Ankara’daki Parklarda Mescitler ve Pislik Dolu Tuvaletler
Veysi ERKEN
CHP’nin zihniyetinin yıkım üzerine inşa edildiğini bilmeyen yok.
Ona yanaşan onunla aynileşir.
Temel ilkeleri “halka rağmen halk için” ve “Bezeme- benzet”ten ibarettir.
Toplumun sahip olduğu bütün İslami değerleri yıkıp her şeyi kendilerine benzetmeye çalışırlar.
İttihatçı zihniyetin yıkıcılığı gibi güzel ve faydalı olan her şeyi yıkmaya ve yok etmeye çalışırlar ve kendileriyle özdeşleşenleri kullanırlar.
Misali Ankara’dan verelim.
Bilindiği üzere CHP Ankara Büyükşehir belediyesi başkanlığını geçmişte ülkücü farz edilen Mansur Yavaş’la kazandı.
Tabii ki, Devlet Bahçeliye mektup yazan Mansur iliklerine kadar CHP zihniyetiyle aynileşti ve başarısızlık ve yıkımda kendini ispatladı.
En son sel felaketinde yaşananları bilmeyen yok.
Sel felaketinin olduğu zamanlarda Eskişehir’de bulunmaya devam etti.
Kısaca Ankara’ya hizmet etmeye niyeti yok.
Olanı yıkma, tahrip etme ve çirkinleştirme yolunda.
Çünkü CHP’lileşti ve onlara benzedi.
Son bir misali vereyim.
Geçenlerde bir arkadaşım ailece Altınpark'a gitti.
Tabii ki, Tuvalet, abdest alma ve namazını ifa etme durumu söz konusu.
Manzara fecaat.
Mescit kapalı.
Tuvaletler pislik içinde.
Bilhassa Kadın tuvaletleri tamamen pislik içinde imiş.
Bayanlar çocuklarının tuvalet ihtiyacını erkekler tuvaletinde gidermeye çalışıyor.
Tam bir fecaat.
Selde hizmet yok, parklarda icraat yok.
THK uçaklarının tamiratı için verilen sözler hasıraltı, unutulmaya terk edilmiş.
Ulaşıma zam, ekmeye zam, suya zam.
Bir cm’lik metro yok.
Yeni yol yok.
Ulaşımda yeni hat yok, olanlarda seferler azaltılmış.
Kısaca “yokluk”ta “eşitlik” CHP’nin temel felsefesi.
Bundan sonrada bir icraat beklenmemelidir. Çünkü CHP zihniyeti demek her türlü iyi ve güzel değeri yıkmak demektir.
İyiliğin ve güzelin düşmanıdır CHP.
En iyisi yazıyı 2019 yılında CHP’nin zihniyetini anlatan yazımla bitireyim.
“İki Büyükşehir Belediyesi ve Solun Namusu
Malumu ilan etmeye gerek yok.
Belediye seçimlerinde CHP, İYİ, Saadet ve HDP ortaklığı ve büyük algı operasyonu ile İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinde başkanlık el değiştirdi.
Seçimden önce Mansur ve Ekrem vaatlerde bulundular.
Seçimler bitti.
Bu iki adayın icraatlarını izliyoruz.
İşleri güçleri karalamaktan ibaret.
Buradan Mansur ve Ekrem’e soruyorum genel başkanları gibi.
Vaat ettiğiniz icraata ne zaman başlayacaksınız.
Sizden önceki dönemde israf, hırsızlık, işten çıkarma vb. kötülüklerin işlendiğini ileri sürüyordunuz.
Bunları yapmayacağınızı taahhüt ediyordunuz.
Hatta namus sözü veriliyordu. Taahhütnameler imzalanıyordu.
Hırsızlardan hesap sorulacaktı.
Biz de diyorduk ki, bu tür eylemlerde bulunanlardan hesap sormayan hem namerttir hem de görevi ihmal ediyordur.
Elbette her türlü yolsuzluğun, ahlaksızlığın, soygunun hesabı sorulmalıdır. Hesap sorunuz sizi destekleyelim.
Gelelim vaatlerinize ve eylemlerinize.
Yoksa vaatlerinizi unuttunuz mu?
Seksen öncesini bilenler Rauf Tamer’in kitabını okumuşlardır herhalde.
“Solun Namusu”
Hani kitabı okumak isteyenler solun namusu var mı? diye satıcılara sorduklarında kitapçılardan solun namusu kalmadı, bitti, yok cevabı alıyorlardı ya?
Siz de vaatleriniz için solun namusu gibi yok diye mi cevap veriyorsunuz?
Ekrem 1717 makam aracından bahsediyordu. Bunu teşhir edecekti solun namusu gereğince ne oldu diye soruyoruz?
Vakıflara aktarılan paralardan bahsediyordu.
Rakamları açıkla.
Hani makam araçları.
Araçları kullanan kimlerdir.
İsim isim yayınla. Bilmek vatandaş olarak hakkımız.
Hani ekmek, su ve süt bedava olacaktı.
Ne oldu.
Bırakın bedava tersine zamlar başladı.
Ankara ve İstanbul’da ulaşıma zam, İstanbul’da suya zam. Duyumlarımıza göre Ankara’da da yakında suya ve ekmeye zam olacak.
Zaten işiniz zamdan ibaret.
Mansur ve Ekrem’e soruyorum.
Seçildiğiniz günden beri taahhüt ettiğiniz hangi projenizi başlattınız.
Ulaşım için yatırımlarınız nedir?
Hangi bölgelere hat açtınız?
Sefer sayılarını arttırdınız mı?
Metro ve toplu ulaşım aracı alım ihaleleriniz hangi safhada.
İlk elli ve yüz günlük icraatınız nedir?
İsraf olarak gördüğünüz araç ve benzer kiralamalarda bulundunuz mu?
Göreve başlattığınız kişilerin maaşını arttırdınız mı?
Bir kişiye birden fazla görev verdiniz mi?
Doğrudan alım ve teklif usulü (halkın tabiriyle üç zarf) ile alımlara son verdiniz mi? Malum kamu kuruluşlarının tamamındaki alımlardaki kayırmalar bu usullerle gerçekleştirilmektedir.
Bunları sorarken doğru icraat beklentisi içinde değilim. İnanıyorum ki, CHP zihniyetinden bu ülkeye ve bu ülkenin insanına hayır gelmez.
İsteyen buna peşin hüküm desin.
Fark etmez.
Şahsım olarak 1974, 1978, 1989 ve 1999 dönemlerinde CHP zihniyetinin iktidar döneminin zam ve yokluklarını yaşamış ve unutmamış biriyim.
Gençlik dönemimizde kullanılan kalıp ifadelerinden birisi şu idi.
“Zam, Zulüm, İşkence. İşte CHP”
CHP’nin dünkü icraatları bugünün CHP’lilerin ve CHP’lileşenlerin yapacakları icraatların teminatı olsa gerek.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?