Sadakası Devam Eden Merhum Lütfü Özcan
Veysi ERKEN
Kırk gün olmuş.
Vefatının kırkıncı gününde Kur’an-ı Kerim tilaveti ve hatimlerle yâd edildi Merhum Lütfü Özcan.
Kendi halinde,
gösterişten uzak bir yaşayışı vardı. Çıkrıkçılar yokuşu diye bilinen yerin esnafıydı.Kızılcahamam Bayındır köyünden olduğuna göre Bayındır boyundan olsa gerek.
Tanıdığım kadarıyla.
Cömert ve hayırsever biriydi.
Dünyayı kendi için değil başkaları ve ümmet için imar etmeye çalışıyordu. Hani bazıları “dünya” benim derler de onlar için “Dünyasına, dünyasına oğul güvenme dünyasına, dünya benim diyenin dün gittik yasına” denilir ya. Lütfü Özcan ağabeyimiz onlardan uzaktı. O imanı kâmil ile “Sevabı”nın devamı için çabalıyordu.
Allah’a tam teslimiyetini görüyordum sohbetlerimizde. Onun içindir ki, Kur’an'da ve sünnette belirtildiği gibi infak peşindeydi. “Herhangi birinize ölüm gelip de, "Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!" demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayın. Münafikun-10” ayetinin hükmü gereğince ölüm gelmeden “infak”ı gerçekleştiriyordu.
Kesintisiz getirisi olan infakı seviyordu. Hani Resulullah “İnsan öldüğü zaman amelleri(nin sevabı) kesilir, üç amel hariç: Sadaka-i câriye, yararlanılan ilim ve ebeveynine dua eden sâlih evlât” buyurmuştur. (Müslim, Vasiyye, 14)
‘Sadaka-i cariye’ devamlı kullanılan sadakalardır. Hz. Peygamber (s.a.s.), ilim ve sâlih evlattan başka, sadaka-i cariye kabilinden olan; mescidin, yolcular için inşa ettirilen evin, insanların istifadesi için akıtılan suyun, sağlığı tam iken verilen malın sevabının ölümünden sonra da kişiye ulaşacağını müjdelemiştir. (İbn Mâce, Sünne, 20) hadisleriyle yol göstermişti ya. Lütfü ağabey de o yolun yolcusuydu.
Yaptırdığı çeşmelerle, imar ve ihyasına katkı sağladığı cami ve müştemilatıyla ve yetiştirdiği evlat ve torunlarıyla hayır ve hasenatın yolcusuydu.
Evlat, torun ve damatlarının bir kısmıyla tanıştım.
Hayırlı evlat, damat ve torunlar böyle olur.
Demek ki, hayırlı evladın çocuğu hayırlı olur.
Hani “ne ekersen onu biçersin” diye bir söz var. Lütfü Özcan sadaka-i cariye ekmiştir ve biçmeye başlamıştır inşallah.
Evet.
Lütfü Özcan gibilerin toplumda çoğalması gerekir. Hayatları gençlere anlatılması ve benimsetilmesi icab eder.
Rahmetle yâd edilmesi ve hayat hikâyesinin kitlelere anlatılması gerekir diye düşünüyorum.
Ümidim çocuklarının ve torunlarının bunu yapmaları yönündedir.
Haydi, sadaka-i cariyede yarışmaya.
Sadaka-i cariye ile yaşamaya ve iki dünyamızı imar etmeye.
Lütfü ağabeyin ruhuna el-Fatiha.
Fatihalar, Yasinler ve hatimlerle kalalım inşallah.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?