18 Eylül 2014 Perşembe

“OD*”daki HAŞHAŞİLER

“OD*”daki HAŞHAŞİLER

Veysi ERKEN

            Günü ve günceli anlamak için geçmişi bilmek gerekir. Mazi günün kökü, gün geçmişin dalı ve yaprağıdır.
            Bazen geçmiş bir romandan anlaşılır.
            En son okuduğum romanlardan biri İskender Pala tarafından kaleme alınmış olan “OD”tur.
            Evet;
            Aziz dostlar “OD” Anadolu’nun hercümerç olduğu bir dönemi anlatılıyor. Yunus’un şahsında ve etrafında anlatılıyor o yıkımlar, talanlar ve gruplar.
            Romanda dikkatimi çeken gruplardan biridir Haşhaşiler.
            Tam tamına tasavvur edilmiş Anadolu coğrafyası.
Okumanızı tavsiye ederim.
            Haşhaşileri tanımak ve işbirliği içinde oldukları grupları anlamak için okumak gerekir.
            Tapınakçılar ve Haşhaşiler.
            Dün, günümüzü aydınlatıyor mu?
            Buna karar verin.
            Dünün Haşhaşileri şöyle tasavvur ediliyor romanda:
“İsmailî fedaileri Haşhaşiyun adıyla hâlâ bozkıra dehşet saçmaya devam ediyorlardı. Ulukışla taraflarında abdal dervişlere yetiştim. Hâlâ aynı kılıkta yola devam ediyorlardı. ….Bu adamlar kendilerince kutsal bildikleri şeye “dava” diyorlardı ve kendilerini de o davanın “dai”si olarak tanıtıyorlardı. İbadet ettiklerini görmedim, hatta abdestsiz gezdikleri de oldu, ama tespihlerini hiçbir gün ihmal etmediler. Zikir olarak ne okudukları ise, doğrusu hiç merakımı çekmedi. Sureta baldırı çıplak ve cavlak ışık idiler ama torbalarında her türlü silah vardı. Ben katlanabilen bir kılıcı ilk kez onların torbasında bir ney kamışının içinde, hançer ve muştaları da acıktıkları zaman bölüp yedikleri somunun karnında gördüm. ….. Dört hafta boyunca yanlarınca gittim, binbir hallerine şahit oldum. Birgün gördüğüm kişiler diğer gün başkaları oluveriyorlardı. Nereye varacağımızı onlar belirliyor. … Gittiğimiz kasaba ve şehirlerde tanıdıkları birkaç kişi mutlaka oluyor. ….. Bir defasında saçlı sakallı birer sof taciri oldular ve bir kervan ile Halep’e ve Urfa’ya kadar gittik. Dönüşte biri kâtip, diğeri nakkaş oldu. Tomarla kâğıtlar edindiler ve biri yazdı, diğeri nakışladı. ….Muhtemelen yeni bir infaz için hazırlanıyorlardı. Yazı malzemeleri arasında taşıdıkları bir torbanın altınla dolu olduğunu ve Konya’da bir Çekikgöz’e teslim ettiklerini gözlerimle görmüştüm. S.114-115”
Yukarıdaki ifadeler bugünü anlatıyor mu?
Bugünün Haşhaşilerinin dünkülerden farkları var mı sizce?
            Dün Tapınakçılar ve Haşhaşiler bugünün Kartel ve Zimmet medyası. İhanet aynı, yol ve yordam aynı. Yöntem de farklı değil. Efendilerinin emirleri doğrultusundaki yayınlarını inceleyin ihaneti göreceksiniz.
            Dün gizlilik, bugün gizemlilik. Dün çarpıtma, bugün nefret kusma.
            Kısaca;
            “OD” ateş demek, “OD” çıra demek, “OD” aydınlatmak veya yakmak demektir. Cehennem demektir “OD”.
            “OD”laşarak ya Yunus gibi etrafı aydınlatacak veya Haşhaşiler gibi etrafı yakacak, kan revan içine sokacaksınız.
            İşte “OD”daki Haşhaşiler ve etrafa, Anadolu’ya verdikleri zararlar.
            Yunuslaşmak ve Haşhaşilerden korunmak için İyi okumalar
            Selam ve Sabırla.

            *OD, İskender Pala, Roman, Kapı Yayınları, İstanbul-2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?