14 Kasım 2014 Cuma

Uyan, Diren, Özgürleş



Uyan, Diren, Özgürleş
Veysi ERKEN
                Kütle, kendisi için –yi veya kötü- özel
       sahalara dayalı hiçbir hedef seçmeyen, kendini
       ‘herkes gibi hisseden’, ve bu halin kendisini
        düşündürmediği, gerçekte herkes gibi hissetmekle
        kendisini mesut hisseden herkestir.
              Ortega Y Gasset, Kütlelerin İsyanı, S.18.

 
            Gençlerin sorusuna yıllar önce verdiğim cevabımdır. Günümüzle bir alakası yoktur.
“Farkında olmak başarmanın ilk basamağıdır. Alp erenlerin olup bitenin farkında olduğunu gözlemledim Palamutbükü’nde.
Gençlerle olmak, onlarla halleşmek ve bilgileri paylaşmak geleceğimiz için elzemdir. Dostlarla birlikte bunu yapmaya çalıştık.
            Gençlik......
            Heyecandır, duygudur, gayrettir, fedakârlıktır, paylaşmaktır. Kısaca bilenler için gençlik Ahîliktir.
Palamutbükü'nde bunu hissettim Mahmut’la, Murat’la, Cebrail’le, Fatih’le, Ercan’la ve isimlerini sayamadıklarımla.
            Alp eren gençlik âleme nizamat vermek iddiasındadır. Alp erenin zorbalığa karşı koyma gücü, grubunun Kur’an ahlakına dayanan kimliğini taşımasından doğmaktadır. Bu kimlik sayesindedir ki, mazlumların sesi olma gayretindedir. Alp eren mazluma Yunus zalime Yavuz, mazluma Umut zalime Korkudur. Alp eren mazlumun sesine kulak verir ve  “uyan, diren, özgürleş” taleplerini gerçekleştirmeye çalışır. O hiçbir tasmayı kabul etmez. Mazlumun tasmalanmasına rıza göstermez.
             Alp eren bireyi Kur’an ahlakı, mozaik olmayan ebruli İslam toplumunu iyiliği emretme kötülükten sakındırma düsturu ile diri tutmanın çabasındadır. O kötülüklere ve kötülülere karşı direncin sembolüdür. Merhum Nurettin Topçunun deyimi ile kötülere karşı İsyan ahlakı ile ahlâklaşmıştır Alp eren. Tonilere, Conilere ve yardakçılarına karşı boykot şuurundadır.
            Alperen kendini ve Müslümanları ısıran köpeği beslemez, boykot eder.
            Alp eren
            Dinine,
            Diline,
            Tarihine,
            Yaşayışına,
            Örtüsüne,
            Eğitimine karışanı affeder ama asla unutmaz.
             Alp eren bilir ki, unutmak pusudur.
            Unutmak köleliktir. Direnmek özgürlüktür. Boykottan vazgeçmek bir zafiyettir.
            Alp eren zayıf iradeli değildir. Boykotunu tek başına kalsa bile devam ettirecek ve başkalarına telkin edecek kadar iradelidir.
             Palamut bükünde gençler soruyorlar. Ne kadar özgürlük ve ne kadar boykot?
            Cevabım tektir.
            Önce beynin özgürlüğü sonra sınırsız özgürlük ve sınırsız boykottur.
            Beyni özgür olan birey zalimlerin mallarını, gazetelerini, televizyonlarını, üretimlerini, ziyaretlerini, sohbetlerini, cenazelerini boykot eder. Alp eren özgür beyinli bireydir, o enayi değildir ki,  zalimlerin, hırsızların, hortumcuların İslam düşmanlarının cenaze namazlarını kılsın, gazetelerini alsın ve kendisine küfrettirsin.
            Alp eren güzel insandır. O Kur’an ahlakıyla ahlaklanmıştır. Kur’an’da ifade edildiği gibi sözü sonuna kadar dinler ve en güzeline uyar. Kimsenin ifade ve inandıklarını yaşama özgürlüğünü kısıtlamaz. Alp eren için özgürlüğün sınırı Hududullahtır. Beşer iradesiyle geliştirilmiş kısıtlamaları reddeder.
            Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? İlahi kelamından hareketle kimsenin bilgi edinme ve beceri kazanma özgürlüğünü kısıtlamaz, kısıtlamak isteyen despotlara direnir, onları boykot eder. Böylece ülkeyi kamusal alan zırvalarıyla belene kampına çevirenlerin oyununu boşa çıkarır.
            Bilinmelidir ki, ülkemizde özgürlüğü istemeyenlerin tamamı İslam düşmanlarıdır. Bir kısım Müslüman gafletinden dolayı onlara maşalık eder.
            Alp eren asla maşa olmaz. Bilakis özgürlük düşmanlarını teşhir eder ve onların hayatımızdan çıkarılması için toplumda boykot şuurunun gelişimine katkı sağlar. Çünkü Alp eren kütlenin unsuru değil düzenleyicisidir.
            Düzenleyicilik kütleyi sömüren, köleleştiren, hortumlayan, ahlaksızlaştıran zihniyetin mensuplarını ve itaatkârlarının boykotunu gerektirir.
            Boykot direnmektir. Direnmek zaferdir.
            Direnmek kartelcilerin müsveddelerini almamak, marketlerinden alışveriş etmemektir.
             Boykot kavramı genişledikçe güzel vatanımızda hayatı bize zehir etmek isteyen Boğazdaki aşireti oluşturan Sabatayist çetenin hâkimiyeti kırılacaktır.
            “Kur’an ahlakı ile ahlaklanmış bireylerden oluşmuş ebruli İslam toplumunun oluşumu ancak bu yolla gerçekleşir.
             İlayı Kelimetullah doğrultusunda Nizam-ı Âlemin gerçekleşmesi ve hayatımızı -zihin, iktisat, kültür ve ruh boyutuyla - esaret altına alma gayreti ve çabası içinde olan dış bağlantılı Boğazdaki aşiret ve şürekâsının şerrinin bertaraf edilmesi insanımızın boykot şuuru ile donanmasına bağlıdır.
            Bu şuurlandırma sürecinde yer almak, uyanmak, direnmek ve özgürleşmek her mümin Alp erenin görevidir.
       Selam ve Sabırla.27.05.2005”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?