YÖK Bilgi ve Beceri Edinme Hakkını yok ediyor
Veysi ERKEN Dr.
Eğitimde/maarifte tekel varsa devletin temel görevi bireyin bilgi ve beceri edinme hakkını kullanabilmesine zemin hazırlamadır.
Bu sebeple her kısıtlama zulümdür.
Maalesef YÖK marifetiyle kısıtlamalar arttırıyor, zulümle abad olunmak isteniyor. Kontenjanlar arttırılacağına, giriş sınavı kaldırılacağına kontenjanlar düşürülüyor, kişinin bilgi ve beceri edinme hakkı gasp ediliyor.
Bu konuyu defalarca dile getirdim ve yazdım.
Bizim düşünme zeminimize ve medeniyet anlayışımıza göre bilen bilmeyenle müsavi değildir.
Bizim tefekkür zeminimize göre bilgiye, bilginin beceriye dönüşüme erişim herkesin hakkıdır. Bunun önüne konulan her bariyer ve takoz zulüm sebebidir.
Bilgi edinme ve beceri geliştirme alanları devletin tekeline alınmışsa, devletin bir tek görevi vardır.
Bilgi ve beceri edinme alanlarının “kapasite” ve “kalite”sini oluşturmak, çeşitlendirmek ve arttırmaktır.
Birey kendi, ilgi, zekâ, kapasite ve tercihlerine göre bilgiyi ve beceriyi edinebilmelidir.
Bireyin önünde geçiş sınavı ve bir alanı tercih sınırlaması, kısıtlaması olmamalıdır.
Birey istediği zamanda, dilediği bilgi alanlarından, istediği kadar istifade edebilmeli ve bu bilgileri becerilere, mesleğe dönüştürebilmelidir.
Daha açık bir ifadeyle birey istiyorsa aynı zaman diliminde hukuk, mühendislik, tıp vs. bölümlere gidip kaydını yapabilmelidir.
Kaydı hiçbir gerekçe ile silinmemelidir.
Kapasite, yetenek, zekâ gibi sebeplerle tek bölüm seçmek istiyorsa onu da yapabilmeli veya hiç faydalanmak istemiyorsa zorlanmamalıdır.
Maalesef düşünme zeminimizi kaybettiğimiz ve zihniyetimiz batıla dönüştüğü için bugün öğrenmek isteyenlerin önünde YKS gibi bariyerler ve alan sınırlamaları oluşturuluyor.
Bireylerin önüne YKS dediğimiz sınavı bariyer olarak koyduğumuz yetmezmiş gibi bir de hukuk bölümü için ilk şu kadar bin’e, mühendislik için şu yüzdelik dilime ve şu puan türüne sahip olman gerekir diyoruz ve bununla övünüyoruz.
Kısaca kast sistemini oluşturmakla ve zulmetmekle övünüyoruz.
Hani merhum Cem Karaca’nın bir ezgisi vardı ya. “İşçisin sen işçi kal”
Bugün maalesef işçilikten kurtulmak isteyenlerin hakkını gasp ediyoruz.
Böylelikle ilahi emri çiğnemiş oluyoruz.
Hududullahın yerine kendi hudut ve tahditlerimizi ikame ederek bilgiye erişimin önüne setler oluşturuyoruz.
Hâsılı kelam bütün güç ve iktidar sahiplerine, temsilcilerine, YÖK’e, MEB’e sesleniyorum.
Geliniz bu yanlıştan dönünüz.
Bu çağrım bütün kurum ve kuruluşların yönetimlerinedir.
Yasaklarınızla övünmeyiniz. Tek dişi kalmış batı zihniyetinin zemini, ilke ve kurallarıyla düşünmeyiniz.
Sizin göreviniz bize ait zeminde düşünmek değildir. Vazifeniz ve göreviniz “maarif” sistemini herkesi kapsayacak ve fertlere tercih, vazgeçme ve değiştirme hakkını sınırsız şekilde gerçekleştirecek “kapasite” ve “kalite”de oluşturmaktır.
Bizim zeminimizde tefekkür olmadıkça deforme olmuş maarif alanında reform mümkün değildir.
Aksi durum zulmü devam ettirmektir. Ki, devam ediyor.
Bizim zihniyetimizin amacı çağa damgasını vuracak bilgiye, beceriye ve ahlaka sahip Salih nesilleri yetiştirmedir.
Selam olusun zihniyetimizin zemininde maarif sistemini oluşturma çabasında olanlara.
Zulmü ortadan kaldırmaya çalışanlara.
Selam olusun öğrenmek isteyen bütün bireylerin önünü açanlara.
Selam olsun sınavsız ve sınırsız okul diyebilenlere ve bunun imkânını hazırlayanlara.
Selam ve Sabırla… 01.08.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?