Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakana Açık Mektup
Veysi ERKEN
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip
ERDOĞAN sizler özgürlüklerin kısıtlanmasının insanın vicdanında ve hayatının
her alanında oluşturduğu tahribatı bilenlerdensiniz.
Siz ve çocuklarınız bu mağduriyeti
yaşayanlardansınız.
Bir İmam Hatip Lisesi mezunu olarak
üniversiteye kayıt yaptıramayışınız, sizden ayrıca lise diplomasının
istenmesinin sıkıntısını yaşamışsınızdır. Çocuklarınızın İmam Hatip mezunu
olarak “katsayı” kurbanı olduğunuzu
bilirsiniz.
Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu siz de olay ve olguların stratejik
derinliğine sahipsiniz.
Yetişmiş insan gücüne bilgi ve
beceri geliştirmenin ancak “özgür”
ortamlarda gelişebileceğine inanıyorsunuz. Yetişmiş insan gücü ve nüfusun
liderlik için bir parametre olduğunu ortaya koyanlardansınız.
Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan.
Bilgi ve tecrübelerinize istinaden
sizlere açık mektup yazıyorum.
Üzülerek belirteyim ki, YÖK geçen yıldan beri yüksek öğretim
kurumlarını tercih edeceklerin “eğitim
özgürlüğü alanlarını” genişleteceğine kısıtlamaya ve daraltmaya
başlamıştır. Geçen yıl aldığı bir kararla “Hukuk”
ve “Tıp” alanları ile ilgili
alanların seçimi ile ilgili “kısıtlamalara”
gitmiş, bu sene aldığı kararla da bu kısıtlamayı “mühendislik” alanlarına teşmil etmiş durumdadır.
Bu “kısıtlamalar” 28 Şubat post modern darbesinin uygulamalarından
farksızdır.
Herkesin bildiği bir gerçek vardır.
Çoktan seçmeli testlerle yapılan
sınavların sonuçları sağlıksızdır.
Mesela hiçbir kimse 400 puan alan
bir bireyin (öğrencinin) 300 puan alan fertten daha zeki, becerikli ve
bilgilidir diyemez.
Sınavı etkileyen faktörleri herkes
bilmektedir. Dolayısıyla puanlara dayalı kısıtlamalar zulüm olarak
nitelendirilir.
Sizin döneminizde bu uygulamalar
tamamen tarihin çöplüğüne atılması gerekirken maalesef “kısıtlamalara” avdet edilmiştir.
Sizin döneminizde YÖK’ten beklenen “eğitim özgürlüğü” alanlarının
genişletilmesi idi. Üzülerek belirtmeliyim ki, özgürlük alanları
genişletileceğine “kısıtlama” ve “yasaklama” cihetine gidilmektedir.
Bu kararlarla ülkeye hizmet
edilemez. Aksine bireylerin hakları gasp edilmiş olur.
Umarım ki, bu yanlıştan dönülmesini
sağlarsınız.
Bir öğretim üyesi olarak sizlerden
talebim özgürlük alanlarının genişletilmesine katkı sağlamanızdır.
Bilinmektedir ki, bugün ülkemiz “yüzyüze” ve “uzaktan” öğretim tekniklerinin birlikte kullanılmasıyla bireye
dilediği zamanda, dilediği alanda ve dilediği kadar “tedrisat- eğitim öğretim” imkânı
sağlanabilir. Buna AÇIK ÜNİVERSİTE
denilebilir.
AÇIK
ÜNİVERSİTE uygulamasına geçildiği takdirde her birey dilediği zamanda,
dilediği alanlarda ve dilediği kadar ilgili fakültelere kayıt yaptırabilir,
bilgi ve becerisini sınırsızca geliştirebilir ve bu yolla kendisine, ailesine
ve vatanına faydalı olabilir.
Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan
Sizler bilginin değerine inanan
insanlarsınız. “Hiç Bilenlerle
Bilmeyenler Bir Olur mu?” ayetinin hükmü gereğince insanın önünde set
oluşturma, bariyer kurma ve engel çıkarmanın “zulüm” olduğunu bilirsiniz.
Bu bağlamda bilgi ve beceri
edinmenin önündeki engelleri ortadan kaldıracak AÇIK ÜNİVERSİTE uygulaması konusunda sizleri bilgilendirmede (brifing)
bulunabilirim. Bu konu ile ilgili ilkyazım 1993 yılında yayınlanmıştır.
Sizler düşüncesi ve fikri olanlara
ulaşmayı seversiniz diye düşünüyorum.
Ülkemizin dünyanın liderliğini
yapması stratejisini tahakkuk ettirmenin yolu, bilgi ve beceri sahibi insanımızın
çokluğu, bir başka deyişle “insan gücü”müzün
kalite ve kantitesine bağlıdır.
Talebim eğitim özgürlüğüne kısıtlama
getiren uygulamaların nihayetlendirilmesidir. İlave olarak AÇIK ÜNİVERSİTE yoluyla bilgi ve beceri edinmenin yolunun sınırsız
ve sorunsuz hale getirilmesidir.
Bizler faniyiz, uygulamalar yıllara sâridir.
Hayırla yâd edilmenin yolu hayırlı
çığırların açılmasıyla mümkündür.
Selam ve Sabırla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?