20 Kasım 2014 Perşembe

İnsanı Yaşat ki



İnsanı Yaşat ki

Veysi ERKEN 

"Bir şey yap, güzel olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla. Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü her insan ölecek yaşta..." Şems-i Tebrizi

           Şeyh Edebabi'nin nasihatinde geçen “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” sözünü duymayanımız ve doğruluğuna inanmayanımız yoktur diye düşünüyorum.
            Evet; devleti yaşatmanın yolu insandan geçer.
            Duygularıyla, düşünceleriyle ne kadar yaşatılırsa devlet o kadar uzun ömürlü ve söz sahibi olur.
            Devlet kavramının tanımında da insan öncelenir. Tabii ki, devlet devlet ise.
            Yönetimi elinde bulunduran güç de bu gerçeği bilmek ve buna göre davranmak durumundadır.
            Bedelli konusu da bunun içinde mütalaa edilmelidir.
            Devlet bireylerin mutluluğu için var ise, vatandaşın beklentisinden müstağni olamaz.
            Son günlerde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli de bunu kabullenmiştir.
            Artık yıllardır duyguları örselenmiş gençliğin hayallerini yıkmayın.
            BEDELLİ uygulaması kaçınılmazdır. Artık yaşı gereği askerlik çağını aşmış gençleri GBT korkusuyla yaşatmayın.
            Bu gerçeği herkes biliyor. Türkiye sevdalısı olan güçlü ve donanımlı bir ordunun şart olduğunu hep biliyor hem de bir zorunluluk olarak görüyor.
            Şimdi bunu gerçekleştirme zamanıdır.
            Güçlü orduya geçişi engellemek isteyen vesayetçi zihniyeti faş edip BEDELLİyi gündeme taşımak her siyasetçinin görevidir.
            Politikanın figüranı bazı şahısların görevleri icabı konuşmalarını yorumlamak zaittir.
            Sayın Bahçeli’nin imaen destekleyeceğini deklere ettiği BEDELLİyi gündeme getirmek iktidar partisinin sorumluluğundadır.
Bunu yapmazlarsa Sayın Hamzaçebi’nin açıklamasını doğru kabul etmek durumundayız.
İşçe o açıklama: “Bedelli askerlik konusuna değinen Hamzaçebi, Hükümet ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bedelli bekleyen vatandaşlarla dalga geçtiğini, kendilerini ayıpladığını ifade etti.
             Hamzaçebi, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamalarını hatırlatarak, "Ne zaman seçim, referandum var ona yönelik bedelli beklentisinde olanların oylarını almaya yönelik açıklama yapılıyor, seçimden sonra ise bunları unutma. Strateji bu... Bedelli askerlik bekleyen gençlerimize çağrıda bulunuyorum; bunların oyununa gelmeyin, bunlara bir kez dersi verin ki gerçekten bedelli askerlik çıksın. Türkiye 1997 yılında PKK ile en yoğun mücadelesini yaşarken bedelli askerlik düzenlemesi yapıldı. 2011'de yapıldı, CHP'nin verdiği teklifle iktidarın mecbur kaldığı düzenlemedir. Bunların açıklamasına inanmak mümkün değil. Biz bedelli konusunda beklentileri sona erdirecek, herkesin içine sinecek düzenleme yapılması arzusundayız. İçinde bulunduğumuz konjonktürü engel olarak görmüyoruz" dedi.
http://www.timeturk.com/tr/2014/11/20/hamzacebi-den-bedelli-askerlik-bekleyenlere-cagri.html#.VG3vZWdueM8
Yeter artık diyoruz.
Oyalama bitsin ve Türkiye huzur bulsun. Metal yorgunluğuna düşmüş gençliğin yorgunluğu bitsin.
Ülkenin İnsanı mutlu olsun.
“İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” ilkesi hayat bulsun.

Küresel Sisteme Uymak

Geçenlerde yolum finans kurumlarından birisinin şubesine düştü. Şube müdürü ile sohbet ederken, kuruluştaki hassasiyetlerinin bir kısmının yok olduğunu ifade ettim.
Sayın müdürün savunması “küresel sisteme uyum” biçiminde oldu.
Bu savunma doğru ise vay halimize.
Demek ki, faizsiz sisteme sahip olduğunu zannettiğimiz kuruluşlar da faiz sisteminin içine girmiş de haberimiz yok.
Umarım ki, müdürün izahı yanlıştır.
Mevcut kuruluşlar çalışma prensiplerini şeffaflaştırıp insanımızı ikna etmeleri gerekir. Faiz sisteminin parçası olmuşlarsa vatandaşı kandırmasın.
Aksi takdirde hepsi İslami anlamda sorumlu ve vebal altındadır.
Bizde söylemesi.
Selam ve Sabırla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?