16 Haziran 2025 Pazartesi

Sabetayistlerin içimizi tahrib edişlerine bir misal

Sabetayistlerin içimizi tahrib edişlerine  bir misal

Veysi ERKEN Dr.

Maalesef Siyonist haçlılar, uşakları ve işbirlikçileri olan sabetayistler, pakraduniler, meşhediler her şeyimizi tahrip ettiler, değerlerimizi yok ettiler, bizleri canlı cesetlere çevirdiler.

Kısaca zihin ve manevi(kültür) soykırıma uğratıldık.

Misalleri sayılamayacak çoktur.

Mehmet Halil Çiçek Bey camilerle ilgili tahribatı üzülerek şu şekilde anlatıyor.

“Sevgili Dostlar,

Bu yazıyı üzüntüm ile sevincimin birbirine karıştığı bir anda yazdım. 24.06. 25'te İstanbul Büyük Çamlıca camisini ziyaret ederken yazma zorunluluğunu hissettim. Böylesine muhteşem bir İslami eseri görüp sevinmemek elde değil. Ancak Müslümanlarının alın teriyle inşa edilmiş olan o caminin bir müze gibi kullanılması da insana derin  bir hüzün veriyor. Kolları, bacakları, başları açık olan bu kadınlar caminin içine serbest giriyor ve fotoğraf çekebiliyor bu çok düşündürücü olup buna üzülmemek de elde değil. Evet, sevgili dostlar,

Türk toplumu olarak dinin ruhunu, özünü ve cevherini değiştirdiğimizin farkında mıyız? İslam'ın o yüksek hakikatlerini çok müptezel bir şekilde dünyevileştirdiğimizi, hoyratça anlamsızlaştırdığımızın ve İslam’ın o saf ruhunu yok ettiğimizin, İslamî ibadetlerin deruni bir ruhla eda edilmesi gereken camilerimizi birer müze haline getirdiğimizin farkında mıyız?

Tüm mukaddesatımızı kadın özgürlüğü ve turizm gelirleri adına heba ettiğimizin bilincinde miyiz? Özellikle tüm Diyanet camiasına sormak isterim: bir kadının yarı çıplak bir şekilde camiye girmesine hangi din, hangi edep, hangi ahlak, hangi örf ve hangi fetva buna izin verir?  Ne acıdır Ecdadımızın o ihlâs ve imanla inşa ettikleri camiler bu gün Diyanetin öncülüğünde birer müze halini almış. Ayrıca güya kadına camide namaz kılma imkânını sağlamak üzere erkek ve kadınların giriş ve çıkışlarda aynı kapıyı kullanmaları hangi İslamî acaba uygundur? Kadın ve erkeğin birlikte sinemaya girercesine girmelerine izin verilmesi dinin hangi hükmüne veya hangi âlimin fetvasını uygundur? Fatih Camii, Kocatepe Camii gibi onlarca kapısı olan camilerin bir iki kapısının kadınlara tahsis edilmesinde ne gibi mahzur var? Ama mesele mahzurun olması değil sadece Diyanet yetkililerinin umursamamaları ve bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde İslam'ı temel esperisinden uzaklaştırmak ve İslam'ı ruhsuz birtakım ritüellerden ibaret hale getirmektir. Bu hassasiyetiniz kızanlar ve itiraz edecek olanlara Nur suresi 31. ve 32. ayetlerini bakabilirler. Kitabın ve sünnetin kadın-erkek ilişkilerinde ne kadar titiz olduğunu anlatmaya gerek var mı?  Allah gündelik hayatta gözlerimizi haramdan sakınmamızı emr ediyorsa günahlardan en uzak durulması gereken camilerde kadınlara bakmaya nasıl izin verecek?  Şunu da hemen ilave edelim bunu seküler/laik/pozitivist kültürle yetişenler bunu asla anlamazlar. Toplumda tüm ahlaksızlıktan diz boyu olması, hiçbir ahlakî ölçünün kalmaması bu erkek-kadın ilişkisinin tümden seviyesiz olmasına bağlı değil mi?  İşin daha acısı toplumun tüm katmanları bu acı gerçeği görüyor, seyrediyor ve sükûtuyla onaylıyor.  İlgililere duyurulur işin önleye bilip yapmayanlar Ahirette verecekleri cevabı hazırlasınlar.”

Daha fazla yazmaya gerek yoktur.

Sorumlular ve yetkililer tedbir almazlarsa yıkımın parçası olmaktan kurtulamazlar.

Selam ve Sabırla… 16.06.2025

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?