Vekiller ve Yetkililer LGBT zihniyetinin tasallutunu durdurmakla mükelleftir
Veysi ERKEN Dr.
Mazeret yok.
Meclis kanun koyucu ise, kötülüklerin toplumda revaç bulmaması için kural koymakla mükelleftir ve partisi, meşrebi ne olursa olsun bu vazifeden hiçbir vekil kaçınamaz. Tabii ki vekiller bu ülkenin insanı ve değerlerini yaşatmaya azimli ise.
Unutulmamalıdır ki, “Bir gemiyi parçalayıp, içindekileri boğulmaya bırakmak kimsenin hakkı değildir. Cemiyeti sapma, buhran ve çöküntülerden koruyacak olan aktif hâkimiyet sahibi devlettir. Birçok defa söylendiği gibi ‘Allah, Kur’an ile önlenmeyenin hâkimiyetle durdurulmasını ister’ (Hz. Osman’ın Sözü)” (1)
Şimdi yeniden Bismillah deyip icraatta bulunma ve çöküntüyü durdurma vaktidir. Devlet kötülükleri önlemekle görevli olduğuna göre buna zemin olacak uygun kanunları çıkarmak da yasama organı olan meclisin vazifesidir.
Kısaca Meclis görevini yapıp ülkemizde hızlı bir yayılım gösteren, her kesime sirayet eden/ ettirilen, inanç ve değerlerimizi yok eden LGBT zihniyetine ve ahlaksızlığına dur demelidir, gerekli düzenlemeleri yapmalıdır, yapmakla mükelleftir.
Hiç olmazsa kısa bir süre içinde daha önce genel kurul aşamasına kadar gelen Anayasa’nın 24. Ve 41. Maddelerindeki değişiklik teklifini yürürlüğe koymalıdır.
“Aile ve eğitim”le ilgili kısmî iyileştirmeler sağlayacak bu iki maddedeki değişiklik hemen devreye sokulmalı ve bu iki alanda çöküntü durdurulmalıdır.
Aksi takdirde toplumun yok olması mukadder olur. Bilindiği üzere bir toplum kendini değiştirirse Allah nimetini keser. Kur’an'da bu durum “Firavun hanedanıyla onlardan öncekilerin âdet haline getirdikleri gibi Allah’ın ayetlerini inkâr ettiler, Allah da onları günahları yüzünden yakalayıp cezalandırdı. Allah güçlüdür, azabı çetindir. Bu böyle olmuştur; çünkü Allah, bir topluluğa lutfettiği nimetini, onlar kendilerini değiştirmedikçe değiştirmez ve Allah her şeyi işitip bilmektedir. Enfâl 52-53” biçiminde ifade edilir.
Dolayısıyla nimetin kesilmemesi ve LGBT zihniyetinin durdurulması için meclisin çaba sarf etmesi ve kanuni düzenleme yapması zorunlu ve kaçınılmazdır. Bunun için diyoruz ki, Aile ve eğitimdeki yozlaşmanın önüne Anayasa’nın 24. Ve 41. Maddeleriyle ilgili teklifin ihyası ve kanunlaştırılması ile başlanabilir ve başlanmalıdır. Bu düzenlemeyi yapmak mecliste bulunan her vekilin ve partinin görevidir. Destek olmayan partiler ve vekiller teşhir edilmelidir.
Acilen yapılması gereken bir diğer iş, Anayasa değişikliğini gerektirmeyen ilke ve kuralların belirlendiği mevzuat ile ilgilidir. Kanun, tüzük, yönetmelik vs. mevzuatta çok hızlı değişiklik gerekir ki, sapkın akımların önüne set çekilsin.
Bilindiği üzere sapkın akımlar mevzuatın bozukluğu sebebiyle toplumun her kesimine medya, sosyal medya, okullar, üniversiteler vs yollarla çok kolay sızabiliyorlar.
Toplumumuz tahribat nedeniyle değerlerini büyük ölçüde kaybetmiş ve yok olma noktasına hızlı bir şekilde yuvarlanmaktadır.
Ahlaki ve inançla ilgili çöküntüyü fark etmeyen ve tedbir alınmasını istemeyen vatansever yoktur diye düşünüyorum.
Ülkemizin refahı, huzuru ve değerleriyle İ’lay-ı Kelimetullah için Nizamı âlemi kurabilmesi için acil bir şekilde LGBT zihniyetine karşı tedbir alınmalı ve Anayasadaki değişiklik teklifi başlangıç kabul edilmelidir.
Sayın Başkan ve Sayın Devlet Bahçeliden başta olmak üzere bütün yetkililerden ve vekillerden icraat bekliyoruz.
Şimdi yeniden bismillah diyerek toplumsal yıkımı durdurma zamanıdır.
Vakit nakittir. Ahlaki çöküntüyü ve yıkımı engellemek için ülkemizin/ insanımızın kaybedilecek ve heba edilecek vakti yoktur.
Selam ve Sabırla… 13.06.2023
1-İslâm Hukukunda Fert ve Devlet, Prof. Dr. Abdülkerim Zeydan, çev. Cemal Arzu, Kültür Basın Yayın Birliği, İstanbul, s.25
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?