9 Kasım 2014 Pazar

Bedelliyi Çıkarmamak İçin Niçin Direniyorsunuz



Bedelliyi Çıkarmamak İçin Niçin Direniyorsunuz

Veysi ERKEN

            Bilinen husus hukukun hâkim olduğu ülkelerde iç ve dış güvenlikle ilgili birimler farklıdırlar.
            Bu bağlamda bizde de hukuk devleti olma çabası olduğunu biliyoruz. Umarız ki, ülkemizde de hukuk tam olarak hâkim olur ve ülkemiz huzura kavuşur.
            Bu temenniyle Genelkurmay'a atfedilen görüşü tahlil ettiğimizde üzülerek görüyoruz ki, politikacılar ve milletin vekili olduğunu varsaydıklarımızın yanlışta ısrar etmeye devam ettiklerini görüyoruz.
 “Genelkurmay, askerlik sürelerinin kısaltılmasının ardından, özellikle 6 ay kısa dönem askerlik yükümlülerinin iç güvenliğe katkısının çok sınırlı olduğunu belirtti. Bedelli askerlik uygulamalarının mali imkânları yetersiz kesimlerde yarattığı rahatsızlığa ve bölgesel gelişmelerin ortaya çıkardığı güvenlik risklerine işaret edildi. http://www.haberturk.com/gundem/haber/1006685-bedelli-askerlik-rafa-kalkti” ifadelerini okuduktan sonra iç güvenliğe katkısı olmayan bir düzenlemenin dış güvenliğe hiçbir katkısının olamayacağı gereğinden neden hareket edilmediğini anlamakta zorlanıyorum.  Bilinmelidir ki, bedelli bir ihtiyaçtan öte zorunluluk haline gelmiştir.
İstemezükçülerin niyetini biliyoruz da, vekillerin neden bunları kale aldıklarını bilmiyoruz.
Bedelli bekleyenler ilgisiz vekilleri nisyana terk edeceklerdir. Vekiller bunu bilmelidir.
Seçime az kaldı.
Takke düşecek, niyetler ortaya çıkacak.
Her şeye rağmen, vakit gecikmiş olsa da katkı sağlamayan uygulamalardan vazgeçilmeli ve BEDELLİ ile gençlik huzura kavuşturulsun diyorum.
            Bilinmelidir ki, ülkemizin tam donanımlı orduya ihtiyacı vardır. Böyle bir ordu elzemdir. Artık demode olmuş uygulamalar bitirilmeli, gençler vatani görevlerini farklı şeklerde yerine getirebilmeli ve askerlik çağını geçmişler için BEDELLİ uygulaması yürürlüğe konulmalıdır.
            Bilinmelidir ki, böyle bir yaklaşım ülkemizin ve ordumuzun güçlenmesine katkı sağlayacaktır.
            Selam ve Sabırla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?