26 Mayıs 2022 Perşembe

Türkiye’ye Musallat Edilmiş İki Musibet: Kemal ve Meral

 Türkiye’ye Musallat Edilmiş İki Musibet: Kemal ve Meral

Veysi ERKEN

Tarih boyunca musibetler eksik olmamıştır ve olmayacak. Türkler Allah’ın lütuf ve keremiyle İslam’ın bayraktarlığını yapmaya başladıkları zamandan beri yerli olmayan unsurlar tarafından “musibet”ler başa sarmalanmıştır.

Bu durum Türkistan coğrafyasından Anadolu’ya, Anadolu’dan Avrupa kıtasındaki hâkimiyet alanına kadar uzanmıştır.

Musibetleri tarihi oluş sırasına göre sıralamak mümkün olmakla birlikte ciltler dolusu olur.

Tarihin derinliklerine gitmeye gerek yok. 1900’lerin başından itibaren olay ve olguları incelemek yeterlidir.

İlk etapta Jön Türkler “musibet” olarak örgütlendirilmiş ve “İttihatçı”ların eliyle “musibet” felakete dönüştürülmüştür.

Ülkemiz bu musibetle büyük kayıplara uğramış, adeta tarihin derinliklerine gömülme noktasına dönüşmüştür.

Her şeye rağmen Rabbulalemin’in lütuf, keremi ve nusretiyle bir nebze de olsa ayakta kalma ve yeniden ayağa kalkma durumuna gelmiş bulunuyoruz.

Tabii ki, Türkiye’nin “İlayı Kelimetullah davası”nın davacısı olmasını istemeyenler daimi olarak başımıza pek çok “musibet” musallat etmeye çalışmış ve çalışmaya devam ediyorlar.

Son zamanlarda bize musallat edilen “musibet”lerden biri Kemal diğeri Meraldir.

Kemal’in nasıl “musibet” olarak içimize salındığı herkesin malumudur.  Kemal yeterince başarılı olamayınca yardımcısı olsun diye Meral devreye sokulmuştur.

Bilinen bir gerçektir ki, milletimiz ittihatçı zihniyetin devamı ve varisi olan CHP’yi iktidarsızlığa ve ademiyete mahkûm etmiştir.

Bu gerçektir.

Buna rağmen tapınakçılar asla pes etmemiş ve etmiyor. Bu nedenledir ki, Meral devreye sokulmuştur.

Meral’in bir tek görevi vardır. O da kendini milliyetçi, ülkücü, yerli, Müslüman ifade eden kitlenin zihinlerini bulandırmak ve değerlerinden kopararak CHP zihniyetine iltisaklandırmaktır.

Bundan dolayı hem Kemal hem de Meral içimize sokulmuş “musibet”lerdir.

Bu gerçek fark edildiği takdirde “musibet”lerden korunuruz biiznillah.

“Musibet”lerin tahribatını kavrayamayan topluluklar felaketin büyümesine zemin hazırlamış olurlar.

Bilhassa Meral’in yanında saf tutan ve kendini hala vatansever olarak görenlere tavsiyemdir.

İntibah vakti geçiyor demiyorum, geçti.

Artık kendi değerlerinize, İslamî değerlere sarılma ve tevbe etme vaktidir.

Şer güçlerin hadimi ve piyonu olmayınız.

Sadece son olay ve olguları okumayı öğrenirseniz bu “musibet”lerin bizleri ve ülkemizi nereye savurmak istediklerini görürsünüz.

Atalarımız “zararın neresinden dönülürse kârdır” demişlerdir. Artık zarardan kâra geçmemizi sağlayacak tavrı sergileyiniz, titreyip kendinize ve değerlerimize dönünüz.

Tevbe size ve ülkemize çok şey kazandıracak, ülkemizi “musibet”lerden kurtaracaktır.

İlayı Kelimetullah davası ve nizamı âlem ülküsü bunu gerektirir.

Geliniz bu ülkünün ülkücüsü olunuz ve hem kurtulunuz hem de ülkemizin dünya lideri olmasına katkı sağlayınız.

Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?