İLLUMİNATİ: Entrika Çemberi (*)
Veysi ERKEN
Noam Chomsky yönetimleri
gasp etmiş güçlerin varlıklarını ve hâkimiyetlerini “uzmanlar” ve “kanaat
çobanları” marifetiyle sürdürdüklerini belirtir(**). Yenidünya düzeni adı
altında dünyanın her bölgesinde meydana getirilen kaosu, krizleri,
soykırımları, işgalleri ve ülkemizde olup bitenleri –özellikle son yıllardaki
zulüm, baskı, sindirme, yıldırma, soygun, hortumlama, fişlenme, şişlenme,
sermaye ayırımcılığı, başörtüsü konusu, işten çıkarmalar, vs.- incelediğimizde
bu tespitin haklılığını bir kere daha anlamaktayız.
Diğer ülkelerde olduğu gibi, ülkemizi İMF
vasıtasıyla “şeytan Tapınakçıları”na
satan “şebeke” her fırsatta “uzman(!)” ve “kanaat Çobanları”nı devreye sokmaktadır.
Bütün ülkelerde ülkesini
satan şebekenin her gün ileri sürdüğü mazeret “âli ve ulusal menfaat”. Peki, adı “âli menfaat” olan “adi
menfaat” dolmasını halka kim yutturmaktadır. Halkın zihnini kim
bulandıracak, onu kim koyuna çevirecek. Şüphesiz ki, bu işin “uzman” ve “kanaat çobanları”.
Şebeke, satış işlemi ve efendilerine hizmet
konusunda medyadaki – efendilerin destekledikleri- kalemşorları ve borazanları,
üniversite ve bürokrasideki kişileri “uzman”
sıfatıyla kullanmaktadır. Bu uzmanlar ülkenin ilahlık peşinde koşan insan
şeytanlarına satılması işlemini “âli
menfaat” diye yazmakta ve yorumlamaktalar.
Uzmanların istihdamı bu iş için yeterli değildir.
Uzmanlara ilaveten “kanaat çobanları”
da devreye sokulmaktadır. Kanaat çobanları genel anlamda sivil görünümlü
kuruluşların başındakilerden oluşur. Dernek, vakıf, sendika, cemaat veya bir
başka kitlenin başında bulunan çobanlar “büyüklerin
bir bildikleri var” masalı ile halkı kandırma ve uyutma işlemine
katılmaktalar.
Esasında halkı köleleştirme
oyunu yeni değildir ve bu oyun sadece Türkiye’de oynanmamaktadır. Bu oyun
şeytani imparatorluk kurma peşinde olan ve ilahlık taslayan hanedanlıkların var
olmasından beri vardır.
Kendilerini ilah olarak
gören bu şebekenin yapısı ve ülkelerdeki uzantıları İlluminati isimli eserde
teferruatıyla ortaya konulmaktadır. Bu şebekenin inancı hiçbir ilahi kaynaklı
din ile bağdaşmamaktadır. Temel amacı dünyayı ele geçirmek olan ve İlluminati
olarak isimlendirilen “güç şebekesi
dünyanın en ünlü kişilerden, yatırımcılarından, şirket başkanlarından ve
siyasilerinden oluşan bir mozaik s.13”tir.
Bu şebeke emir erlerini
kullanarak dünyaya hâkim olmaya çalışmakta.
“Kaostan doğan düzen” ilkesini benimseyen bu şebeke “düzenli olarak –en azından yılda iki kere- gözden uzak bir yerde bir
araya geliyorlar. Toplantıları şık, lüks ve ancak belirli kişilere açık olan
lüks otellerin kilitli bir dairesinde ya da müritlerinden birinin özel mülkünde
gerçekleşiyor. Çok gizli tutulan kararları ve gündemleri, sıradan vatandaşlar için,
dehşetli ve çok büyük zararlara yol açacak sonuçlar doğuruyor. Savaşlar,
devrimler, bilimsel keşifler, hastalıklar, kıtlıklar, ekonomik krizler ve
çöküşler! Tüm bunlar İlluminati’nin gizli oturumlarında alınan, hayat veren ya
da hayatları mahveden kararlarından bazıları s.17.”
Bu şebeke şeytani
marifetlerini hizmetkârları vasıtasıyla yerine getirmektedir. “İç çember ve etrafındaki delegeler ile
yardımcılar, hükümetlerin en üst düzeylerini kendi istedikleri gibi
düzenleyerek, devamlı olarak geri planda çalışıyorlar. Hisse senedi, hazine
bonosu, döviz, değerli maden, tarım ya da ticaret piyasalarını kullanarak
servet transferi yapıyor, seçtikleri kişileri destekliyor ve büyük, çok uluslu
şirketleri bir çatı altında topluyorlar. s. 22”
Dünyanın ve ülkemizin temel
sorunu bu şeytani şebeke ve uzantılarından kurtulmadır. Kurtuluş doğru teşhisle
başlar.
Evet...
Bu şeytani şebekenin
uzantıları Bilderbergçiler, masonlar, İMF, Dünya Ekonomik Forumu, çok uluslu
holdingler ve benzeri kuruluşlardır. Bu teşhisten sonra kurtuluş için bu
kuruluşların boykot edilerek hayatımızdan çıkarılması gerekir.
Selam ve Sabırla...
(*) Texe Marrs, İlluminati Entrika
Çemberi, Çev. Ali Çimen, Timaş Yayınları, İstanbul 2002.
(**) Noam Chomsky, Demokratik İdeallerin
Çöküşü, Çev. Cevdet Cerit, Pınar Yayınları, İstanbul 1997. S.55-57.
Not: Bu iki kitabı başta ülkemizdekileri
(yazıya sadece parantez içindeki kısım ilave
edilmiştir. Gezi Parkı dolması 16.06.13) olmak üzere dünyada olup
bitenleri kavramak isteyen bütün gönüldeşlere tavsiye ederim. 13.04.2002
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?