Firavuna karşı olmak yetmez, Musa'nın yanında olmak gerekir*
Veysi ERKEN
Merhum Muhsin başkan *“Firavuna karşı olmak yetmez, Musa'nın yanında olmak gerekir.” Diyordu.
Bu söz kendini Müslüman olarak gören ve buna inanan herkese bir çağrıdır. Müslüman tarafını seçerken sadece zalime karşı tepkilerini ortaya koyması yeterli değil, haktan taraf olması gerektiğinin bir özetidir.
Evet.
Tarafımızı Nemrut’un ateşini söndürmek için su taşıyan karıca misali belirtmemiz gerekir.
Büyük firavun kim ve hangi zihniyet olduğu bellidir.
Siyonist haçlı zihniyeti yeryüzünün firavunudur ve Biden gibiler onun mücessem halidir.
Yeryüzünün her tarafını kan deryasına çeviren, başta insanlar olmak üzere yeryüzündeki bütün canlıları katletmeye ve yok etmeye çalışan firavunlara karşı olmak elbette yetmez, Musa’ların yanında durmak gerekir.
Bu firavunların elemanları, piyonları, maşaları ve tasmalıları ülkemizde azmış durumdadır.
Mazlum coğrafyaların kalbi ve beyni olan ülkemizi çökertmek için başvurmadıkları yöntem, tutuşturmadıkları yer, söylemedikleri yalan, itham etmedikleri kimse, iftira etmedikleri gün, çalmadıkları saat ve tahrip etmedikleri zihin kalmadı diyebilirim.
Evet.
Firavun her yeri yıkmaya, yakmaya, tahrip etmeye çalışıyor, yalanlarla, iftiralarla, ithamlarla, inkârlarla zihinleri iğdiş ediyor.
Bunun için mücadele büyük ve kutsal.
Bunun için Musa’nın yanında durmak şart ve elzem.
Unutulmamalıdır ki, Firavun bazılarını matkaplaştırarak tahrip aleti olarak elinde tutuyor.
Türkiye’nin altını üstünü bu “alât” ile tahrip etmeye çalışıyor. Tabii ki, sadece Türkiye’yi değil bütün insanlığı ifsat ve tahrip etmeye çalışıyor.
Pek çok aleti vardır firavunun.
Haşhaşi, tapınakçı fetö ve bağlantılarını da matkabın emrine veya matkabı fetönün emrine tahsis etmiş diyebiliriz.
Basit ve etkisi büyük olan, olabilecek yalanlar her gün piyasaya sürülüyor.
Sadece “Allah’ın huzurunda eğiliriz biz ancak” diyenler Musa’nın safında olmak mecburiyetindedir.
Bu bir tercih değil zorunluluktur.
Ebu cehil’in ve firavunun safında yer tutan herkesi deşifre etmek, ne kadar pespaye olduklarını ortaya koymak her müminin görevidir.
Musa’nın yanında saf tutmak ve taraf olmak İslamî, insanî ve ahlakî bir zorunluluktur.
Şartlar zordur, mücadele çetindir.
Biliyoruz.
Cehd şarttır, farzdır.
Firavuna karşı çıkıp, Musa’nın yanında olmayı ifade eden bir dize: “Bütün Türkler bir ordu katılmayan kaçaktır; Töremizde yazılı: “Harpten kaçan alçaktır!”
Evet. Firavuna karşı durmak ve taraf olmak bir şereftir.
Geliniz bu şereften nasipleniniz.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?