Satıyor, Sendikalar Satıyor
Veysi ERKEN Dr.
6289 sayılı Kanunla, 4688 sayılı Kanunun birçok maddesi ve adı değiştirilerek mevcut Kanun, Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu adıyla 4 Nisan 2012 tarihinde TBMM’de kabul edildi ve yürürlüğe girdi.
Evet,
Güya tarafların görüşleri alınacaktı.
Eğer tarafların görüşü alınıyorsa yetkili sendikalar ve sendikacılar sürekli olarak az gelirli memur ve memur emeklisini satıyor, mağduriyetlerinin müsebbipleri arasında yer alıyor.
Zira ücret ve maaş düzenlemeleri adalete, hakkaniyete, ülke gerçeklerine ve insani değerlere göre yapılmıyor. Seyyanen artışlardan emekliler mahrum ediliyor.
Bilhassa sendika aidatları işveren konumunda olan devlet tarafından ödendiğinden beri sendikaların hak arama işlevleri tamamen bitirilmiş, sendika ağalığı oluşturulmuştur.
2026 ve 2027 yılları için yeni bir” toplu sözleşme görüşmeleri” dönemi başladı.
Yeni dönem için az gelirli memur ve memur emeklisi için satış işlemleri başladı.
Taraflar ortak bir masa etrafında oturup pasta börek yiyerek ve dahi meşrubat içerek “yüzdelik” pazarlıklar yaparak az gelirlilerin maaşlarında “yüz DELİK” daha açacaklar.
Yüzdelik artışlarla, kök, gövde, dal, ince dal ve yaprak maaşlarda artış yaptık diyecekler. Ücreti yüksek olana daha çok ücret az ücret alana az ücret oyununu beraber oynayacaklar.
Hatta iki yıl aradan sonra zorlu(!) bir o kadar mücadele(!) ve pazarlıkla(!) geçen “TOP”lu sözleşme görüşmeleri” oyununu başarılı bir şekilde oynadık diye ilan edecekler.
Mesela %50 artış sağladık diyecekler.
Peki, bu artış maaşlara nasıl yansıyacak dediğinizde 10,0000 lira maaş alanın maaşına 5.000 lira 100.000 lira maaş alanın maaşına 50.000 demeyecekler.
Gelir makasının daha da açıldığından bahsetmeyecekler.
20.000 alanın maaşı 30.000 oludu diyecekler 200.000 alanın maaşı 300.000 oldu demeyecekler, fark katlandı gerçeğini gizleyerek koltuklarında kurulmaya, ağalıklarına devam edecekler.
Tabir yerinde ise zengini daha da zenginleştirdiklerinden, fakiri daha da fakirleştirdiklerinden asla bahsetmeyecekler.
Sadece “Âli menfaat”, “ülkenin gerçekleri” ve “TOP”lu görüşmelerin ne kadar çetin geçtiğinden, nasıl TOP çevirdiklerinden dem vuracaklar.
Muhtemeldir ki, bu oyunun ne kadar çetin geçtiğini izah babında “hakem Heyeti”nin de devreye girdiğinden de bahsedecekler.
Evet.
Yeni bir kandırma dönemi başlıyor.
Şayet sendikacılar samimi bir şekilde toplu sözleşme görüşmelerine katılacaklarsa asla “yüz DELİK” açacak ve “DELİK”leri kapatmayacak “yüzdelik” artışları kabul etmeyecekler, toplu görüşme sözleşmesini imzalamayacaklar.
Evet, samimilerse yapmaları gereken tek şey şudur.
En az maaşın en fazla 2,5 katı en yüksek maaş olur demeleridir.
Gelirler arasındaki makas ancak bu şekilde daralır.
Misal en düşük maaş 20.000 lira ise en yüksek maaş 50.000 lira olmalıdır dedikleri takdirde samimi olduklarını göstermiş olurlar.
Böylece külfet nimet dengesi korunmuş olur.
Bu anlayış hâkim olmadıkça “altta kalanın canı çıksın” uygulaması devam edecek, sendika ağaları ve bürokratlar saltanatlarını devam ettirmeye ve gelirlerini arttırmaya düşük gelirli memur ve emeklilerini satmaya ve devam etmiş olacaklar.
Göründüğü kadarıyla ücret ve gelir makasının alabildiğine açıldığı, yaraların ve DELİKlerin kapanamayacak hale dönüştüğü gerçeği asla gündemde yerini bulmayacak.
Sendikacılar düşük gelirli memuru ve emeklisini satmaya devam edecekler ve bu anlayışla 2026 ve 2027 sefaletin artışına katkı sağlayacaklar.
Selam ve Sabırla… 06.08.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?