23 Şubat 2020 Pazar

“Usve”sini Kaybeden “İdol”une Tapıyor


   “Usve”sini Kaybeden “İdol”une Tapıyor

Veysi ERKEN
    
            Her yerde şuursuz haykırışlar ve bağırışlar.  Falan benim “idol”um. Falan benim her şeyim. Feşmekana tapıyorum.
             İlk ifadeler şuursuzluğun, son ifade gerçeğin belirtisidir. Gençlik ya heva ve hevesine veya sanatçı denilen bir fahişeye tapıyor. Bilerek veya bilmeyerek tapıyor.
             Bir kısmı bilmeden, bir kısmı bilerek Sodomlaşıp Gomorlaşıyor.
             Herkesin bildiği gibi sözlük ve terim anlamlarıyla  “İdol”  put, sanem, mabut anlamındadır.
Bu sefih kelimeyi dilimize kim soktu. Gençliğin önüne “fahişe”leri ve “piç”leri kim “idol” olarak koydu. Piçleri “idol”leştirmek için milyarlarca doları kimler ve niçin harcıyor. Bu imkânları nereden buluyorlar. Mülevves medyayı kimler destekliyor, medya şeytanlarını kimler besliyor.
            Böyle mi gençlik yetiştireceğiz. Hani İstanbul’u fethedecek yaştaki gençler. Tarihe mi gömüldü bu nesil?
             Nereye sürükleniyoruz. Akıbetimiz ne olacak?
            Tarihe şan veren gençlikten bataklığa dönüşen toplum. “Zalimin korkusu mazlumun Yunusu” olmaktan çıkmış “idol”unun kölesi bir gençlik.
            Hep şu sorulur, çözüm üretilmeden.
            Gençlik nereye gidiyor?
            Kasıtlı ve saptırmalı bir soru.
             Gençlik nereye gidiyor yerine gençlik nereye götürülüyor ve yönlendiriliyor diye sorulmalı.
            Gençlik fuhşa, sapıklığa, eroine, uyuşturucuya, katilliğe ve ahlaksızlığa götürülüyor idollarıyla adeta sürüklenircesine.
            Nereye kadar bu sürükleniş ve savruluş?
            İşte size bir soru daha.
             İdolları kim koyuyor gençliğin önüne.
             Hangi eller savuruyor gençliğimizi ve hangi güçler seyrediyor bu gidişi.
             Sonumuz Sodom ve Gomor gibi mi olacak?
            Yoksa direnip yeniden derlenip toparlanacak mıyız?
             İki şıktan biri.
             Ya yok oluş veya ihya.
             İşte sonun başlangıcı.
            Ya gençliğin önüne “çocuk” doğurabilirim, ama babalı mı olsun babasız mı ona karar veremedim diyen fahişeler “idol” olarak konulacak ve “piç”lerin doğumu devam edecek veya gençliğin önüne “usvetun hasenetun” olanlar konulacak.
            Yol ayırımına gelinmiştir. Artık önümüzde uzun bir zaman dilimi yoktur.
             Ya birinci veya ikinci şık.
            Birinci şıkkı bize ve gençliğimize fazlasıyla yaşatıyorlar.
             İşte gençliğin önüne “idol” koyan zihniyetin marifetleri.
            “Bıçaklı öğretim”, “eller kalem değil, bıçak tutuyor”, “uyuşturucu kullanma yaşı 9’a indi” “okul bahçesinde doğurdu”, “Okulda uyuşturucudan bayıldı” , “doğurduğu çocuğun babasını bilmiyor”, “öğrencisine tecavüz etti”, “çalıştığı iş yerini soydu”, “ana katili”, “teyzesini bilezikleri için öldürdü”
            Bu rezilliği daha da sıralayabiliriz.
            Böyle bir gençlik ve şerefsizlik mi, yoksa “usvetun hasenetun” mu?
            Gençliğin önüne güzel örnekler konulabildiğinde gençlik “Gerçekten İbrahim’in ve beraberinde olanların sözlerinde sizin için güzel bir örnek oldu. Vaktiyle kavimlerine dediler ki, ‘--- Biz, sizlerden ve Allah’dan başka taptıklarınızdan beriyiz. Siz, Allah’ın birliğine iman etmedikçe sizi (dininizi) tanımıyoruz. Sizinle aramızda ebedi düşmanlık ve kin baş gösterdi’.
             Ey Rabbimiz! Bizi o kâfir olanların fitnesi kılma(bizi onlara ezdirme); bizi bağışla.
            Gerçekten sizler için, onların sözlerinde güzel bir örnek olmuştur. Bu örnek, Allah’tan ve ahiret gününden korkanlar içindir. Kim (emirlerimizden) yüz çevirir (ve kâfirleri dost edinirse) şüphe yok ki, Allah Ganidir, Hamid’dir. Mümtehine 4-6”  ayetlerinde belirtildiği gibi kendilerini fuhşiyata sürüklemek isteyenlere karşı tavır belirleyecek.
            Ve o zaman “Asım’ın nesli” yetişmiş olacak.
            Yol ayırımından dönüş yok ve sonuçtan kaçış yok. “Ya yeni hal ya izmihlal”. Ya var oluş veya yok oluş.
            İkinci şık için, “Mefkûremiz göklerde dalgalanan bir sancak, Allah’ın önünde eğiliriz biz ancak” diyenlerin silkinmesi ve harekete geçmesinin zamanı geçmiştir. Artık kaybedilecek bir saniye yok. Topyekûn harekete geçmeye ve “idol”leri yok etmeye çalışmalıyız.
            Artık medya denilen şerefsizlik deryasını kurutmaya ve gülistan olacak medyamızı inşaya geldi sıra.
            Bu gerçekleştirilemezse gençlik idolleri gibi kucaktan kucağa sürüklenmeye devam eder.
            Bundan sonra
             Ya “idol”lerimizle Haluk’un neslini yetiştirmeye veya “usvetun hasenetun”larımızla Asım’ın nesillerini yetiştireceğiz.
             Sizce hangisi.
             Var mısınız Asım’ın neslini yetiştirmeye.
             Var mısınız gençliğin önüne Hz. Muhammed s.a.v., Fatihler, Yavuzlar ve Oğuzlar gibi güzel örnekleri koymaya.
            Var mısınız bugünün gençliğini ihyaya ve geleceği inşaya.
            Varsanız hadi ne duruyorsunuz.
             Başlayın “idol”leri yok etmeye. Tıpkı Hz. İbrahim gibi.
            Selam ve dua ile... 2006.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?