Hangi Dinin İlahiyatçısı
Veysi ERKEN
Son yıllarda iyice deşifre olan derin
yapının müptezelleri bugünlerde tekrar İslam’ı kendi kirli emellerine vasıta
kılmaya çalıştıklarını görüyoruz.
Toplum mel’anetleri fark ettikçe
İslam’dan daha çok bahseder oldular.
Ama şu gerçektir ki, artık toplum
onlara ve fetvacılarına inanmamaktadır.
Bu bağlamda günümüzü yansıtan bir
yazımı sizlerle paylaşayım.
“Geçenlerde
İlahiyat Profesörü olan bir arkadaşla yaşadığımız sıkıntıları ve hak
ihlallerini tartışırken sarf ettiği sözler “İslam
İlahiyatçısı” kılıklıların hayatımızın zehirleşmesindeki katkılarını gözler
önüne bir kere daha serecek nitelikte idi.
Esasında
“İslam İlahiyatçısı” geçinen pek çok
zevatı kanalizasyonlarda kustukları lağımlardan ve gizli mahfillerin panel-
sempozyum, diyalog adı altında düzenlemiş oldukları toplantılardaki zehirli
konuşmalardan biliyordum.
Buna
rağmen arkadaşla sohbet etmeye devam ettim ve sohbetin bir yerinde o arkadaşa
şu soruyu yönelttim. Sizin gizlice malum kurullara, tapınaklara ve merkezlere
verdiğiniz fetvalar(!)ınız olmasaydı onlar halka bu kadar zulmedebilirler
miydi?
İnanın dostlar
İslam ilahiyatçısı kılıklı arkadaş
sorum karşısında şoke oldu.
Evet....!
Bugünkü ızdırapta “İslam ilahiyatçısı” kılıklıların payı
büyüktür. Dekanlık, rektörlük, genel müdürlük, daire başkanlığı gibi küçük bir
dünyevî menfaat karşılığında şeytanın tapınaklarına, illuminatilere kölelik ve
papazlık yapan yüzlerce “ilahiyatçı”
ve “erkek(!)” kılıklı zavallı
mevcuttur. Unutulmamalıdır ki, tapınağa yaranmak için başörtüyü furuat sayanlar
ve okul kapılarında örtülülere nasihat(!) etmekte olanlar hak ihlallerinin
artmasının müsebbipleri arasında yer almaktadır.
İlahiyatçı
kılıklı arkadaşa hizmet ettikleri tapınağı Texe Marrs’ın tespitiyle izah etmeğe
çalıştım. Umarım ki, o arkadaşla birlikte “erkek(!)lik”
taslayan kesim uyanır ve tapınağa hizmet etmekten kurtulur.
Texe
Marrs tapınağı şu şekilde tanımlıyor: “Gizlilik
içinde buluşup sinsi komplolar hazırlıyorlar. Tanrı’ya ve kullarına karşı
kumpas kuruyorlar. Dünyanın her yerinde yaşayan insanları sefilleştirirken,
finans piyasalarını yöneterek kendilerini daha da zenginleştiriyorlar. Devrim
hareketleri gerçekleştiriyor, siyaset ve din alanında devrimci fikirler
üretiyorlar. Bu öğretilerin propagandasını yapmak ve muhalifleri baskı altında
tutmak için medyayı kullanıyorlar. Garip tanrılarını memnun edebilmek için tüm
toplumlara hastalık ve ölüm taşıyorlar. Ve her şeyin ötesinde, gerçek Tanrı’dan
nefret ediyorlar.
Ailelerine
yüksek bilinci miras olarak bırakabilecek üstün bir ırk olduklarına
inanıyorlar. Zavallı, bayağı köylüleri yönetmek üzere dünyaya gelen krallar
olduklarını düşünüyor, kendilerini büyü, gizli işaretler, selamlaşmalar ve
sembollerle eğlendiriyorlar. Siyah localarda ayinler düzenliyor, masum
kişilerin kanını kurban ediyorlar. Böylece karanlık prensi Şeytan’a saygı
göstermiş oluyorlar.
Onlar, İlluminati Texe Marrs, İlluminati, çev: Ali
Çimen, s.256.”
. Başta ilahiyatçılar olmak üzere Müslüman
olduğunu ifade eden herkese tavsiyemiz şudur. Oynanan oyunun farkına varınız.
Şeytan tapınağının ülkemizdeki uzantılarını tanıyınız ve onları deşifre ediniz.
Bilerek veya bilmeden hizmet etmekten vazgeçiniz.
Unutmayın
ki, malum tapınak sizi “uzman” veya “kanaat çobanı” olarak kullanmak ister.
Sizler oynanan oyunun farkına varmazsanız size biçilen “uzman”lık veya “kanaat
önderliği” rolü ile kitleleri kandırmaya, uyutmaya ve köleleştirmeye devam
edersiniz. Kısaca sizler dekan, rektör, genel müdür veya başkan olarak maşa
olmaya devam edersiniz.
Unutmayın ki, şeytan tapınağının
merkezinde yer alamlar kendilerini ateşe atmazlar. Onlar ülkelerde
oluşturdukları “küçük merkezler”
vasıtasıyla “maşalar” kullanırlar.
Ve.
Genel
anlamda maşalar farkında olmadan toplumun yakılmasında, soykırımların
gerçekleştirilmesinde ve duyguların yok edilmesinde vasıta olmaya devam
ederler.
Haydi,
uyanmaya ve illuminati papazlığından kurtulmaya...
Selam
ve Sabırla…21.04.2002
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?