21 Şubat 2016 Pazar

Açık Üniversitenin Gerekçesi ve Mantığı



Açık Üniversitenin Gerekçesi ve Mantığı

Veysi ERKEN

            “AÇIK ÜNİVERSİTE” ile ilgili ilk yazımın (1993) üzerinden 23 seneye yakın bir zaman geçti.
            Konu gündeme geldiğinde veya yazıyı okuyanların ilk ifadesi batıda örneği var mı?
            Bu soruyla hiç ilgilenmiyorum ve cevabını aramıyorum.
            Zira bizim maarif tecrübemiz batı ile mukayese edilmeyecek üstünlüktedir.
            Örnek aranacaksa kendi tarihimizde mevcuttur.
            AÇIK ÜNİVERSİTEnin gerekçesi gayet açık ve basittir.
            Gerekçe “Bilgi edinme ve beceri geliştirme hakkının sınırsızlığı”dır.
            Eğer yönetme gücünü elinde bulunduranlar bilgi edime ve beceri geliştirmeği bir hak olarak kabul ediyorsa AÇIK ÜNİVERSİTEnin önündeki engelleri ortadan kaldırmaları bir zorunluluktur.
            AÇIK ÜNİVERSİTE bahsi geçen ilkeye göre oluşturulacaksa felsefesi “sınavsız ve sınırsız”lıktır.
            Birey istediği zamanda istediği bölümlere kayıt yaptıra hakkına sahip olacaktır. Burada belirleyici öğrencinin kapasitesi ve tercihleridir.
            Birey sınavsız ve sınırsız bir şekilde istediği bölümlere kayıt yaptırabileceği gibi kaydını sildirebilme veya hakkını ertelemeye de sahip olacaktır.
            Bireyin isteği dışında kayıt silme söz konusu olmayacaktır.
            Bu yaklaşım bilgi tekelini ortadan kaldıracaktır.
            Bunu uygulamak kolaydır.
            Kolaydır diyoruz.
            Başlıca sebep teknolojideki gelişmedir.
            AÇIK ÜNİVERSİTE “yüz yüze” ve “uzaktan eğitim” yöntemlerinin beraber kullanılmasına dayandırılacaktır.
            Bu yöntemlerin beraber kullanılması eğitici seçme özgürlüğünü de getirecektir.
            Öğrenci dilediği hocadan ders alabilecektir.
            Yeter ki, bu yöntemlerin kullanılabileceği alt yapı oluşturulsun.
            Alt yapıyı hazırlamak bir seneyi bile bulmaz.
            Sadece irade eksikliği var.
            Temennim Cumhurbaşkanı ve akademisyen olan başbakanın bu konuya duyarlık göstermeleridir.
            Gayet açık bir şekilde meramımı ifade ettim.
            Geniş bir şekilde bilgilendirmede de bulunabilirim.
            Yeter ki, insanımız bilgi edinme ve beceri geliştirme hakkını kullanabilsin, zulüm ortadan kalksın.
            Hâsılı kelam yönetimlerin asli görevi yasakları çoğaltmak değil özgürlük alanlarını genişletmeleridir.
            Cenabı Allah'ın yasaklamadığı, bilakis bilenin bilmeyenden üstün olarak kabul ettiği bile insan tipinin yetişmesine zemin hazırlayalım.
            Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?