16 Haziran 2013 Pazar

İLLUMİNATİ: Entrika Çemberi (*)


  İLLUMİNATİ: Entrika Çemberi (*)

 Veysi ERKEN

 Noam Chomsky yönetimleri gasp etmiş güçlerin varlıklarını ve hâkimiyetlerini “uzmanlar” ve “kanaat çobanları” marifetiyle sürdürdüklerini belirtir(**). Yenidünya düzeni adı altında dünyanın her bölgesinde meydana getirilen kaosu, krizleri, soykırımları, işgalleri ve ülkemizde olup bitenleri –özellikle son yıllardaki zulüm, baskı, sindirme, yıldırma, soygun, hortumlama, fişlenme, şişlenme, sermaye ayırımcılığı, başörtüsü konusu, işten çıkarmalar, vs.- incelediğimizde bu tespitin haklılığını bir kere daha anlamaktayız.
Diğer ülkelerde olduğu gibi, ülkemizi İMF vasıtasıyla “şeytan Tapınakçıları”na satan “şebeke” her fırsatta “uzman(!)” ve “kanaat Çobanları”nı devreye sokmaktadır.
Bütün ülkelerde ülkesini satan şebekenin her gün ileri sürdüğü mazeret “âli ve ulusal menfaat”. Peki, adı “âli menfaat” olan “adi menfaat” dolmasını halka kim yutturmaktadır. Halkın zihnini kim bulandıracak, onu kim koyuna çevirecek. Şüphesiz ki, bu işin “uzman” ve “kanaat çobanları”.
Şebeke, satış işlemi ve efendilerine hizmet konusunda medyadaki – efendilerin destekledikleri- kalemşorları ve borazanları, üniversite ve bürokrasideki kişileri “uzman” sıfatıyla kullanmaktadır. Bu uzmanlar ülkenin ilahlık peşinde koşan insan şeytanlarına satılması işlemini “âli menfaat” diye yazmakta ve yorumlamaktalar.
Uzmanların istihdamı bu iş için yeterli değildir. Uzmanlara ilaveten “kanaat çobanları” da devreye sokulmaktadır. Kanaat çobanları genel anlamda sivil görünümlü kuruluşların başındakilerden oluşur. Dernek, vakıf, sendika, cemaat veya bir başka kitlenin başında bulunan çobanlar “büyüklerin bir bildikleri var” masalı ile halkı kandırma ve uyutma işlemine katılmaktalar.
Esasında halkı köleleştirme oyunu yeni değildir ve bu oyun sadece Türkiye’de oynanmamaktadır. Bu oyun şeytani imparatorluk kurma peşinde olan ve ilahlık taslayan hanedanlıkların var olmasından beri vardır.
Kendilerini ilah olarak gören bu şebekenin yapısı ve ülkelerdeki uzantıları İlluminati isimli eserde teferruatıyla ortaya konulmaktadır. Bu şebekenin inancı hiçbir ilahi kaynaklı din ile bağdaşmamaktadır. Temel amacı dünyayı ele geçirmek olan ve İlluminati olarak isimlendirilen “güç şebekesi dünyanın en ünlü kişilerden, yatırımcılarından, şirket başkanlarından ve siyasilerinden oluşan bir mozaik s.13”tir.
Bu şebeke emir erlerini kullanarak dünyaya hâkim olmaya çalışmakta. “Kaostan doğan düzen” ilkesini benimseyen bu şebeke “düzenli olarak –en azından yılda iki kere- gözden uzak bir yerde bir araya geliyorlar. Toplantıları şık, lüks ve ancak belirli kişilere açık olan lüks otellerin kilitli bir dairesinde ya da müritlerinden birinin özel mülkünde gerçekleşiyor. Çok gizli tutulan kararları ve gündemleri, sıradan vatandaşlar için, dehşetli ve çok büyük zararlara yol açacak sonuçlar doğuruyor. Savaşlar, devrimler, bilimsel keşifler, hastalıklar, kıtlıklar, ekonomik krizler ve çöküşler! Tüm bunlar İlluminati’nin gizli oturumlarında alınan, hayat veren ya da hayatları mahveden kararlarından bazıları s.17.”
Bu şebeke şeytani marifetlerini hizmetkârları vasıtasıyla yerine getirmektedir. “İç çember ve etrafındaki delegeler ile yardımcılar, hükümetlerin en üst düzeylerini kendi istedikleri gibi düzenleyerek, devamlı olarak geri planda çalışıyorlar. Hisse senedi, hazine bonosu, döviz, değerli maden, tarım ya da ticaret piyasalarını kullanarak servet transferi yapıyor, seçtikleri kişileri destekliyor ve büyük, çok uluslu şirketleri bir çatı altında topluyorlar. s. 22”
Dünyanın ve ülkemizin temel sorunu bu şeytani şebeke ve uzantılarından kurtulmadır. Kurtuluş doğru teşhisle başlar.
Evet...
Bu şeytani şebekenin uzantıları Bilderbergçiler, masonlar, İMF, Dünya Ekonomik Forumu, çok uluslu holdingler ve benzeri kuruluşlardır. Bu teşhisten sonra kurtuluş için bu kuruluşların boykot edilerek hayatımızdan çıkarılması gerekir.
Selam ve Sabırla... 


      (*) Texe Marrs, İlluminati Entrika Çemberi, Çev. Ali Çimen, Timaş Yayınları, İstanbul 2002.
     (**) Noam Chomsky, Demokratik İdeallerin Çöküşü, Çev. Cevdet Cerit, Pınar Yayınları, İstanbul 1997. S.55-57.

    Not: Bu iki kitabı başta ülkemizdekileri (yazıya sadece parantez içindeki kısım ilave edilmiştir. Gezi Parkı dolması 16.06.13) olmak üzere dünyada olup bitenleri kavramak isteyen bütün gönüldeşlere tavsiye ederim. 13.04.2002

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?