütlenmedir.
            Kendi insanının aleyhine faaliyet gösteren veya silah sıkan bütün örgütler yerli değil, kurdurulmuş örgütlerdir.
            Bu tür örgütler Siyonist haçlı zihniyetinin vazgeçilmezidir. Siyonist haçlı zihniyeti tarih boyuca muhtelif ad ve renklerde örgütler kurmuş ve kurdurmuştur.
            Tarihteki tapınakçı haşhaşi işbirliği ve anlayışı günümüze kadar yansımıştır.
            Bu zihniyet her tür dai ve fedai yetiştirmiş, finanse etmiş ve sahaya sürmüştür. Coğrafyamızda insanımıza kan kusturan örgütleri inceleyiniz hep aynı sonucu göreceksiniz.
            Kısaca bugün dünün tekrarıdır.
            Onun için bu örgütleri kurduran, kullanan ve vahşi yapılara dönüştürenlerden medet ummak başlı başına bir hatadır.
            Bugün de aynı hatalar tekrar edilmekte adalet, özgürlük ve güven zedelenmektedir.
            15 Temmuz direnişi beşer aklını aşan bir çıkıştır. İlahi irade ile gerçekleştiğine inanıyorum.
            Bu direnişten sonra maalesef adaletin tesis edilmediği kanaati toplumda yaygınlaşmaktadır.
            Özellikle yapılan tasnife bakıldığında ihanet çetesinin hain tabakası dışarıda, ticaret tabakası ile işbirliği devam etmekte, ibadet tabakası ile uğraşılmaktadır.
            Bu durum adalet duygusunu ortadan kaldırdığı gibi özgürlük alanını da daraltmaktadır.
            16 Nisan halk oylamasının sonuçlarına bakıldığında bu durum açıkça hissedilir.
            Özellikle bu konuda iktidar sahiplerine duyulan güven azalmaktadır.
            Adalet, özgürlük ve güven konusunda halk tatmin edilemezse fetö tipi örgütlenmelerle yapılan mücadele akamete uğrayabilir.
            Cenabı Allah’ın huzurundan başka bir yerde eğilmeyenlere sesleniyorum.
            Geliniz adalet, özgürlük ve güven duygularını ayakta tutunuz.
            Kamet ve istikametiniz belli olsun.
            Fetö tipi örgütlenmelerle her türlü bağınızı koparınız.
            Aksi takdirde 16 Nisanda hayır ağırlıklı düşünen genç nesli tamamen çıkmaza sokarsınız.
            Ülkemiz böyle bir zilletle karşı karşıya kalmak istemiyor.
            Teşhis doğru olmalıdır ki, tedavi gerçekleşsin, mağduriyetler azalsın.
            Bilinmelidir ki, mağdurlar üzerine bomba yağdırılanlardır, tanklarla ezilmeye çalışılanlardır.
            Bu mağduriyete vesile olan taşeron fetö örgütü mensupları mağdur değil, birer uşaktır.
            Efendileri Siyonist haçlı zihniyetidir.
            Mücadele bu zeminde yürütülmelidir ki, adalet, özgürlük ve güven sağlansın.
            Bu benim temennim ve hayalimdir.
            Selam ve Sabırla…
           
            NOT: Ramazan ayında milletçe oruca tutulmak temennisiyle, her günümüz Cenabı Allah’ın rahmet ve mağfiretinin tecelli ettiği, mağdur ve mazlumların yüzünün güldüğü günler olsun. Amin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?