Türkistan (Afganistan) Coğrafyası ve Ekranların Arkasında Kimler Var

 Türkistan (Afganistan) Coğrafyası ve Ekranların Arkasında Kimler Var

Veysi Erken

İslam ve Mazlum coğrafyaların neredeyse tamamı kan revan içinde. Bu yeni bir şey değil.

İç çekişmeler yüzünden Emevi döneminde içte başlayan kabile ve kavim başlayan kavgaları, savaşları haçlı zihniyetinin tasallutu ile devam etmiş ve günümüze kadar uzanmıştır.

Tabii ki, konumuz bu değildir.

Bugün Türkistan coğrafyası kan revan içindedir. Hem Doğu hem Güney Türkistan başta olmak üzere nerdeyse Türkistan coğrafyasının tamamında kardeşkanı akmaktadır.

Bunlar oluyor ve kahroluyoruz.

Esas bizi kahreden bizden görünümlü piyonlar, haşhaşiler ve uşaklardır.

Afganistan denilen Türkistan coğrafyasında iktidar el değiştirmiştir. Oraya tebelleş olan conilerden temizlenecek inşallah.

İnşallah bütün İslam ve mazlum coğrafyalar temizlenir.

Temennimiz bu.

Gel gör ki içimizdeki uşaklar, yavşaklar, piyonlar ve haşhaşiler bundan pek üzüntülüler. Kahroluyorlar, kuduruyorlar.

Bilhassa ekranların arkasındaki efendilerinin yönlendirmeleriyle adeta medyada havlıyorlar.

Haberleri ve olayları sunuş tarzlarıyla katliamcı, tecavüzcü, sömürücü ve yok edici efendilerini temize çıkarıyorlar.

Efendileri sanki hiçbir kötü iş yapmamış gibi haber sunuyorlar, program yapıyorlar.

Vay falan örgütün eline bir trilyon dolarlık maden kaynağı geçmiş, örgüt kadınları öldürmeye başlamış, işbirlikçiler havaalanlarını sığınmış korkudan tir tir titriyor. Ve bu alçaklığı devam ediyorlar.

Esasında şuurlu her Müslüman bırakınız insana, hayvana da İslami usullere göre davranmasını bekler ve ister. Hiçbir Müslüman “haksızca bir nefsin katline rıza göstermez”.

Alçaklar bunu bilerek ve isteyerek çarpıtıyorlar. Sadece Mekke’nin fethi esnasında Hz. Peygamberin s.a.v. sergilediği tavrı esas alsalar bu alçaklığı yapmazlar.

Ama heyhat onlar yerli görünümlü alçak ve hain olduklarından efendilerinin talepleri doğrultusunda havlarlar.

Bakın yıllar önce havlama mecrası olan “kitle iletişim araçları” denilen “medya” nasıl tarif edilmiş.

 “Dünya tarihinde hiçbir iktidar sahibi, bugün Amerikan kitle iletişim araçlarını yönlendiren bir avuç kişinin sahip olduğu imkânlara sahip olmamıştır. Üstelik bu iktidar, hiçte öyle soyut bir ‘iktidar’ değil; bu iktidar, elle tutulur, gözle görülür bir biçimde evlere giriyor, çoluk çocuk dinlemeden milyonlarca insanın zihnini denetim altında tutuyor.

Kitle iletişim araçlarıyla, önce bir dünya imajı çiziliyor, ardından da, çizilen bu imaj hakkında ne düşünülmesi gerektiği kitlelere empoze ediliyor. Bir başka deyişle, üzerinde düşünülecek dünya da, bu dünya hakkında düşünülebilecek şeyler ve düşünme biçimleri de, bu bir avuç insan tarafından tayin ediliyor.

Kendi yakın çevremiz ve yüz yüze iletişimde bulunduğumuz insanlar hakkında sahip olduğumuz bilgiler dışında, dünya hakkında bütün bildiklerimiz veya bildiğimizi sandıklarımız bize günlük gazeteler, haftalık dergiler, radyolar ve televizyonlar (sosyal medya ağları v.e.) gibi kitle iletişim araçlarından aktarılıyor, benimsetiliyor.

Hangi haberlerin bize ulaştırılması gerektiğine, hangi sırayla ulaştırılacağına ve dünya imajımızın hangi kelimelerle çizileceğine hep bizim dışımızda yüzlerini bile görmediğimiz bu insanlar karar veriyorlar. Bununla da yetinmiyorlar, bize ulaştırdıkları bu haberleri, ayrıca tahlil de ediyorlar: Böylece neyi nasıl düşüneceğimizi de bu insanlardan öğreniyoruz.   Nabi Avcı, Kitle Kültürü Enformatik Cehalet,  Rehber Yayınları, Ankara 1990. 170-171.

Evet.

Medyayı elide bulunduran fasık, hain ve piyonlar bize yalan yanlış her türlü haberi, olayı, olguyu, görüntüyü v.s. boca ediyor ve zihnimizi kirletiyor. Bu kirletilmiş zihinle onların emelleri çerçevesinde düşünüyor ve Müslümanları mazlumları suçlar hale geliyoruz, dönüşüyoruz.

 Bilinmelidir ki, bu fasık ve satılmış grup az değildir he her mecrada vardır. Kimi politikacı kimi gazeteci, bir kısmı iş adamı, tüccar veya sanayici kılıklıdır. Bunların ortak paydaları efendilerin istekleri ve amaçları doğrultusunda çabalamak, ortalığı ve zihinleri bulandırmaktır.

Allah, “Ey iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman olmamanız için, yoldan çıkmışın biri size bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın. Hucurat-6”

Afganistan denilen Türkistan coğrafyası ile ilgili gelen bütün haberlere ve görüntülere bakarken bu ilahi emri unutmayalım ve kendimizle birlikte mazlum toplulukların huzuruna katkı sağlayalım.

İki ayaklı “insan Şeytanları”ndan emin olmanın yolu budur.

Selam ve Sabırla…   20.08.2021