22 Ekim 2020 Perşembe

Batılıların/ Batılın ağzıyla konuşanlar

 

          Batılıların/ Batılın ağzıyla konuşanlar

     Veysi Erken

 Merhum Mehmet Akif Ersoy İstiklâl şiirinde

  "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak,

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

 

 

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...

Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal!

 

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

 

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?

 

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.

Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.

Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. 

 

Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı :

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı :

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

 

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!

Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

 

Ruhumun senden, İlahi, şudur ancak emeli :

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

Bu ezanlar ki şahadetleri dini temeli 

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

 

O zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım,

Her cerihamdan, İlahi, boşanıp kanlı yaşım,

Fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden na'şım ;

O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

 

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal :

Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet ;

Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal! diyerek bir ufuk açıyor garplı haydutlara karşı.

   Evet "garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar"a karşı yükselebilecek bir iman ve heyecan vardır.

   Yine Mehmet Akif  tek dişi kalmış canavar diye tarif eder batılın Siyonist haçlı zihniyetini.

   Maalesef içimizde o kadar Batı'nın/batılın uşağı var ki bunları saymakla bitmiyor kar.

   Örgütlenme açısından baktığımızda envai çeşidiyle karşılaşırız.

  Partisi, tarikatı, odası, birliği hep var olmuştur.

   Masonik tarikatlar asla gündeme getirilmez batılın uşakları tarafından.

  Çünkü ipleri onların elinde.

   Ya partileri.

  Tarikatların maşaları.

  Trump, macron, paşinyan ne derse tutiyi garbiyun olan parti başkanları onu tekrar eder.

   Kaleşorler onu yazı diye papağan gibi tekrar eder.

   Türkiye dünyada söz sahibi olmak istedikçe onlar efendilerine uşaklık babında takoz olmaya çalışıyorlar.

   Efendileri gibi Türkiye'nin Libya'da, sudan'da, Suriye'de, karabağ'da ve dünya'nın başka yerlerinde olmasından rahatsızlık duyuyorlar.

   Türkiye'nin her başarısı onların kahrolmalarına vesile oluyor.

  Yakın zamanda kin ve nefretlerinde boğulurlar ve Türkiye dünyaya nizam veren ülke konumuna gelir.

   Rabbulalemin kahhar ismiyle ülkemizin iç ve dış düşmanlarını kahretsin inşallah.

   Selam ve sabırla...16.10.2020

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?