13 Mayıs 2010 Perşembe

Edep Ya Hu

Edep Ya Hu

Veysi ERKEN

Büyüklerimiz “edep insan için gereklidir yönetici için daha elzemdir” derlerdi. Gerçektende edep kişilik için önemlidir.

Edep bireyin kişiliğinden daha çok toplumun kişiliği, huzuru ve mutluluğu için önemlidir dersek abartılı ifade kullanmış olmayız.

Atalarımız “elif, dal ve be” harflerinden oluşan “edep” kavramını çok güzel tanımlamışlardır.

İrfanî tanıma göre edep, insanım eline, diline ve beline hâkim olması, bir başka deyişle eliyle, diliyle ve beliyle başkasına zarar vermemesidir.

Edep kavramını tanımına göre hal böyle iken ülkemizde “edep”sizlik “tapınak Şövalyeleri”nin piyonları marifetiyle teşvik edilmekte ve kutsanmaktadır. Piyonların marifetiyle topluma önderlik etmesi beklenenlerin kişiliksizlikleri “özel hayat” kavramı adı altında masum gösterilmeye çalışılmakta ve değerlerimiz dinamitlenmektedir.

“Hizmetçi yaparsa oruspuluk evin kızı yaparsa kaçamak” anlayışı ile edepsizlik unutturulmak istenmekte ve yönetimdekilerin edepsizlikleri örtülmek istenmektedir.

Yapmayın etmeyin beyler ve bayanlar demeyeceğim. Sizler maşa olduğunuz için yine emirleri yerine getireceksiniz. Dudaklarınızdan dökülecek ve kalemlerinizden karalanacak kelimeler emirlerin dışında olmayacak. Zira sizler talimlisiniz.

Bilesiniz ki, edepsizlik mızrağı çuvala sığmıyor. Hayati Akkaya beyin ifadesiyle:

“Bir gidiş ki, durak yeri sonu yok

Varsa seks yoksa seks başka konu yok

Eski kız harama uçkur çözmezdi

Şimdikinin, uçkur nerde donu yok”

Harama uçkur çözmemek için bir insanda helal-haram inancının olması gerekir. Bu değerler bireyde yoksa donsuz da olabilir. Piyonlar marifetiyle yaşatıldığımız ortam budur.

Bu ortamda zihinler iğfal edilmekte ve değersizleştirilmektedir.

Zihin haritamız “değer”sizleştirildiği için medya şeytanlarını -gözlerimizi fal taşı gibi açarak- seyrediyor ve edepsizliği savunmalarını hayretle izliyoruz.

Piyonların dolmalarını yutanlar yapılan edepsizlikleri değil sızdıranları suçluyor. Böyle bir medyadan ve şeytanlarından başka ne beklenebilir.

Eskiden “kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al” derlerdi. Şimdi diyorum ki “patronuna bak yorumcuyu anla”.

Evet. gerçekten yorumcuları bu mantıkla anlıyorum.

Bir tartışma programında kanunlarımıza göre “zina” suç değil, sadece boşanma sebebidir, olanlar biz ilgilendirmez ifadesiyle içine düşürüldüğümüz ahlaki derekeyi daha iyi anlıyorum.

Maalesef ahlaki şirazemiz kaybettirilmiş ve kaybolmuştur. Artık şirazesiz bir toplumda her türlü “edep”sizlik tabii karşılanması gerektiği anlayışı telkin edilmeye çalışılmaktadır.

Bunun sonu ne olur dersiniz?

Kanaatimce sodom ve gomorlaşmadır. Neticesi yok olmadır.

Unutulmamalıdır ki, kendindeki güzel vasıfları terk eden toplumların sonu yok olmadır.

Bu bir ilahi emirdir.

Okuması, yazması ve aklı olan okusun ve edepsizliği savunmasın.

Hele hele edepsizliği “milliyetçilik” veya “ tecessüs” kavramlarıyla hiç kimse "şal"lamasın.

Artık “edep”sizlik mızrağı çuvala sığmıyor.

Selam ve sabırla…………………

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?