9 Mayıs 2010 Pazar

Ölüm

Ölüm

Veysi ERKEN

Dün Hayati ve Necati Akkaya ile birlikte sınıf arkadaşım Ergün’ü fani âlemden ebedi âleme tevdi etmek için beraber bulunuyorduk.

Bizim için konu ölüm olduğundan Hayati beyin dudaklarından

“Ya İslam’da erirsin

Ya küfürde çürürsün

Yol mezarda bitmiyor

Gittiğinde görürsün” dizeleri döküldü.

Gerçektende yol mezarda bitmiyor. Gittiğimizde fani âlemde yaptıklarımızı görüp onlarla imtihan edileceğiz.

Bize ebedilik verilmedi.

Cenabı Allah “Biz, senden önce de hiçbir beşere ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedî mi kalacaklar? Her canlı, ölümü tadar. Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz. Ve siz, ancak bize döndürüleceksiniz. Enbiya 34-35” diye bize gerçekliğimizi hatırlatır.

Önemli olan dünyada imtihanı kazanmak ve Rabbimize imtihanı kazanmış olarak mülaki olmaktır.

Bunu başaramayanların vay valine.

Hani bir hoyratta

“Dünyasına

Güvenmem dünyasına

Dünya benim diyenin

Dün gittik dün “yası”na” deniliyor ya.

İşte bizler dünya benim diyenlerin de yasına gidiyoruz. Cenabı Allah Kur’an-ı Kerim vasıtasıyla dünya benim diyenleri şu şekilde uyarır.“ Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, Nihayet kabirleri ziyaret ettiniz. Hayır! Yakında bileceksiniz! Elbette yakında bileceksiniz! Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, Mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz. Tekasur 1-8”

Dün arkadaşımızı teşyi ettik. Acaba bizleri teşyi edecekler mi?

Kim bilir?

Belki Yunus’un dediği “bir garip ölmüş diyeler, üç gün sonra duyalar” gibi bizi teşyi eden de olmaz. Teşyi edilmek önemli değil, önemli olan Rabb'ul âleminin rızasına uygun amellerde bulunmak ve imtihanı kazanmış olarak ona mülaki olmaktır.

Bilinen ve değişmeyen gerçek “sessiz gemiler” her gün limanlardan kalkmakta olduğudur.

Sessiz gemilerin peşimde mendiller sallanmak için değil, gözyaşlarını silmek için bulundurulmakta.

Merak ediyorum.

Gözyaşlarını dökenler ölenler için mi yoksa kendileri için mi dökmekte.

Merak ediyorum.

Biz kalanlar amel defterimizi düşünüyor muyuz?

Amel defterimizdeki kötü fiillerimizi temizleyecek tövbe ve istiğfar silgisini elimize, dilimize ve gönlümüze alıyor muyuz?

İşte dünden kalanlar.

Dün Ergun’umuzu teşyi ettik.

İnşallah bu dünyada çekmiş olduğu eziyet hatalı amellerine kefaret olmuştur.

İnşallah mekânı Hz. Muhammed (s.a.v.)’in yanıdır, ravzasıdır.

İnşallah Hz. Muhammed’in ravzasında car ve ciran oluruz.

Fatihalarla, Yasinlerle ve dualarla kabrin cennet bahçesi olsun dostum.

Selam ve Sabırla…………..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?