23 Haziran 2021 Çarşamba

Güç Merkezlerinin Yeni Şablonları

 

 Güç Merkezlerinin Yeni Şablonları

Veysi ERKEN

Ülkeleri tesirleri altına almaya çalışanların bir kısmı ellerindeki değişik güç kaynaklarını kullandıkları görülür. Özellikle uluslar arası “güç” kaynaklarından birisi “sermayedir”.

Sermaye vasıtasıyla pek çok ülkenin içyapılarının “güç merkezleri” tarafından tanzim edildiğine tarih her zaman şahitlik etmiştir ve şahitliğine devam etmektedir.

Dün olduğu gibi bugün de aynı kural geçerlidir. Ülkelerin tanziminde “Para alan emir alır” kuralının geçerli olduğu asla gözden ırak tutulmamalıdır.

Etrafımızda olup biteni bu mantıkla tahlil ettiğimizde bugün ülkemizde yeniden tanzim edilmeye çalışılan siyasi mekanizmalarının “güç Merkezleri”nin faaliyetleri alanına girdiğini hemen fark ederiz.

Bilderberg toplantılarına katıldıktan veya dünyanın jandarmalığını yaptığını ilan etmekten geri durmayan bir ülkeyi ziyaret ettikten sonra medya vasıtasıyla “yıldız(!)”laştırılanları gördükçe bu tezimizin ne kadar haklı olduğunu daha iyi anlamaktayız.   

Etrafımızda olup biteni anlamakta zorlanmıyorum ve doğrusunu sorarsanız fazla da merak etmiyorum. Çünkü tarihin her devrinde “güç”lü olan “haklı olduğu halde güçsüz”ü tesiri altına almış, hatta tanzim etmeye çalışmıştır.      

Benim asıl merak ettiğim şudur.

Ülkenin siyaset sahnesini kendi şablonlarına göre tanzim etmekte olan “güç Merkezleri”ne karşı ülkenin sevdalıları olan Büyük Birlik Hareketinin tutumudur?

Hangi argümanlarıyla (delil) güç merkezlerinin şablonlarını etkisizleştirmeye çalışmaktadır?     

Hareketi nizam-ı âlem ülküsü doğrultusunda başlatan ve devam ettirmek isteyenlerin yenidünya düzencileri tarafından şimdilik görmezlikten gelinmeleri ve medyada yer bulamamalarını tabii karşılamaktayız da, Büyük Birlik Hareketinin görmezlikten gelinmeye karşı geliştirdiği veya geliştirmeye çalıştığı mantığı nedir? 

Yine görmezlikten gelinmeyi tabii karşılamanın yanında merak ettiğimiz şudur. Büyük Birlik Hareketinin her kademesindeki mensubu “güç Merkezleri”nin “şablon”larına karşı gerçekleştirmek istediği bir yapısı var mıdır?    

Denge oyuncağı olmak yerine denge kurucusu olmanın usul ve esasları hareket bağlamında kurgulanmakta mıdır?      

Bütün bu soruları sormamızın temelinde şu inanç yatmaktadır.  

Bir hareket kendi dinamiklerinin doğruluğunu ve haklılığını toplumuna kabul ettiremezse “güç merkezleri” kendi dinamiklerini haklı harekete rağmen topluma kabul ettirirler.    

Bugün ülkemizde yıllardır vizyonda olan bir senaryonun değişik bir versiyonu sahnelenmekte ve “ithal” veya “yerli” bireyler marifetiyle güçlerini ve şablonlarını devam ettirmek istemektedirler.     

Medya vasıtasıyla estirilmek istenen kasırgayı doğru okumak ve Büyük Birlik Hareketinin konumunu bu zeminde tahlil etmek bence ülkemize hayırlı hizmet olacaktır.

Büyük Birlik Hareketi, hiçbir güç merkezinin şablonu ile oluşturulmadığı gerçeğini halkına izah etmek ve halkı ikna etmek mecburiyetindedir.

Bu başarıldığı takdirde Allah’ın inayetiyle hiçbir güç merkezi onu durduramaz. Büyük Birlik Hareketinin sevdalılarına büyük görev düşmektedir. Her sevdalı mesaisinin bir kısmını buna ayırmalıdır diye düşünüyorum.

Netice itibarıyla çabalar güç merkezlerinin şablonlarını kırma yönünde yoğunlaştırılmalı ve ilkelerden taviz verilmeden safların sıkıştırılması cihetine gidilmelidir.

Selam ve Sabırla...  27.05.2001

Not: Sadece birkaç kelime değişikliği yapılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?