Zakkum’dan Turkuvac’a

 Zakkum’dan Turkuvac’a

Veysi ERKEN

Zakkumcu Ziya’yı hatırlayanımız var mı?

Pek zannetmiyorum.

Merhum Ziya Özel bir doktor idi. İlaç denilen kimyasallar yerine ilaç geliştirme sevdasındaydı.

Bir gayretin içindeydi.

“Zakkum”dan kanser tedavisinde kullanılacak bir “ilaç” geliştirmiş ve hastalıkla mücadele edenlere tedavi babında vermeye başlamıştı.

Başarmıştı.

Türkiye ve Türkiye insanını sevmeyenler onu ve başarısının engellemeye çalıştılar. Hastalar Allah’ın izniyle şifa bulduğu halde aylarca aleyhine çalıştılar.

Çalışmasının bilimsel(!) bir dergide yayınlanmadığını onun için yaptığının ilaç olarak kabul edilemeyeceğini ballandıra ballandıra anlattılar.

Onlar kutsal inekleri olan bilim(!) adına bunları yapıyorlardı güya.

Gerçekte küresel efendilerinin talimatına uyarak karalama ve engelleme faaliyetini yürütüyorlardı.

Uşak ve tasmalı oldukları için bunu yapıyorlardı ve en sonunda merhum Ziya Özel Türkiye’yi terk etmek mecburiyetinde kalarak gitti.

Yaptığı ürünün patentini aldığı halde Türkiye’de kullanımı engellendi.

Dün olduğu gibi bugün de aynı engellemeler ve ihanetler devam ediyor.

Hem de bilim(!) adına.

Geçenlerde TURKUVAC ile ilgili bir adem konuşuyordu. Hem de kalabalık unvanı olan bir adem. Neymiş efendim TURKUVAC ile ilgili bilimsel(!) bir dergide makale yayınlanmamışmış.

Zakkum konusunda olduğu gibi engel hep engel.

Neden?

Efendileri böyle istiyor.

Abdullah Çoban ve diğerlerinin engellendiği gibi TURKUVAC çalışmasını yürütenler de engellenmeye çalışılıyor.

İhanet her yerdedir.

Ama aşılacak bu ihanetler biiznillah.

Silah sanayinde olduğu gibi Sağlık ve İlaç sektöründe de bütün engeller aşılacak inşallah.

Türkiye bütün engellemelere ve ihanetlere rağmen bu alanda başarılı olacak biiznillah.

Yatırımlar ve tedavi amaçlı alet, edevat ve ilaçlar ile ilgili geliştirmeler devam edecek ve tüm dünya insanlarının istifadesine sunulacak inşallah.

Adalet ve merhamet anlayışımız bunu gerektiriyor.

Bizim medeniyetimizin asli unsurudur.

“İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” ilkesi bunu gerektirir.

Artık kendimize dönüyoruz.

Yüzümüzü güneşe değil, Hakk’a ve Allah’a çeviriyoruz.

Hedefimiz büyük, gayemiz ulvidir inşallah.

Evet, bu sahada yatırımlar hızlandırılmalı ve geliştirilmiş ilaçlar (misal Akdeniz Üniversitesinde geliştirilmiş covid ilacı vs.) hemen kullanıma sunulmalıdır ki, küresel haydutların hâkimiyeti kırılsın ve bitirilsin.

Yeryüzünde haydutların hâkimiyeti her alanda bitirilmelidir ki, dünya huzur ve sükûn bulsun. Refaha ve adalete kavuşsun.

Dünyanın huzuru Türkiye’nin güçlü olmasına bağlıdır. Türkiye mazlum coğrafyaların beyni ve kalbidir.

Beyin ve kalb güçlü ve sıhhatli olmalıdır ki, dünya huzur bulsun.

Şimdi engelleri ve hainleri aşma zamanı.

Şimdi TURKUVAC’ı, geliştirdiğimiz ve geliştireceğimiz bütün dünyaya sunma zamanıdır.

Selam ve Sabırla…