19 Haziran 2020 Cuma

Korku Aptallaştırır


Korku Aptallaştırır

Veysi Erken

İster ferdi, ister idari (yönetim) olsun fark etmez korku aptallaştırır. Birey veya yönetici aptallaşır, ya karar veremez veya yanlış kararlar verir.
             Teenni ile korkuyu karıştırmamak getir. Hemen hemen her canlıda bulunan birbirinden tamamen farklı niteliklerdir.
            Korku felaketleri beraberinde getirir. Zihinleri felç eder. Mefluç zihin sağlıklı karar alamaz. Özellikle yönetimdeki korku hayatı topluma zehir eder.
            Bir Hint masalında korkunun verdiği zararı ve bundan Shakspeare’in  çıkardığı dersler şu şekilde ifade edilir.
            "Kedi korkusundan dolayı endişe içinde yaşayan bir fare vardır. 
             Büyücülerden biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür. 
             Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar.
             Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. 
  Kaplan'a dönüşen fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya baslar. 
             Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkân yok. 
            Onu eski haline döndürür. 
             Ve fareye der ki, 
             "Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. 
            O yüzden ben sana yardım edemem." 
            Ünlü yazar Shakspeare, bu masaldan hareketle korku konusunda şu tespitte bulunuyor: 
            "İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor... 
            Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. 
             Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. 
             Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. 
             Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. 
             Ve.
            Ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için."
             Aptallaşmak istemeyen kişi ve yönetimler hayatlarını ve yönetme alanlarını anlamlandırma ilkeleri için korkunun üstüne cesaret ve vakarla gitmeleri gerekir.
            Korkuyu korkutanlarda inanç, sevgi, düşünme, sorumluluk duygusu ve Rızai bari için yaşama arzusu gelişir.
             Bir başka deyişle heyecan ve güven sahibi olanlar korkuyu korkutur. Kendine ve topluma değer katar ve yön verir.
            Korkuyu korkutanlar gerekiyorsa bedel gerekiyorsa bedel öder, bedeline katlanır.
 Sonuç alır.
             Türkiye son zamanlarda korkuyu korkutmaya başlamıştır. Korkuyu ve endişeyi sürekli telkin eden Siyonist haçlı zihniyetinin uşaklarına rağmen. Ben yapamam korkusu yerine ben yaparım, dünyayı yönetirim güveni gelmiştir.
            Temennimiz bize korkuyu telkin eden haşhaşin anlayışının ortadan kaldırılmasıdır.
Hâsılı kelam, Allah'ın rızasını kazanmak için gayretin varsa cesaretin artar. Rabbulalemin hem ferdi hem de idari anlamda korkuyu korkutan irademizi daim etsin. Rızasına uygun amellerimizi çoğaltsın.
             Selam ve sabırla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?