Neler Oluyor?
Veysi ERKEN
Merhum Mehmet Akif'in tabiriyle “
Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif
orduların yükleniyor dördü beşi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle “bu: bir Avrupalı”
Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya’yla beraber bakıyorsun ; Kanada!
Çehreler başka,
lisanlar, deriler rengarenk.
Sade bir
hadise var ortada : Vahşetler denk"
Evet, Türkiye’ye birden yüklenmeye
başladılar. Şamdanlı Haçlı ruhu iyice azdı. Piyonlar kudurtuldu ve harekete
geçirildi.
Piyonlarını hep birlikte harekete
geçirdiler.
İç ve dış piyonlar artık alenileşti.
Siyonist merkez tek koldan değil,
bütün kanallardan harekete geçirdi kollarını ve piyonlarını.
Son uçak olayı bunun bir
göstergesidir.
Siyonist’i, Alman’ı, Fransız’ı,
Amerikalısı yetmedi, Rusları da devreye soktular.
Saldırı doğudan batıya, güneyden
kuzeye yaygınlaştırıldı.
Piyonlar vasıtasıyla İslam
coğrafyasının kalbi ve beyni durumunda olan Türkiye’nin üzerine topyekûn bir
çullanma başlatıldı.
Tek
hedef ve gaye var.
Türkiye’nin gelişmesini ve kalkınmasını
durdurmak, askeri, teknolojik ve ekonomik kapasitesini yok etmek.
Hedef belli. Saldırı ortada.
Gezi ile belirginleşen saldırı,
17/25 Aralık’la sürdürüldü.
İstenilen başarı elde edilemeyince
parlatılan “cici”leştirilen çocuklar devreye sokuldu.
Millet oyunu fark etti.
“Cici çocuklar”la da istenilen sonuç
elde edilemeyince Ruslar devreye sokuldu.
Yunanlısı,
Rus'u, Almanı, Fransız’ı, Amerikalısı fark etmez.
Hepsi
kol kola, iç içe.
Hepsi
bir merkezin piyonu ve uşağı.
Hepsinin
ortak özelliği emre amadelik.
Hepsi
piyonlarla birlikte hareket ediyorlar.
Siyonistlerin
emellerini gerçekleştirmek için Türkiye’ye saldırıyorlar.
Hepsinin
hedefi “coğrafyamızı insansızlaştırmak,
insanımızı topraksızlaştırmak.”
Ülkemizin
içinde de oynanan oyun aynıdır.
Sahne
farklıdır.
Nusaybin,
Cizre, Gevaş, Yüksekova ve diğer yerler fark etmez.
Piyonlarla
toprakları insansızlaştırmak, insanları topraksızlaştırmak.
İnsanımız
bunu fark ediyor.
Piyonlar
da biliyor.
Adı
piyon vazifesini yapıyor.
Efendilerinin
emirlerini icra ediyor.
Medya
denilen ucubeyi okuyun, dinleyin veya seyredin.
Alçaltılmış
piyonları göreceksiniz veya fark edeceksiniz. Gazeteciymiş, basın
özgürlüğüymüş.
Gazeteci
kılıklılar bunlar. Bunların satılmışlıklarını anlamak için “Satılmış Gazeteciler”i okumak yeterlidir.
Rus’u
kutsayan, insanımızı topraksızlaştıran alçakları kahramanlaştırma çabasına
giren alçakları gazeteci kılığıyla göreceksiniz.
Ülkemizi
kötüleyen," tır"larımızı ihbar eden şeref yoksunlarını göreceksiniz.
İşte
olan biten budur. Son uçak olayı da bundan ibarettir.
Her
şeye rağmen inanıyorum ki, bu ülke Selahaddin Eyyubilerin, Kılıçaslanların,
Yavuzların ruhuyla bu badireleri atlatacak.
Ülkemiz
kazanacak.
Hendeklere,
çukurlara ve çukurlaşanlara rağmen bu ülke kazanacaktır inşallah.
Bu
ülke İlayı Kelimetullah peşinde olduğu müddetçe Rus'un alçaklığını, içteki
işbirlikçilerin, Siyonistlerin uşaklığını bertaraf edecektir inşallah.
Biz
imtihan edildiğimize inanıyoruz.
Cenabı
Allah “ Mutlaka, imanınızdaki
sadakati ölçmek için sizi, korku, açlık, kıtlık ile; sahip olduğunuz malları
telef ederek, can kaybına, sakatlığa maruz bırakarak, mahsulünüzü âfete
uğratarak imtihan ederiz. Sabrederek mücadeleye devam edenlere, dünyada yardım,
zafer ve devlet, âhirette cennet müjdesini ver. Bakara-155” diyor.
Evet,
bu imtihanı Rus'una, Yunanlı’sına, Alman’ına, Fransız’ına ve içteki uşaklarına
rağmen kazanacağız inşallah.
Yeter
ki, sırat-ı müstakimden ayrılmayalım.
Zaferimiz
kutlu ola.
Selam
ve Sabırla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?