Önce Yanlış Yaptırıyorlar Sonra O yanlışları Aleyhte
Kullanıyorlar
Veysi ERKEN
Yazdıklarımın kalıcı bir iz
bırakmasını isterim.
Niyetim cenabı Allah’ın rızasını
kazanmaktır diye düşünüyorum, dua ediyorum ve yazıyorum.
Hatalarım, kusurlarım ve eksikliklerim
olabilir.
Bu bağlamda Sayın Tayyip Erdoğan’ın
samimiyetinden şüphem yok. Ancak etrafında samimiyetsiz ( bilerek mi, bilmeyerek mi etrafa dolduruluyor) insanların çok
olduğundan da şüphem yoktur.
Etraf o kadar yanlış iş ve işlem yaptırıyor
ki, ( güvenin, inancın, kültürel dokunun,
ekonominin tahrip edildiğini)
toplum yıllar sonra idrak ediyor, ama iş işten geçmiş oluyor.
Bu durumu birkaç örnekle izah etmeye
çalışayım.
Daha önceden de ifade etmiştim. Avrupa
Birliği düzenlemeleri çerçevesinde "istanbul
sözleşmesi” kabul edildi. Bu sözleşme çerçevesinde Kadınlara Yönelik
Yapılan düzenlemelerle “aile yapımıza”
büyük darbe vurulmuş oldu.
Biraz bu konu üzerinde tefekkür
edecek olursak kadın cinayetlerinin arttığını, boşanmaları vak’ayı adiyeden
sayılmaya başladığını, nikâhsız ve evlilik dışı birlikte yaşamanın çoğaldığını,
nesebi sahih olmayanların sayısında artışın olduğunu görürüz.
Kısaca bu düzenleme ile ailenin
mahremiyeti ve saadeti bitirilmiş, aile kavramı felakete duçar olmuştur.
Bu yetmiyormuş gibi şimdi okullara
yönelik tahribatı arttıracak programlar devreye sokuluyor.
Okullarda “toplumsal cinsiyet eşitliği” kavramı altında başlatılmak istenen
program felaketi tusunamiye çevirecek niteliktedir.
Bir diğer konu üniversite öğretim
üyeleri ile ilgili düzenlemelerdir. İlk etapta YRD. DOÇENTLİK kaldırılacak
denilerek 40 bine yakın öğretim üyesinin unvanı gasp edilmiş, yapılan düzenleme
ile üniversite camiasında huzursuz bir ortam oluşturulmuştur. Bu yetmiyormuş
gibi “norm kadro” adı altında kölelik düzeni pekiştirilmiştir.
Üçüncü bir misal trafik ile ilgili
düzenlemedir. Günlük huzursuzluğu arttıracak bu düzenleme ile keyfi ceza kesmeler katlanacak demiyorum,
İstanbul ve Ankara’da katlanmış bile. (tekerin ucu kaldırıma çıkmış,
arabanın kasası bir santim kaldırımı işgal etmiş vs. bunlar mübalağa değil) Köprülerle
ilgili düzenleme nasıl milyonlarca mağduriyeti beraberinde getirmişse trafikle
ilgili son düzenleme de felaket kaynağı olmuş durumdadır.
Bu misalleri çoğaltmak mümkündür.
Hatırlatayım bu hatalardan,
yanlışlardan, hak gaspından ve toplumsal yapının tahribatından vazgeçilmezse
sonuç hüsran olacak gibi görünüyor.
Sayın Başkan
Bütün bu yanlışların
oluşturulmasında etrafınızdaki kişilerin (danışman, bürokrat, teknokrat ve
partinizden seçilmiş olanlar) sebep olduğunu hissetmeyen ve düşünmeyen yoktur
herhalde.
Özellikle toplum sabırla bekledi ve
bekliyor. Ancak politika oluşturacak kurullara, bakanlıklara ve bürokrasiye
yapılan atamaların ekseriyeti umut kırıcıdır. Düzelme olacağına yanlışlık
katlanmıştır.
Umarım ki, etrafınızı kuşatan bu
tiplerden kurtulur, bu ülkenin ve ümmetin sevdalılarına danışır ve tahribatın
ortadan kaldırılmasına vesile olursunuz.
Sayın başkan
Bilmelisiniz ki, Siyonist haçlı
zihniyetinin şeytanları (fetö imamı demek yanlış) boş durmuyor. Önce yanlış iş yaptırıyorlar sonra bu
yanlışları toplumsal huzursuzluğu daha da arttırmak için kullanıyorlar.
Sayın
başkan toplumun günlük olarak neleri konuştuğu veya konuşma durumunda
bırakıldığını araştırınız. Özellikle pensilvanya şeytanları sürekli olumsuz iş
ve işlemleri oluşturuyorlar ve bunları kötüleme vasıtası olarak kullanıyorlar.
Yıllarca merhum Muhsin Yazıcıoğlu
ile birlikte siyasette bulunmuş ve hiçbir beklentisi olmayan bu ülkenin bir
sevdalısı olarak bunları dile getiriyorum, yazıya döküyorum. Kısaca “emri bil maruf ve nehyi anil munker” emr-i ilahisi doğrultusunda vazifemi yerine
getirmeye çalışıyorum.
Geliniz tahribatı ortadan kaldırınız
ve gönül huzuru ile yaşayacağımız bir ortam hazırlayınız.
Selam ve Sabırla…
NOT: Bu yazı üzerinde
ufak tefek değişiklik yaparak tekrar yayınlıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?