Doğu Türkistan- Filistin Sorunları Benzerdir
Veysi ERKEN Dr.
İslam, Bilad-ı Şam, Endülüs ve Türkistan coğrafyalarında birbirine yakın tarihlerde yayılmıştır.
Müslümanların fetihleri neticesinde her üç coğrafyada imar, ihya faaliyetleri başlamış, insanlar fevc fevc İslam’la müşerref olmuş ve medeniyetlerini kurmuşlardır.
Endülüs coğrafyasındaki hâkimiyet ihanetlerle, kardeş kavgalarıyla 1492 yılında Gırnata’nın düşmesiyle nihayete ermiştir.
Tabii ki Siyonist haçlılar Endülüs’ten sonra da Bilad-ı Şam ve Türkistan cephelerini, bu iki coğrafyayı talan etmeye, yıkmaya, huzur ve sükûnu ortadan kaldırmaya uğraşmışlar, kardeşi kardeşe düşürerek müstevli emellerini gerçekleştirmeye çalışmışlardır.
İstila ve işgal hareketleri dün olduğu gibi bugünde bu iki coğrafyada azgın bir şekilde, soykırım raddesinde devam etmektedir.
Bilhassa İngilizlerin sistemli kahpelikleri neticesinde Siyonistler tarafından 14 Mayıs 1948 İsrail denilen kışla kurulmuş ve yakın bir tarihte Çin askerleri Doğu Türkistan’ı işgal etmiştir.
“1949 yılının Ocak ayında Çin askerleri (Halk Özgürlük Ordusu) Doğu Türkistan Cumhuriyetini işgal etti. Komünist Çin devleti 6 yıl süren çetin savaşın ardından Doğu Türkistan mücahidlerini mağlub ettiler ve resmi olarak Doğu Türkistan’ı ilhak ettikten sonra adını “Xingjiang” olarak değiştirdiler. 1 Ekim 1955’de bölgenin adı Xingjiang Uygur Özerk Bölgesi olarak değiştirildi.
Bölgenin resmi isminde “özerk” tabiri olmasına rağmen Uygurların kendilerini yönetme ve temsil etme hakları bulunmamaktadır. Doğu Türkistan’daki bütün önemli siyasi, yönetim ve ekonomik pozisyonların %90’ı Çinlilerin elindedir.” https://www.mepanews.com/dogu-turkistan-tarihinin-ozeti-ve-cin-isgali-8917h.htm
Gerek Doğu Türkistan’da gerekse Filistin cephesinde, daha doğrusu dünyanın her yerinde Siyonist haçlı zihniyeti daim olarak Müslüman Türk milleti ve mücahidlerine karşı sinsi oyunlar oynamış, devşirdikleri uşakları marifetiyle savaşmış ve savaşmaktadır.
Bu Hak- Batıl mücadelesidir.
Bu cidal Habil ve Kabil ruhlularının, zihniyetlerinin mücadelesidir.
Bu iki coğrafyada zulüm, katliam, işgal, sömürü, soykırım, vahşet en kesif şekilde sürdürülmektedir.
Bu iki coğrafyada zalimlere, katillere, işgalcilere ve soykırımcılara karşı cihad ve direniş şanlı bir şekilde devam etmektedir.
Müslüman’ın, Türk’ün, insan olanın görevi bu iki coğrafyada mücahidlere destek olmak, Davut gibi olanlara taş taşımaktır.
Müslüman’ın, Türk’ün, insan olanın görevi zulümleri, katliamları, işgalleri, işgalcileri, soykırımları, soykırımcıları, vahşileri, işkencecileri unutmaması, unutturmamasıdır.
Bilinmelidir ki unutmak pusudur.
Unutmak yok olmaktır.
Bilinmelidir ki, zafer inananlarındır.
Zafer cihad ve gayret edenlerindir.
Zafer Allah’ın yardımıyla gerçekleşir.
Zafer gözü kara olanlarındır.
Gözü Kara olanlar cesur, atak, korkusuz, tehlikeli işlere tereddüt etmeden girebilenlerdir.
Acı çekmiş insanlar güçlüdür, kavidir, sabırlıdır, savaşmayı ve cihadı iyi bilirler. GÖZÜ KARADIRLAR.
Tıpkı Kassam, Türkistan ve Doğu Türkistan mücahidleri gibi.
Selam ve Sabırla…29.06.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?